Karacadağ’ın bereketi oraklarla toplanıyor
Diyarbakır’ın Karacadağ bölgesinde, taşlık arazilerde ve soğuk sondaj sularıyla yetiştirilen meşhur Karacadağ pirinci, üreticilerin sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar süren yoğun çalışmalarıyla hasat ediliyor.
Biçerdöverlerin giremediği kayalık alanlarda oraklarla çalışan çiftçiler, büyük zahmetle yürüttükleri hasat sürecini tamamlamanın mutluluğunu yaşıyor.
Soğuk sondaj sularıyla yetiştirilen Karacadağ pirincinin tamamen doğal ve gübresiz üretildiğini belirten çiftiler, bu yıl bol su alan pirinçte verimin geçen yıla göre daha yüksek olduğunu söyledi.
"Biçerdöver girmeyen alanlarda oraklarla hasat yapıyoruz"
Ramazan Asar
Sabahın erken saatlerinden akşam güneş batana kadar tarlada çalıştıklarını belirten Ramazan Asar şunları söyledi:
"Sabah saat 07.00 gibi geliyoruz çalışmaya, akşam güneş batana kadar. Çok zahmetli bir iş. Büyük taşlardan dolayı biçerdöverlerle biçemediğimiz için oraklarla biçiyoruz. Bu kadar zahmete değiyor, pirincimizi topladığımız zaman. Oraklarla topladığımız pirinci biçerdöverlere atıyoruz. Sapından ayırılan pirinci fabrikaya gönderiyoruz. Geçen seneye oranla bu sene daha verimli. Bizim pirincin suyu sondaj suyudur. Bu sene 25 kiloluk çuvalın fiyatı 2.800 TL’den başlıyor."
"Gerçek Karacadağ pirinci kayalık arazide yetişendir"
Alaeddin Asar
Alaeddin Asar ise orijinal Karacadağ pirincinin farkını şu sözlerle anlattı:
"Bu bizim ektiğimiz pirinç, Karacadağ pirincidir. Soğuk sondaj suyuyla suladık. Orijinal Karacadağ pirinci budur. Kayaların içinde yetişiyor. Karacadağ pirincinin tohumunu ekili arazilere atıp 'Bu da Karacadağ pirincidir.' diyorlar ama asıl orijinal olan budur. Bu hem gübresiz hem de doğaldır. Nisan ayında ekimine başladığımız pirincin hasadını ekim ayında yapıyoruz. Çok zahmetli bir iş. Hepsini oraklarla biçiyoruz. Topladığımız pirinci birkaç gün bekletip fabrikaya gönderiyoruz. Geçen seneye göre bu sene verim daha fazla ve güzeldi. Ektiğimiz pirincimiz bol bol su aldı."
"50 yıldır aynı emekle Karacadağ pirincini yetiştiriyorum"
Ahmet Asar
Karacadağ’da 50 yıldır pirinç yetiştiren 80 yaşındaki Ahmet Asar ise babası ve dedesinden miras kalan işi sürdürdüğünü, onların vefatından sonra da emeğini devam ettirdiğini ifade etti.
Asar, "Ben 80 yaşındayım, 50 yıldır bu işi yapıyorum. Bu Karacadağ pirinci çok lezzetli ve diğer bütün pirinçlerden güzeldir. Babam ve dedem de ekiyordu, onlar gitti biz devam ediyoruz. Akşama kadar bu işi yapıyoruz. Gece evimizde istirahat ediyoruz, sabah tekrar geliyoruz. Bu yaşıma rağmen hâlâ bu işi yapıyorum çünkü yıllardır yaptığım için çok zorlanmıyorum. Bu işi yaparken keyifle yapıyorum. Benim gençlik yıllarımda yaptığım bu işi kimse yapamıyordu. Karacadağ pirinci dağda, kayalıklar arasında yetişir ve çok güzeldir." şeklinde konuştu.
"Bazı günler tarlaya güneş doğmadan geliyordum"
Şakir Yağız
Dedelerinden miras kalan Karacadağ pirincinin tarih boyunca meşhur olduğunu ve tadının başka hiçbir yerde bulunmadığını ifade eden Şakir Yağız, "Bu görmüş olduğunuz pirinç tarlasını ben ektim. Günlerce sulama kanalları oluşturdum. Uzun bir zahmetten sonra şimdi de biçiyoruz. Bazı günlerde tarlaya geldiğimde, vakit daha güneş doğmamıştı. Bazı köylülerin hayvanları sahipsizdi, tarlaya giriyorlardı. Dedelerimizden bugüne kadar gelmiş bu Karacadağ pirinci. Tarihten bu yana Karacadağ pirinci meşhurdur. Bu pirincin tadı başka hiçbir yerde yok. Bu sene verim çok güzeldi. Biz yılda 25-30 çuval pirinç tüketiyoruz." diye konuştu.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.