İTTİHADUL ULEMA Genel Başkanı Molla Enver Kılıçarslan http://www.fetvakurulu.com sitesinde mukabele sünnetine ilişkin bir yazı kaleme aldı.
Kelime olarak karşılıklı verme, karşılıklı okuma anlamına gelen mukabelenin, bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da kendi kendilerine tekrar etmesi olarak tanımlayan Kılıçarslan, hadis-i şeriflerde ise mukabelenin "muârada" veya "ardun-nebiyyi" şeklinde geçtiğini aktardı.
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) insanların en fazla cömert olanı idi. Onun bu cömertliği Ramazan ayı girip de kendisiyle Cebrâil (aleyhisselam) karşılaşınca daha da artardı. Cebrâil (aleyhisselam) ramazan ayı çıkıncaya kadar her gece Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) ile buluşur, Resûlullah ona Kur’ân’ı arzeder/okurdu. Resûllüllah (aleyhissalatu vesselam) Cebrâil ile buluşunca insanlara rahmet getiren rüzgardan daha cömert ve daha faydalı olurdu. (Buhâri)" hadis-i şerifini hatırlatan Kılıçarslan, Kur'an-ı Kerim’i dinlemenin ve okumanın sevaplarının ayrı olduğunu vurguladı.
"Kim Allah’ın kitabından bir harf okursa ona bu sebeple bir hasene verilir"
Kılıçarslan, yazısına şöyle devam etti: "Kur'an tilavetiyle ilgili Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurmaktadır: Kim Allah’ın kitabından bir harf okursa ona bu sebeple bir hasene verilir. Hasenenin karşılığı ise on mislidir. Size elif lâm mîm bir harftir demiyorum, fakat elif bir harf, lâm bir harf, mîm bir harftir. (Tirmizî). Yine Ebû Ümâme (radıyallahu anh), ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)i: 'Kur’an okuyunuz. Çünkü Kur’an, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olarak gelecektir' buyururken işittim, demiştir. (Müslim)"
İslam âlimlerinin, Kur'an’ı okumanın faziletiyle ilgili hadislerin çokluğu nedeniyle bunun, dinlemeden daha faziletli olduğunu bildirdiklerini aktaran Kılıçarslan, "Kur'an’ı dinleyen kimse Allah’ın “Kur’an okunduğu zaman ona kulak verip dinleyin ve susun ki size merhamet edilsin.” (A’raf 204) buyruğuna icabet ettiği için büyük ecir elde eder. Sıhhati konusunda farklı görüşlerin bildirildiği bir hadiste Efendimiz şöyle buyurmaktadır: Kim Allah’ın kitabından bir âyet dinlerse onun için kat kat sevap yazılır. Kim de onu okursa kıyamet günü onun için bir nur olur. (Beyhakî, Müsned)" diye belirtti.
Kur'an-ı Kerim telefon, bilgisayar, televizyondan da dinlenebilir
Kılıçarslan, "Mescitlerde veya diğer toplu ortamlarda Kur'an-ı Kerim mukabelelerine katılanlar hem dinleyip hem de okuyabilirler. Bu durumda hem dinleme hem de tilavet sevabı alırlar. Ancak her ikisini bir arada yapmak biraz güçtür. Kur'an okuyanları dinleyerek tilavet ve hatim sevabı elde edilmez. Zira bir fiilin sevabını elde etmek için bizzat onu yapmak gerekir. Dolayısıyla kadınlar, adet günleri geldiğinde caminin dışındaki yerlerde mukabele halkalarına katılıp dinleyebilirler. Bu durumda dinleme sevabını yine elde ederler. Ancak Kur'an okunduğu sırada ağızlarıyla tekrar etmemelidirler. Zira adet kanı gören kadınların Kur'an okuması caiz değildir. Hatim sevabını da elde etmek için hastalıkları bittikten sonra ramazan bitmişse dahi kaldıkları yerden okumalarına devam edebilirler. Kur'an-ı Kerim’i dinlemenin ecri sadece canlı birinden dinleyerek değil aynı şekilde telefon, bilgisayar, televizyon gibi elektronik cihazlardan dinlenerek de aynı ecir elde edilir." İfadeleriyle yazısına son verdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.