Mardinli çiftçiler: GAP suyu 42 yıllık hasretin müjdesi
Orman ve Su İşleri Bakanlığı koordinesinde Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünce yürütülen projeyle 221 kilometre uzunluğundaki Mardin-Ceylanpınar Sulama Ana Kanalı tamamen hazır hale getirilirken, Derik’te yapımı devam eden depolama istasyonunda sona gelindi. Depolama istasyonu ve ana kanallara deneme amaçlı su bırakılmaya başlandı.
Kanallara deneme amaçlı su bırakılmaya başlanmasını yerinde inceleyen Hububatçılar Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, İLKHA muhabirlerine, suyun toprakla buluşmasını dört gözle beklediklerini, bu yüzden yetkililerin çalışmalarını hızlandırmasını istedi.
GAP suyunun toprakla buluşmasıyla 400 bin kişiye istihdam, bölge çiftçilerine ise yıllık 500 milyon lira gelir sağlaması öngörüyor.
“Temeli 1975 yılında atıldı”
GAP suyunun yapılan kanalların denemesi için verildiğini ama suyun toprakla buluşması için sulama kanallarının ve su bağlantılarının yapılması gerektiğine dikkat çeken Başkan Öter, bu anlamda daha bir çalışmanın yapılmadığını belirtti.
Öter, “GAP suyunun bölgeye gelmesi 42 yıllık bir hasretti ve bugün onun müjdesi geldi. Bu suyun deneme amaçlı ve kanal kontrolü içinde olsa bölge insanı için güzel bir şey. Neredeyse hepimizin barajın buraya gelmesine inancımız kırılmıştı. Çünkü temeli 1975 yılında atılmıştı ve arada 42 yıl geçti. Devlet imkânlarını seferber edip bu kanal daha erken bitirilebilirdi, çok zor bir şey değildi. Allah’a şükür bugün deniz altından tüneller yapıyoruz, dünyanın en büyük havaalanlarını yapıyoruz. Rahmetli Adnan Menderes döneminde Seyhan Barajı yapıldı ve o zaman ülke ekonomik olarak bugün ki şartlarla kıyaslanamayacak kadar zor durumdaydı. Ama imkânlar seferber edildi, para da yoktu, hazinedeki altınları sattı. 974 günde yani 3 yıldan kısa bir sürede Seyhan Barajı yapıldı ve bir buçuk milyon dönüm arazi sulandı. Burada imkânlar seferber edilseydi 42 yılda değil 6-7 yılda yapılabilirdi. Zamanında yapılsaydı bölge ekonomik olarak bırakın sıkıntıyı ülkeyi kalkındırabilecek bir potansiyele sahip. Dünyanın 5’inci büyük projesinden söz ediliyor. Bugün belki bölgede yaşadığımızı sosyal acılar ve kavgalar olmayacaktı.” diye konuştu.
“İşsizlik ortadan kalkacak, bölge ekonomisi şahlanacak”
GAP suyunun toprakla bulaşmasıyla azalan yeraltı suyunun eski seviyesine geleceğini söyleyen Öter, sözlerine şöyle devam etti:
“Tarım, GAP suyu ile buluştuğu zaman ürün çeşitlerinde artış olacak. Bölge tarıma dayalı Sanayi kuruluşların oranında artış olacak. Suyun gelmesiyle bölgede narenciye, seracılık, bahçecilik gelişecek tıpkı Antalya gibi Çukurova gibi hem tarımsal alanda istihdam olacak hem sanayi alanda salça fabrikaları, meyve fabrikaları ve entegre tarım tesisleri gelişecek. Buda işsizliği ortadan kaldıracak. Bırakın bölgede civar bölgeden ve komşu ülkelerden buraya istihdam için insanlar gelecek öylesine hayati ve önemli bir projedir. Adeta bölge ekonomisi şahlanacaktır. Çünkü bu topraklar Mezopotamya’nın verimli ve bereketli topraklarıdır. Dünyanın en kaliteli protein besin değeri yüksek olan makarnalık buğdaylar bu bölgede yetişiyor. Dünyanın en kaliteli kırmızı mercimeği burada yetişiyor mısır ve bütün ürünlerimiz öyle çünkü Allah’ın lütfu olan 4 iklimi 4 mevsimi de tam anlamıyla yaşanan ve toprakla yaşatılan tek bölge bu bölgedir. Bunun tek eksiği sudur. Fırat ve Dicle suyumuz GAP kapsamındaki bu suyun buraya gelmesiyle her ne kadar gecikmeli de olsa yine de buna katkısı olan bu hükümet ve geçmiş hükümettekilere teşekkür ediyoruz.”
“Umutlar yeşermiştir, lütfen kurumasın”
GAP sulama kanallarına deneme suyunun verilmesinin bölge insanına umut verdiğini ama toprakla buluşmasında gecikme ve oyalamaya gidildiğinde bu umudun kırılacağına vurgu yapan Öter, yetkililerin elini çabuk tutması gerektiğini anlattı.
Öter, “Bölge insanı tam umutsuz bir haldeyken birdenbire umutları yeşermiştir, lütfen bunu hızlandırsınlar. Bugün ekonomimiz bunu karşılayabilecek neredeyse Fırat’ın önüne kurulan 12 tane hidroelektrik santral yılda bir buçuk milyar dolara elektrik satıyor. Elektrik kısmı GAP kapsamındaki sulama barajını tamamlayacak miktarı amorti etmiştir. Eğer burada bir gevşeklik olursa insanlar farklı düşünecektir. Temennimiz bu sevincimizi kursağımızda bırakmasınlar bu su sadece kanallarda kalmakla değil toprakla buluşsun diye düşünüyorum.” dedi.
“Arazilerin suya kavuşmasını sabırsızlıkla bekliyoruz”
Çiftçi Cebrail Bülbül ise arazilerin suya kavuşmasını sabırsızlıkla beklediklerini aktardı. Kanallara suyun verilmesinin kendilerine bir hayal gibi geldiğini söyleyen Bülbül, şunları söyledi:
“Ben 4-5 yaşlarındaydım ‘ovamıza su gelecek’ diyorlardı. O zamandan beri bekliyoruz, aradan 42 sene geçti. Gerçekleşmesi hep bir hayal gibiydi. 2-3 senedir Mardin Ovası’nda tapulaştırma da bitti. Burada gözümüzle suyu gördük hala da bize bir hayal gibi geliyor. Bu hayal herhalde gerçekleşiyor diye düşünüyorum. Her ne kadar kanalın denemesi için su bırakılmışsa da ve toprakla daha buluşmasa da bizim için çok güzel bir şey umut vericidir. Biz suyu gördük ve çok sevindik. Bir an önce suyun ovaya verilmesi ve toprakla buluşmasını bekliyoruz.” (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.