Medyatik yargılamaya tepki: Hukuk devleti zarar görüyor
Yapılan açıklamada, henüz iddianamesi dahi hazırlanmamış dosyalara ait ifade tutanakları, dijital materyaller ve özel hayata ilişkin bilgilerin servis edilmesinin hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu vurgulandı. MAZLUMDER, kişilerin "şüpheli" sıfatıyla dahi kamuoyunda suçlu ilan edilmesinin masumiyet karinesini ve lekelenmeme hakkını zedelediğini ifade etti.
"Özel hayat magazin konusu yapılamaz"
Soruşturma dosyalarında yer alan ve suç unsurlarıyla ilgisi bulunmayan özel yazışma, fotoğraf ve bilgilerin yayımlanmasının açık bir insan hakları ihlali olduğuna dikkat çekildi.
Açıklamada, devletin elde ettiği verileri korumakla yükümlü olduğu, bu bilgilerin kamuoyuna saçılmasının insan onuruna saldırı niteliği taşıdığı belirtildi.
"Yargı bağımsızlığı baskı altında"
Dosya içeriklerinin seçilerek sızdırılmasının kamuoyunda yanlış algı oluşturduğu ve yargı mensupları üzerinde baskı oluşturduğu kaydedilen açıklamada, "Adalet, sosyal medya mahkemelerinin değil, delil ve hukukun rehberliğinde tecelli etmelidir" denildi.
MAZLUMDER'den çağrı
MAZLUMDER açıklamasında şu taleplere yer verildi:
"Soruşturma gizliliğini ihlal edenler hakkında işlem yapılması, basın kuruluşlarının lekelenmeme hakkını ihlal eden yayınlardan vazgeçilmesi, Adalet Bakanlığı’nın ifşa kültürüne karşı idari ve hukuki tedbirler alınması gerekir"
Açıklamada, hukuk devletinin korunmasının ancak adil yargılama, masumiyet karinesi ve insan onuruna saygıyla mümkün olduğu vurgulandı.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.