Kassam komutanı: Direniş, yerli üretime ve kendi gücüne dayanıyor

Söz konusu kaynak, yıllardır Mısır sınırından silah kaçakçılığına ihtiyaç duyulmadığını vurgulayarak, işgal rejiminin bu konuda ileri sürdüğü iddiaları kesin bir dille yalanladı.

İsim açıklanmayan Kassam Komutanı, siyonist rejimin Refah kentini yok ederek onu bir "Nazi kampına" dönüştürmesini, siyasi ve ideolojik gündemlere hizmet eden "tam anlamıyla bir yalan kampanyası" olarak nitelendirdi.

Kassam Komutanı ayrıca, işgalin güya güvenlik gerekçeleriyle sivillere ve yerinden edilmiş insanlara yönelik işlediği suçları meşrulaştırmaya çalıştığını belirtti.

Siyonist Netanyahu başta olmak üzere işgalciler, Refah’a yönelik askeri saldırganlığı ve Selahaddin Koridoru’nu ele geçirmeyi, HAMAS’a Mısır üzerinden silah kaçırılmasını önleme gerekçesiyle savunmuştu.

Ancak Kassam Komutanı, "Aksa Tufanı Operasyonu ve öncesi-sonrası olaylar, direnişin silah tedarikinde geleneksel kaçakçılık yollarına bağlı olmadığını, tüm savaş kapasitesinin yerli olarak geliştirildiğini açıkça ortaya koymuştur." dedi.

"Refah’ın enkazına kurulacak sözde insani şehir"

2024 yılı mayıs ayında başlayan işgal rejiminin Refah’taki askeri saldırganlığı sonucu, kent neredeyse tamamen yıkılmış, binaların büyük kısmı enkaza dönmüştü.

Bu yıkımın ardından Refah yeniden gündeme geldi. İşgal Savunma Bakanı Yisrael Katz, yıkılan kentin yerine “insani şehir” adı altında büyük bir çadır kampı kurma planını gündeme getirdi. Ancak bu adım, insan hakları kuruluşlarınca, yaklaşık 600 bin Filistinlinin zorla sınır dışı edilmesine hazırlık olarak değerlendiriliyor.

İşgal medyası, geçtiğimiz Pazar günü yapılan kabine toplantısında, siyasi liderlerle ordu komutanları arasında bu sözde projeye ilişkin sert anlaşmazlıklar yaşandığını yazdı. İşgalci ordu, kampın inşasının bir yıldan fazla süreceğini ve milyarlarca dolara mal olacağını ifade ederken; hükümet yetkilileri, bunun sadece birkaç ay içinde tamamlanabileceğini öne sürmüştü.