Japonların gözyaşlarını 'ağlayan yakışıklı çocuklar' siliyor

‘Japonları ağlatmak’ için yola çıkan bir işadamının açtığı atölye çalışmasını, ‘ağlayan yakışıklı çocuklar’ yönetiyor. Japonların duygularını göstermekte zorlandığını savunan işadamı Hiroki Terai, eşine az rastlanır bir girişimciliğin öncüsü oldu. Genellikle baba-kız ilişkileri ya da hasta hayvanların konu edildiği ‘acıklı’ filmlerin gösterildiği bir atölye çalışması hazırladı. Katılımcıların gözyaşlarını silmek için yakışıklı erkeklerin hazır bulunduğu atölye çalışmasının amacıysa insanların kırılganlıklarını başkalarının önünde sergilemesi ve böylece takım çalışmalarında daha başarılı olmaları.

Atölye çalışmasındaki katılımcıların gözyaşlarını silen Japon erkeklerinden biri de Ryusei. BBC’den Emily Webb’e deneyimlerini anlatan Ryusei, “Bu atölye çalışmasını yönetmeye başladığımda bazı tuhaf anlar yaşıyordum. Yeterince pratik yapmamıştım, o yüzden de kolayca ağlayamıyordum, bu da izleyicilerin kolayca ağlayamayacağı anlamına geliyor. Ama şimdi çok daha iyi çünkü ağlayabiliyorum diğerleri de takip ediyor” dedi.

'JAPONLAR BAŞKALARININ ÖNÜNDE AĞLAMAYA ALIŞKIN DEĞİL'

‘Ağlayan yakışıklı çocuk’ anlamına gelen ‘ikemeso danşi’ ünvanına sahip Ryusei, “Japonlar başkalarının karşısında ağlamaya alışkın değil. Ama bir kez başkalarının önünde ağladığınızda atmosfer tamamen değişiyor, özellikle de iş yerinde” ifadelerini kullandı. Atölye çalışmasını hayata geçiren Hiroki Terai ise böyle bir proje tasarlamasının nedeninin lise yılları olduğunu söyledi. Lisede hiç arkadaşı olmadığını hatta yemeğini tuvalette tek başına yediğini anlatan Terai, “O zaman insanların duygularını anlamaya başladım. Görünürde gülüyorlardı ama her zaman böyle hissetmiyorlardı” dedi.

'TEK SORUN AĞLAYAN ERKEKLERE YÖNELİK ALDI'

2013 yılında bir ‘ağlama işi’ kurmaya karar veren Terai, “İnsanlar bir araya geliyor ve ağlıyor.  Ağladıklarında daha iyi hissettiklerini söylüyorlar. Tek sorun ağlayan erkeklere yönelik algı. İnsanlar, onların ağlamaklı ya da pısırık olduğunu düşünüyor” diye konuştu. Terai bu sorunu çözmek için atölye çalışmalarını yönetece genç ve yakışıklı erkekler bulduğunu söyledi. Bu iş için neden yakışıklı erkekleri seçtiğini ise şu sözlerle anlattı: “Çünkü böylesinin günlük yaşamdan çok daha farklı olduğunu düşünüyorum.”