Muhalefetin Merkel eleştirisi
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Ankara ziyaretinde gündeme gelen en çarpıcı konu sınırların korunması ve kaçak göçle mücadelede Türkiye’ye desteğin artırılması planları oldu. Buna göre, NATO’nun devreye girerek, Ege Denizi’nde görev yapması öngörülüyor. Haftalık die Zeit gazetesinin dış politika editörü Michael Thumann, NATO’nun sınırların korunması için destek vermesi planını Merkel’in ziyareti açısından “başarılı bir sonuç” olarak nitelendirdi. DW Türkçe’ye konuşan Thumann, bunu şu sözlerle açıkladı: “Türk ve Yunan sahil güvenlik birimleri arasında bugüne kadar yeterince işbirliği yoktu. Bunun nedeni bazen iletişim eksikliği bazen de işbirliğindeki isteksizlikti. Mesela Türk karasularından şişme bir bot hareket ettiğinde, Yunan sahil koruma birimleri bunu fark ediyordu ve Atina’ya bildiriyordu, Atina Ankara’ya haber veriyordu, Ankara da Türk sahil korumaya soruncaya kadar her şey olup bitiyordu. NATO’nun gözetleme görevi, tabii ki her ülke de NATO üyesi olduğu için büyük bir avantaj yaratır.” NATO’nun Ege Denizi’nde görev yapması konusundaki kararın, bu hafta içinde yapılacak NATO Savunma Bakanları toplantısında alınması bekleniyor.
Michael Thumann
Bunun yanı sıra, Merkel’in Davutoğlu ile yaptığı görüşmede kaçak yollardan sınırın geçilmesi ve insan tacirleri ile mücadelede Alman ve Türk polisi arasında işbirliğinin artırılmasına kararı alındı. Türkiye uzmanı gazeteci Thumann, Merkel’in bu planını, “mülteci sayısının azaltılması yönünde verdiği sözü tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor” sözleriyle yorumlayarak, bu şekilde Merkel’in Avrupa’ya göçü zorlaştırmayı hedeflediğini ifade etti.
Türkiye'den beklenti
Koalisyon partilerinden politikacılar, Türkiye’nin desteği sayesinde Avrupa’ya gelen mülteci sayısının azalmasını ümit ediyor. Bu çerçevede, Başbakan Merkel’in da işaret ettiği gibi, Türkiye’den en büyük beklenti kaçak göçle mücadelenin artırılması. Alman Meclisi Hıristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Grubu Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Türkiye’den en büyük beklentilerinin “Yunanistan’a Türkiye sınırından kaçak olarak geçilmesi sorunuyla mücadele edilmesi” olduğunu söyledi. Türk hükümetinin kaçak göçle mücadeleyi artıracağına dair söz vermesini memnuniyetle karşıladığını işaret eden Hardt, “ancak Türkiye’nin doğuda özellikle İran ile olan sınırını da daha iyi koruması gerektiğine inanıyorum. Yapılan son gözlemlere göre, Yunanistan’a gelen sığınmacıların önemli bir bölümü Suriye üzerinden değil, elbette bunu Türk hükümeti daha iyi bilir ama büyük olasılıkla doğudan giriş yapıyor” dedi.
Hıristiyan Demokrat Milletvekili Hardt Türkiye, Almanya ve dolayısıyla Avrupa Birliği’nin bu beklentilerini karşılarsa, belirli bir kontenjan çerçevesinde Türkiye’den mültecilerin Avrupa’ya kabul edileceğini ifade etti. Aksi takdirde Türkiye’deki mülteci sayısının artacağını söyleyen Hardt,“Türk hükümetinin bize sadece para vermeyin, mültecileri de kabul edin” şeklindeki tavrını anlayışla karşıladığını dile getirdi.
Jürgen Hardt
‘Seehofer bile sesini çıkartmadı’
İzlediği mülteci politikası nedeniyle Almanya’da eleştirilere hedef olan Başbakan Merkel’in sorunun çözümünde Türkiye’yi kilit ülke olarak görmesi ise koalisyon partileri tarafından destekleniyor. Gazeteci Michael Thumann, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine karşı çıkan Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) partisinin lideri Horst Seehofer’in bile Ankara ile işbirliğine ses çıkartmamasına “hayret ettiğini” söyledi. Thumann sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye ile müzakerelerde yeni başlıkların açılması Eylem Planı’nın bir parçası, hatta sonunda Türkiye ile Almanya ve dolayısıyla Avrupa arasında vize serbestliği konusunda işbirliği öngörülüyor. Buna rağmen CSU bile hiçbir şey söylemiyor.” Thumann, bu nedenle de Türkiye’ye yönelik politikanın Alman hükümetinde tartışma yaratmadığını düşündüğünü belirtti.
Muhalefetin eleştirisi
Sevim Dağdelen
Buna karşılık Merkel’in mülteci sorununun çözümünde Türkiye’ye yakınlaşması, Almanya’daki muhalefet partileri tarafından eleştiriliyor. Muhalefetteki Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, Başbakan Merkel’in Türkiye ziyaretini “tehlikeli” olarak nitelendirdi. Alman Meclisi Türk-Alman Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkan Vekili Dağdelen, Merkel’in mültecileri uzak tutmak için “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde diz çöktüğünü savundu. Türk hükümetinin Kürtlere yönelik politikasını eleştiren Dağdelen, Merkel’i de bu politikayı kınamadığı için eleştirdi. Dağdelen, Türkiye’yi kınamak yerine Alman silahlarının satılmaya devam edildiğini, istihbarat, askerî ve güvenlik alanlarında işbirliğinin sürdürüldüğünü belirten Dağdelen, “böylelikle Türkiye’deki insan hakları ihlallerinin desteklendiğini” öne sürdü.
Kaynak:DW
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.