Kınık: “Dünyada 258 milyon göçmen var”

Kınık: “Dünyada 258 milyon göçmen var”
Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, dünyada silah zoruyla can havliyle evini barkını hiçbir şeyini alamadan terk etmek zorunda kalan ilticacı sayısının 65,6 milyona ulaştığını, dünyadaki göçmen göçmen sayısının ise 258 milyona ulaştığını kaydetti.

İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Küresel Göç Görev Gücü Toplantısı’nda konuşan Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, dünyada silah zoruyla can havliyle evini barkını hiçbir şeyini alamadan terk etmek zorunda kalan ilticacı sayısının 65,6 milyona ulaştığını, her bir dakikadayirmi kişinin mülteci olduğunu belirterek dünyadaki göçmen sayısının ise 258 milyona ulaştığını kaydetti.

 

Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC) tarafından düzenlenen Küresel Göç Görev Gücü Toplantısı, Kızılay’ın ev sahipliğinde, 27 Ulusal Derneğin, Uluslararası Federasyonun ve ICRC’nin katılımıyla İstanbul’da yapıldı.

 

Toplantıda, Kızılay-Kızılhaç dernekleri arasında göç alanında nasıl daha güçlü bir aktör olunabileceği ve göçle ilgili küresel koordinasyonu geliştirmek için Küresel Göç Çalışma Kolunun nasıl çalışabileceği tartışıldı. Kızılay Genel Başkanı Dr. Kerem Kınık, dünyada halen devam eden 41 savaş olduğunu belirterek, Birleşmiş Milletler verilerine göre bu savaşlar ve güvenlik nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan insan sayısının 65,6 milyona ulaştığını söyledi.

 

Dr. Kınık, şöyle devam etti: “Dünyadaki göçmen nüfusu bugün 258 milyon. Mültecilik dediğimiz iltica ise silah zoruyla can havliyle evini barkını hiçbir şeyini alamadan terk etmiş olan insan sayısı ki bu İkinci Cihan Harbi’nden bu yana dünyanın en yüksek rakamı 65,6 milyondur. Yani dünyada her bir dakikada yirmi insan mülteci oluyor. Neyse ki artık etkili araçlarımız mevcut. Birleşmiş Milletler kuruluşlarının yanı sıra Kızılhaç ve Kızılay Derneklerinden oluşan Kırmızı Ailemiz ve hareketin daha büyük kısmını kapsayan Kırmızı Şemsiye altındaki IFRC ve ICRC var.”

 

Geçen yıl Antalya’da düzenlenen IFRC Genel Kurul Toplantısında Küresel Göç Stratejisi ve bu stratejinin Yol Haritasını kabul ettiklerini belirten Dr. Kınık, “Savunmasızlığı Azaltma, Dayanıklılığı Artırma başlığı, konunun sadece insani ihtiyaçların karşılanması ve risklerin azaltılması olmadığını; yardım, koruma ve savunuculuk kavramlarını bütünleştirerek göçmenlerin dayanıklılığına verilecek desteği de kapsadığını göstermektedir. Kızılay olarak Türkiye’de aslında yapmakta olduğumuz şey budur” dedi.

 

Göç konusuna sorun olarak yaklaşmamalıyız

 

Göç sorununun ülkelerin ve kamu kurumlarının tek başına çözebileceği bir sorundan daha öteye gittiğinin altını çizen Dr. Kınık, şunları dile getirdi: “Ortak bir anlayış ve sorumluluğu temel alması gereken bu sorunun çözümüne toplumun her kesimi dahil edilmelidir. Kızılhaç ve Kızılay Hareketi olarak insanı ilgilendiren her türlü konuda olduğu gibi göç konusunda da önemli bir role sahibiz. Bu konuda iş birliğimizi güçlendirmek, yeteneklerimizi birleştirmek ve deneyimlerimizi paylaşmak yalnızca bir fırsat değil aynı zamanda bir zorunluluktur. Göç konusuna sorun olarak yaklaşmamalıyız. Barışı desteklemek ve insanların zorla yerlerinden edilmelerine son vermek için çaba sarf ederken aynı zamanda ne yazık ki kontrolümüz dışında meydana gelen nüfus hareketlerinin olumlu etkiler yaratacağı yollar bulmalıyız. Şu ana kadar çok şey başardık ve birlikte daha fazlasını yapabiliriz.

 

Türk halkı Suriyeli misafirlere umut oldu

 

Türk halkının Türkiye’ye gelen insanlara karşı merhametli ve içten yaklaşımı coğrafyamızda yaşayan pek çok Suriyeli için “umut” olduğunu ifade eden Dr. Kınık, “Şu anda beş milyondan fazla Suriyeli, Suriye’nin komşu ülkelerine ve 6,5 milyonu aşkın insan ise Suriye içerisinde göç ederek yerlerinden edilmiştir. Yalnızca Türkiye’de 3,5 milyondan fazla kayıtlı Suriyeli ve diğer ülkelerden gelen 500.000 mülteci vardır. Dolayısıyla Türkiye dünyanın en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkesidir. Türkiye’deki kamplarda kalan mülteciler barınma, gıda, sağlık, eğitim hizmetleri ve sosyal etkinliklerden ücretsiz yararlanmaktadır. Türkiye’deki Suriyelilerin yüzde 90’ı kentsel alanlarda yaşıyor. Sağlık ve eğitim hizmetlerinden ücretsiz yararlanıyor. Ayrıca zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için 1,3 milyon mülteciye nakit desteği sağlıyoruz” diye konuştu.

 

Topluluk Merkezleri Programı’nı başlattık

 

Geçici koruma altındaki ve şehirlerde yaşayan Suriyeli misafirlerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla Ocak 2015’te Topluluk Merkezi Programı başlattıklarını vurgulayan Dr. Kınık, şunları kaydetti: Topluluk Merkezleri Suriyeliler ve ev sahibi topluluklar arasında sosyal düzeyde uyumu sağlamayı amaçlamaktadır. Topluluk Merkezi günlük faaliyetlerini gerçekleştirirken hizmetlerimize ihtiyacı olan daha fazla Suriyeliye ulaşmamızı sağlayan çok sayıda Suriyeli gönüllüden destek alıyoruz. Buralarda psiko-sosyal destek, mesleki eğitim, dil kursları, yönlendirme hizmetleri ve koruma hizmetlerinin yanı sıra sosyal, kültürel ve uyum sağlamaya yönelik faaliyetler gerçekleştiriyoruz.”

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.