Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

Memlekete hayrı olmayan ”Hayır”sızlar

Memlekete hayrı olmayan ”Hayır”sızlar

16 Nisan referandum sürecinde her iki cenahta tercihlerinin gerekçelerini kamuoyuna anlatarak ikna etme yoluna gidiyorlar. Tabi bu arada algı operasyonları ile kirli bir propaganda da almış başını gidiyor.

Daha önce “hayırlı işler” “hayırlı günler” kelimelerine “gericilik” olarak bakan malum cenah, her seçimde olduğu gibi halka şirin görünme oyunlarına başvuruyor.

 

Bu propaganda ve kirli faaliyetlerde kantarın topuzu iyice kaçtı. Dinden uzak olan, dini her gelişmeye şiddetle sözde “laik” argümanlarla karşı çıkan kesim; dini terimler ve argümanlar kullanmaya başladı. Bunu yaparken zaman zaman hezeyan çukurlarında debelenmeye başladı.

 

Memlekete hiçbir katkı ve faydası olmayan, memlekete ölüm, kan, talan ve yıkım getirenler; şimdi referandumda boy göstermeye başladılar. Yahu arkadaş! siz ne kadar yüzsüzsünüz? 7 bin genci çukurlara gömdünüz yetmedi mi? Kürt şehirlerini solun devrim fantezileri uğruna virane hale düşürüp, halkı kendi memleketinde muhacir, evsiz-barksız hale getirmeniz yetmedi mi? Şimdi ne yüzle halkın karşısına çıkıyorsunuz? Bu halkın yakasında düşün artık.

Seçim araçlarından utanmadan sıkılmadan; demokrasi için “hayır”,  özgürlük için "hayır", insan hakları için “hayır” diye anons yaptırıyorsunuz. Demokrasiniz de, insan haklarınızın da ne kadar yalancı ve haince olduğunu bu halk gördü. Alın demokrasiniz başınıza çalın. 6-7 Ekim olaylarında ne kadar insancıl(!) olduğunuzu bu halk gördü.

Bu halk sizi iyi tanıdı artık. Sizlerin müesses zulüm nizamını koruyan piyonlar olmaktan başka bir misyonunuz yok. Sadece burada değil; Irak Kürdistanı’nda, Suriye Kürdistanı’nda hülasa, her yerde Kürtlerin başına bela oldunuz. Kürtlerin yüz karasısınız.

Bu zihniyet mensupları “sol” refleksle her yeniliğe karşı çıktıkları gibi 12 Eylül 2010’da yapılan halk oylamasında “boykot” kararı aldılar ve birçok Kürt ilinde sandığa giden Kürtlere saldırdılar. Sonra ne mi oldu? Omurgasız siyaset mensubu, dönemin Batman Milletvekili Bengi Yıldız, halk oylaması kabul edildiği gibi; Batman Adliyesine gidip darbeci Kenan Evren ve arkadaşları hakkında suç duyurusunda bulundu. İşte siz busunuz. Sandığa giden halka saldıracaksınız, sonra da şov yapıp karşı çıktığınız değişiklikten yararlanmaya çalışacaksınız.

 

Birde geçen hafta memlekete hiçbir faydası olmayan, sürekli kendi halkına ve ülkesine ihanet içinde olan siyasilerin şovuna şahid olduk. Sizlerin memlekete bugüne kadar ne faydanız oldu da halk size bakarak, oyununu rengini değiştirsin.

 

Halk 12 Eylül darbecilerinin hazırladığı zulümlerle dolu anayasayı kısmen olsa değiştirecektir. Sizin hoplamanız-zıplamanız beyhudedir.

Birde fırsat buldukça evet oyu verecek kişilere; “neye evet verdiğinizi biliyor musunuz?” diye sözde fikirlerini çelmeye çalışıyorlar. Sanki kendileri neye hayır dediklerini biliyor da böyle “megaloman” tavır içine giriyorlar. Öyle ya bu sol, kemalist ve sosyalist tiplere baksan: dünyada bir onlar akıllı, bir onlar okumuş, onların dışındaki halk cahil ve bir şey bilmeyen “bidon kafalı” öylemi? Bu tipik bir Yahudi ahlakı ve yaklaşımıdır. Cehalet bataklığında debelenen bu zihniyet mensupları! kendinize gelinde dünya nereye gidiyor bir bakın. 1930’lı yıllarda yaşamıyoruz artık. “Hayır”cı propagandacılar! Topunuzu toplasak “hayır” kelimesindeki sesli harflerin yeri değiştirdiğinde ortaya çıkan sebze kadar kıymetiniz yok. 

 

Baykal’ın hezeyanı

Deniz Baykal geçtiğimiz günlerde Trabzon’da, anayasa değişiklik paketi ile ilgili: "Bu yetkiyi peygambere versen peygamberi bozarsın" diye zırvaladı. Gelen tepkilere rağmen özür dilemek yerine laf cambazlığına başvurarak, tavrına devam etti.

Değerli dostlar! Bu söz onların zihin kodlarında olan bilinçaltının yansımasıdır. Sanılanın aksine, planlı olarak söylenen bir sözdür.

 

Hey Baykal efendi! Bilmiyorsan o kalın kafan koy! Peygamberler yetkiyi beşerden değil, ALLAH’tan alır. Peygamberler sıradan insanlar değil, toplumlarının en zeki, temiz ve ismet sıfatlarına sahip masum insanlardır. Onların beşerin vereceği yetkiye ihtiyaçları yoktur. Kaldı ki; bütün dünya O’nın emrine sunulmuşken, “Bir elime Ay’ı, bir elime Güneşi koysanız! Ben davamdan vazgeçmem” diyen Peygamberimize dil uzatma cüretini gösteriyorsun. Sen ilkin bırak Peygamberler gibi seçilmiş yüce insanları, en düşük ahlaklı beşere bile ahlak dersi verecek durumda değilsin. Senin ve senin gibi aklı gözünde ve uçkurunda olanların ne olduğunu bu halk çok iyi biliyor.

 

Son olarak, batılı devletler neden bu kadar referandumla ilgilenmeye başladı. Demek artık içimizdeki etki ve yetki ajanları iş göremeyince kendileri ipi ellerine almaya başladılar.

Bizde bütün bu düşmanlık ve ahlaksızlara karşın diyoruz ki; patlasanız da, çatlasanız da ümmetin ve halklarımızın maslahat ve menfaatini gözetmeye devam edeceğiz…Wesselam…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi