Maruzatımız var Sayın Cumhurbaşkanı!

Doğruhaber Gazetesi Yazarı Bildane Kurtaran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'dindar nesil' söylemi ve belediyelerin ve bürokratların yaptıklarını ele aldığı "Maruzatımız var Sayın Cumhurbaşkanı!" adlı yazısını istifadenize sunuyoruz...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ‘ dindar nesil' hayallerini ve söylemlerini bilmeyen yoktur. Örneğin bu minvaldeki bir konuşmasında, ilahiyat fakültesi öğrencilerine yönelik şunları söylemişti: "İnşallah dindar bir gençlik, dindar bir nesil sizin ellerinizde yetişecek. Bunu başardığımız takdirde, çarşıda, sokakta, pazarda o zaman tinercisini, hırsızını, Allah'ın izniyle o zaman görmeyiz veya minimize ederiz. Alkolikleri görmeyiz, niye? Çünkü dindar gençlik bilecek ki alkol haramdır. Dolayısıyla o yola tevessül etmeyecek. Bu konularda atılacak adımlarla dindar neslin olduğu bir ülkede, inanıyorum ki tüm manevi değerler bir anda yüksek bir sıçrama yapacak ve birbirini menfaat, makam, mevki için değil Allah için seven bir millet ortaya çıkacaktır"

Aynı şekilde buna benzer birçok konuşması var Sayın Erdoğan'ın. Elbette bu güzel bir ‘hayâl' ve bu söylemler de aynı şekilde güzel söylemler. Ancak maalesef şunu belirtelim ki dindar nesil yetiştirme hayalleri için kararlı, etkin ve somut adımlar göremedik, göremiyoruz!

Hatta bizzat AK Parti'li birçok vekilin, bürokratın, belediye başkanı ve farklı kurumlarda yöneticilik yapan etkili ve yetkili şahısların böyle bir derdi ve hayali de asla yok!

Siyasi bir hareketin lideri ve tabanı arasındaki bu tezat ayrıca değerlendirilecek bir konu kuşkusuz. Ancak şunu merak ediyoruz; bırakın dindar bir nesil yetiştirmeyi, dinden, edepten, hayadan uzak bir neslin yetişmesine vesile olacak engin hizmetlerde (!) bulunan bir takım etkili ve yetkili kişilerden ve eylemlerinden Sayın Cumhurbaşkanı haberdar mıdır acaba?

 Eğer haberdar ise neden müsaade etmektedir?

Yok haberdar değil ise bu tam bir fecaattir!

Bunca maddi sıkıntı ve ihtiyaca rağmen, devletin imkânlarını topluma faydası olmayan fuzuli işlerde kullanmak bile büyük vebâl iken, toplumu ifsad edecek, ahlâken yozlaştıracak, en net tabirle dinden, imandan uzaklaştıracak işlerde kullanmanın vebâlinin ne olacağını kestirmek zor olmasa gerek...

Dindar diye halkın nice umutlarla belli makamlara getirdiği insanların halka sefilliği ve sefahati reva görmesi kabul edilecek bir durum değildir!

Bir gram vicdanı olan bu duruma isyan eder..

Bu nedenle itirazımız var!

Festival adı altında, türlü çirkefin ve hayasızlığın kol gezmesine vesile olan, Müslüman mahallesinde salyangoz satan dindar(!) belediye başkanlarına ve yöneticilere...

Şikayetimiz var!

Dindar halkın parasını, topçulara, popçulara babalarının malları gibi peşkeş çekenlere...

İsyanımız var!

Törenlerde, orada/burada dindar nesil yetiştirmeye namzet ehli iman  kadınlara, tesettürlerine, çarşaflarına yapılan tüm hakaretlerde en ufak dahli olanlara ve buna mukabil yetkisi olduğu halde sessiz kalanlara!

Bir ricamız var!

Sayın Cumhurbaşkanı eğer halâ dindar bir neslin hayalini kuruyorsanız önce devlet marifetiyle dindar neslin kökünü ifsat pisliğiyle kurutmaya neden olan bazı bürokratlarınızı, yöneticilerinizi, başkanlarınızı, kısacası yetkili ve etkili tüm makamlarınızı gözden geçirin ve ellerini dindar halkın üzerinden çektirin!

Hakka tapan, hak ile yoğrulan, her taşı iman kokan bu coğrafyanın güzel insanlarına en azından bunu borçlusunuz...