Londra'da binlerce kişi sokaklara indi!
'Avrupa için marş' adlı gösteri yürüyüşü için her yaş grubundan katılımcılar, ülkenin en büyük parkı Hyde Park yakınında toplandı.
Farklı kentlerden AB taraftarlarının da destek verdiği gösteride protestocular, tarihi İngiliz Parlamentosu'na kadar yürüdü.
Tens of thousands of people are marching through London to protest against plans to leave the European Union https://t.co/gH9GYgd1JO
— Sky News (@SkyNews) 2 Temmuz 2016
Yaklaşık 5 saat süren protestoda, AB destekçisi binlerce kişi, yürüyüş boyunca Brexit kararına yönelik tepkilerini 'Yüzde 48 AB'yi istiyor', '48'iz, daha fazla yalan, daha fazla nefret yok', 'Birlikte daha güçlüyüz' gibi sloganlar atarak dile getirdi, 'Ben Avrupa'mdan çıkmıyorum', 'AB benim geleceğim', 'Bizim geleceğimiz, bizim tercihimiz' ve 'Ben İngilizim, ben Avrupalıyım' yazılı pankartlar taşıdı.
Thousands of people marched against the UK’s vote to leave the EU today in London pic.twitter.com/qsraRWHUdX
— BuzzFeed News (@BuzzFeedNews) 2 Temmuz 2016
Göstericiler Parlamento Meydanı'na geldiklerinde, birlik mesajı taşıyan bazı popüler şarkıların sözlerini AB'ye uyarlayarak seslendirdi.
Yaklaşık 35 bin kişinin gösteriye katıldığını bildiren Londra polisi, olaysız geçen yürüyüşü helikopterler ile takip etti.
'İSTİKRAR VE BARIŞ İÇİN AB'DE KALMALIYIZ'
Gösteriye katılanlardan emekli öğretmen 58 yaşındaki Francis Harriet, 6 ay önce emekli olduğunu ve emekliliğini İspanya'da geçirmeyi planladığını belirterek, "AB birçok eğitim faaliyetlerine kaynak oluşturuyor. Bu sayede ayakta olan birçok kuruluş var. Ayrıca elimizdeki fırsatları değerlendirme bakımından, mesela ben artık başka bir AB üyesi ülkede hayatıma devam etmek istiyorum. Belirsizlikler ve istikrarsızlık hayatımızı planlamamıza engel oluşturuyor. İstikrar ve barış için AB'de kalmalıyız." değerlendirmesinde bulundu.
'SORUNLARIN KAYNAĞI AB DEĞİL'
Bir hasta bakım şirketinin kurucusu 31 yaşındaki Robert Stephenson da, ABD doğumlu ancak Britanya vatandaşı olduğunu kaydederek, AB'nin hem ekonomik hem de sosyal bakımdan kendisine ve işletmesine birçok faydası olduğunu dile getirdi.
Birleşik Krallık'ın, AB içinde daha güçlü olduğu inancını ifade eden Stephenson, "AB'nin tabii ki de kendi problemleri var ancak Brexit yönünde oy verenlerin, kampanya sürecinde iç sorunlarla kandırılarak, yanlış yönlendirildiğini düşünüyorum. İnsanlar ülke içindeki sorunlardan dolayı mutsuz oldukları için Brexit oyu verdi ancak bu sorunların kaynağı AB değil." dedi.
Hem ABD'li hem de Avrupalı bir birey olarak, entegrasyon, özgürlük, dayanışma ve insan hakları değerleri için AB'de kalınması gerektiğini vurgulayan Stephenson, "Hükümete mesajım, 'Birleşik Krallık için en iyisi neyse onu yapmalarıdır'. Hükümetin aynı zamanda hızlı karar vermesi gerek çünkü belirsizlik bulutu Birleşik Krallık'ta hepimizin üzerine çöktü. AB'den çıkmanın sadece bu ülke için değil, diğer AB üyesi ülkeler, güvenlik ve küresel ekonomi için de kötü olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
DİĞER AB ÜLKESİ VATANDAŞLARDAN GÖSTERİYE DESTEK
Londra'daki gösteri için Cambridge kentinden gelen Fransız vatandaşı 36 yaşındaki Vincent Barry de, referandumda AB'de kalınması için oy veren yüzde 48'lik kesime destek vermek üzere yürüyüşe katıldığını kaydederek, "4 yıldır bu ülkede AB'nin sağladığı fırsatlarla yaşıyor ve tercüman olarak çalışıyorum. Benim gibi Avrupa ülkelerinde bulunan Britanyalı vatandaşlar var. Bu muhteşem bir olanak. AB mükemmel değil ancak sorunlara çözümler bulunabilir. AB'nin en büyük başarısı, uzun yıllardır barış sağlaması." dedi.
BAŞKA ŞEHİRLERDE DE PROTESTO EDİLDİ
Bu arada, başka şehirlerde düzenlenen gösterilerde de sandıktan çıkan Brexit kararı protesto edildi, Birleşik Krallık'ın AB üyesi olarak kalması istendi.
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'dan oluşan Birleşik Krallık'ta 23 Haziran'da yapılan AB referandumundan, yüzde 52 ile ülkenin AB'den ayrılması yönünde sonuç çıkmıştı. İskoçya, Kuzey İrlanda ve başkent Londra'da seçmenler ezici çoğunlukla AB'de kalma yönünde oy kullanmış, İngiltere ve Galler'de ise ayrılma yönündeki oylar daha fazla çıkmıştı.
Referandum sonucunun yasal olarak İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı bulunmuyor ancak hükümetin halkın kararını görmezden gelmemesi ve AB'den çıkış prosedürünü başlatması öngörülüyor. Başbakan David Cameron'ın istifa edeceğini açıkladığı İngiltere'de hükümetin, AB'den çıkma sürecini başlatacak Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesini yeni başbakan göreve gelene kadar devreye sokması beklenmiyor. Avrupalı yetkililer ise 50. maddenin bir an önce işleme konulması çağrısında bulunuyor. İngiltere'nin Lizbon Antlaşması'nın 50. maddesini işleme koymasıyla AB'den ayrılış anlaşmasının şartlarının belirlenmesi için iki yıllık süreç de başlamış olacak.
AKADEMİSYENDEN ÇIPLAK PROTESTO
Öte yandan Cambridge Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Victoria Bateman, İngiltere'deki AB referandumu sonucunu protesto etmek için üniversitenin iktisat fakültesindeki bir toplantıya çıplak katıldı.
BBC Türkçe'nin haberine göre, öğretim üyesinin göğüslerinde ve karnında 'Brexit ekonomik felaket demektir' yer aldı. Bateman yaklaşık iki saatlik toplantı boyunca çıplak olarak oturdu.
Toplantının diğer katılımcılarından hiçbiri toplantı sırasında bu durumla ilgili herhangi bir şey söylemedi. Bateman geçen yıl, İngiliz ressam Anthony Connolly'nin yaptığı nü tablosu önünde poz vermişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.