Namaz konusu (2)
RAMAZAN MANİSİ:
Sofrada fakir olsun,
Tabağı çukur olsun.
Karnı doyduktan sonra,
Duâyı okur olsun.
EL-ADL
Tam adâletli...
Adalet, zulmün zıddıdır. Zulüm kelimesinde; incitme, can yakma mânası vardır. Zulmetmeyerek herkese hakkını vermek ve her şey'i akıl ve mantığa, hikmet ve maslahata uygun olarak yapmak da adalet demektir.
Allahu Teâlâ Âdil'dir. Zâlimleri sevmez. Zâlimlerle düşüp kalkanları ve hattâ sadece uzaktan onlara imrenenleri ve sevenleri de sevmez.
NAMAZ KONUSU (2):
Namaz kılmayanın hali: Namaz kılmamanın cezası çok büyüktür. Hadis-i şerifte, “Bir namazı, özürsüz olarak vaktinden sonra kılan, seksen hukbe Cehennemde yanacaktır” buyuruldu. Bir hukbe seksen senedir. Her senesi üç yüz altmış gündür. Her günü, seksen dünya senesidir.
Kazaya kalan namazı kılacak kadar vakitlerin her biri geçtikçe, bu bir namazın günahı kat kat artar. Ya birkaç namaz olursa, cezası çok çetin olur. Her ne pahasına olursa olsun, kılmadığımız veya kılamadığımız namazlarımızı bir an önce, kaza etmek ve affı için tevbe etmek, çok yalvarmak lazımdır. Namaz kılmayanın, Allah’u Teala’nın büyüklüğü karşısında titremesi, erimesi lazımdır.
Hadis-i Şerifte buyuruldu ki:
“Namazı özürsüz kılmayan kimseye, Allah-u Teala on beş sıkıntı verir. Bunlardan altısı dünyada, üçü ölüm zamanında, üçü kabirde, üçü kabirden kalkarkendir.
Dünyada olan altı azap:
1-Namaz kılmayanın ömründe bereket olmaz.
2-Allah’u Teala’nın sevdiği kimselerin güzelliği, sevimliliği kendine kalmaz.
3- Hiçbir iyiliğine sevap verilmez.
4- Duaları kabul olmaz.
5- Onu kimse sevmez.
6-Müslümanların birbirlerine yaptıkları iyi dualarının buna faydası olmaz.
Ölürken çekeceği azaplar:
1-Zelil, kötü, çirkin can verir.
2- Aç olarak ölür.
3- Çok su içse de, susuzluk acısı ile ölür.
Mezarda çekeceği acılar:
1-Kabir onu sıkar. Kemikleri birbirine geçer.
2-Kabri Cehennem ateşi ile doldurulur. Gece, gündüz onu yakar. Cehennem ateşi dünya ateşine benzemez.
3-Allah’u Teala, kabrine çok büyük yılan gönderir. Dünya yılanlarına benzemez. Her gün, her namaz vaktinde onu sokar. Bir an bırakmaz.
Kıyamette çekeceği azaplar:
1-Cehenneme sürükleyen azap melekleri yanından ayrılmaz.
2-Allah’u Teala, onu kızgın olarak karşılar.
3-Hesabı çok çetin olup, Cehenneme atılır.”
Namaz kılmayanın ömründe, bereket olmaz. Ömründe, hayır ve menfaat görmez. Ömrü çeşitli hastalıklarla, sıkıntılarla geçer. Manevi huzuru olmaz. Sahip olduğu dünyalıklar onu ruhi sıkıntıdan kurtaramaz.
Namaz kılmamakla işlediği bu büyük günahı anlayan, bunun şuuruna geç de olsa eren kimsenin derhal tevbe edip, namazlarını kaza etmesi lazımdır.
Cenab-ı Hak kullarına karşı çok merhametlidir. Günahları affetmeyi çok sever. Tekrar tekrar, kâfirlerin ve Müslümanların dünyada iken yapacakları Tevbeleri kabul edeceğini bildirmiştir.
Namaz kılmayanların tevbelerinin kabul olması için de namazlarını kaza etmeleri, kaza etmeye kesinlikle niyet edip, kaza kılmaya başlamaları lazımdır. Bunun gibi, insanların haklarına tecavüz etmiş olanların da, önce bu hakları ödemeleri lazımdır. Kul hakkı çok önemlidir.
Namazları da cemaatle kılmalıdır. Cemaatten birinin namazı kabul olursa, onun hürmetine diğerlerinin de namazı kabul olur. Ayrıca, kimin Cenab-ı Hakkın sevgili kulu olduğu bilinmez. Cemaatin içinde, Allah’u Teala’nın sevgili bir kulu varsa, onun yüzü suyu hürmetine diğerlerinin namazları kabul olur.
Soru: İslamda namazın önemi ve namaz kılmamanın hükmü nedir?
Cevap: Namaz kelime-i şehadetten sonra İslamın en mühim rükünlerindendir. Vacibiyeti Kur’an’la, sünnetle ve icma ile sabittir. Kur’an-ı Kerimde seksenden fazla yerde namazla emir olunmuş. Otuz iki yerde zekatla beraber emir olunmuş. “Namazı kılın zekatınızı verin” -El Bakara Suresi:100-
İslamda namaz çok mühim olduğu için günde beş vakit tekrarlanır, başka ibadetlere muhalif olarak. İnsan evde olsa seferde olsa sıhhatte olsa hasta olsa korkuda olsa emniyette olsa herhalikârda insanın aklı başında olduğu müddetçe adet halinde olan kadın müstesna namaz terk edilmez ve herkese vaciptir. İslamda en önce ibadetlerden farz olunan namazdır. Başka ibadetler Hz.Cebrail’in vasıtasıyla Peygambere vucubiyetleri bildirilmiştir. Ama namaz İmam Ahmed, Nesai, Tirmizi ve Hz.Enes’ten rivayet etmişler: Peygamber(s.a.v.) demiş, “Ben miraca çıktığım gece Allah benim ve ümmetim üzerine elli namazı farz kıldı. Peygamberimiz Hz.Musa’nın tavsiyesiyle Allah’a hafifletmesini talep ediyor. Allah(CC) elliden beşe indiriyor ve diyor: “hükümler yanımda değişmiyor ben beşi sizden elli olarak kabul ederim”
İbni Ömer hadisi Peygamberden naklediyor Peygamberimiz demiş, “İslam dini beş şey üzerine bina olunmuş” Birincisi kelime-i şehadet, ikincisi beş vakit namazdır. Peygamber(s.a.v.) namazın ehemmiyeti için çok dikkatli tabirleri kullanmış.
Sahih bir hadiste demiş, “Her şeyin başı İslamdır. İslamın direği de namazdır.” Burada nasıl evde direk kırılsa ev yıkılır, İslamda namaz olmazsa İslam yıkılır demek oluyor. İmam Taberani, Hz.Abdullah’tan rivayet eder. Hz.Peygamber (SAV) demiş: “Kıyamet gününde en önce namazın hesabı insanlardan sorulur. Eğer namazda kusur yok ise kamil ise bütün ameller kamil sayılır. Eğer namaz eksik ve noksan ise bütün ibadetler noksan sayılır.”
Hz.Peygamber (s.a.v.) namaza çok ehemmiyet verdiği için en çok namaz üzerine duruyordu. Hatta ölümün son nefeslerini verirken en son konuşması essalat essalat yani namaz namaz ve kölelerin haklarına riayet edin tavsiyesinde bulundu. Yine İbni Habban Ebu Emame’den rivayet eder ki, Hz.Peygamber(s.a.v.) demiş: “İslamın halkaları teker teker kırılır bir halka kırıldığı vakit insanlar öbür halkaya yapışırlar. En önce İslamda hüküm kaldırılır ve en son dada namaz kaldırılır. Namaz kalkınca İslam zayi olur yok olur.”
Yine Buhari ve Müslim üzerine ittifak etmiş bir hadiste Hz.Peygamber demiş: “Ben insanlarla savaş etmeyle emrolunmuşum. Ta kelime-i şehadet getirinceye kadar ve namaz kılıncaya kadar ve zekat verinceye kadar” Ve demiş ki: “Kim namazı kılarsa kıyamet gününde hiç ışık yok iken namaz ona hem nur hem burhan yani Allah huzurunda ona delil sayılır. Hemde necat yani ateşten kurtulmuş olur.”
Eğer insan gerçekten namaz konusunda gerçekten Kur’an-ı Kerimi dikkatle araştırırsa görür ki gerçek insan ile Allah arasında en büyük bağ namazdır. Onun için başka ibadetlerden muhalif bir şekilde sık sık yapılır ki insan ile Allah arasındaki bağ kopmasın ve Allah’ın azamet ve büyüklüğü insanın zihninde kaybolmasın. Şeytan insanı Allah’tan uzaklaştırmasın.
Bir Ayet-i Kerimede, “Kıyamet gününde cennet ehli diyor biz gidelim cehennem ehlini görelim niye cehenneme giriyorlar. Soruyorlar ‘sizi cehenneme sokan ne idi’ cevap verirler biz namaz kılanlardan olmadık fakirleri doyurmadık ve günahlara daldık.” -Müdessir Suresi:42-48-
Hz.İbrahim duası gibi ben derim ki, “Ya Rabbi bizi ve zürriyetimizi ve Müslümanlar ve zürriyetlerini namaz kılanlardan yap ve hepimizi namazsız olarak huzuruna götürme ve bizi onların saflarına koyma” amin.
KAYNAKLAR:
İmam Zehebi Kebair Kitabı s.23,
FIKHI SUNNE C.1.S/70, İSLAM FIKHI C.1-S/660,
TEFSİRİ KEBİR KURTUBİ C.3/S/252
İBRETLİ HİKÂYE: NAMAZI TERK EDEN
İsrail Oğullarından bir kadın bir gün Hz.Musa’ya gelerek: “Ey Allah’ın Resulü, büyük bir günah işledim fakat tevbe ettim: “Benim için Allah’a yalvar da tevbemi kabul ederek günahımı bağışlasın” der. Hz.Musa kadına “işlediğin günah nedir” der.
Kadın Hz.Musa’ya, “Ya Allah’ın Resulu, zina ettim, gayri meşru bir çocuğum oldu, sonra da onu öldürdüm.”Diye cevap verir. Bunun üzerine hiddetlenen Hz. Musa kadına “Defol, ey fahişe! Yoksa senin uğursuzluğun yüzünden gökten ateş yağıp bizi yakacak.”der. Ve kadın kalbi kırılarak yanından çıkar.
Hemen o anda Cebrail (a.s) inerek Hz. Musa’ya der ki: “Allah sana: “Ya Musa, günahına tevbe eden kadını niye kovdun, ondan daha fenasını bulamadın mı?”Diyor. Hz.Musa Cebrail’e: “ ondan daha fenası kimdir? ” diye sorar. Cebrail de: “ Hiçbir mazereti olmadığı halde bile bile namaz kılmayan kimse” diye cevap verir.
HAZIRLAYAN: VEYSİ DEMİR HÜR24 HABER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.