Otizm hakkında bilinmesi gerekenler

Otizm hakkında bilinmesi gerekenler
Çakmak Erdem Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Sibel Ayvaz, genellikle çocukluk çağında başlayan ve hayat boyu devam eden önemli bir nöro-gelişimsel bozukluk olan otizm hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.

Son yıllarda gerek basın gerek sosyal medyada giderek daha fazla popüler olan, iletişim teknolojisinin ilerlemesiyle daha fazla gündemimize oturan ve çağımızın hastalığı olarak karşımıza çıkan otizm artık çok sık tanı alır hale gelmiştir. Nörogelişimsel bir bozukluk olan otizmin doğumsal nöral anomaliler, zekâ gerilikleri, dikkat eksikliği, hiperaktivite bozuklukları, bazı epileptik sendromlar ve psikiyatrik belirtilerle giden durumlar ile birlikte nörolojik gelişimin etkilendiği geniş bir yelpaze içinde incelendiğini söyleyen Psikiyatri Uzm. Yrd. Doç. Dr. Sibel Ayvaz sözlerine şu şekilde devam etti: “Otizm, spektrum bozuklukları adını verdiğimiz bir grup hastalığın en temel özelliği olan belirtilerinin genellikle erken çocukluk döneminde başlamasıdır. Günümüzde her 110 çocuktan birini etkilediği bilinen ve pek çok ailenin hayatının altüst olmasına yol açan bu bozukluk, yirminci yüzyılın ortalarına kadar fazla tanınmıyordu. Toplumda farkındalığın artması, ilgilenen uzmanların sayısının ve araştırmaların artması, hastalığın nedenlerinin net ortaya konamaması otizmi çağımızın çocukluk hastalığı haline getirmiştir. Otizm spektrum bozukluklarından muzdarip olan çocuklar ortak özellikler olarak sosyal etkileşim, iletişim ve tekrarlanan kısıtlı davranışlar alanlarında eksiklikler göstermektedir. Hastalık erken evrede basit belirtileri dikkate alındığında kolayca teşhis edilebilir ve bebeklikten başlayarak uygulanacak iyi bir rehabilitasyon programı ile etkileri önemli oranda azaltılabilir. O nedenle bu konuda toplumsal eğitimin artması, otizmin belirtilerinin erken fark edilmesi tedavi başarısını yükseltmektedir.”

KARŞILIKLI ETKİLEŞİM VE İLETİŞİM KURMADA GÜÇLÜK EN YAYGIN BELİRTİ

Otizmde en temel özelliğin, karşılıklı etkileşim ve ilişki kurma becerisindeki güçlüklerle ilgili olduğunu belirten Ayvaz, bu güçlüklere örnek olabilecek belirtileri başlıklar halinde şöyle sıraladı: “

-Toplumsal etkileşimde bozulma: Toplumsal etkileşim ve iletişim için gerekli olan, sözel olmayan davranışlarda göz göze gelme (göz teması kurma), yüz ifadesi ve beden dilinin kullanılmasında dikkat çekici bir bozulma vardır. Normal çocuklar herhangi bir şeyi yalnızca beğendiği hoşlandığı için gösterebilirken otizmli çocuk bu konuda başarılı olamaz. Karşılıklı oyunlara katılmada güçlük çekerler. Bu çocuklarda başkalarının gereksinim ve sıkıntılarını anlamada ciddi sorun vardır (Empati Bozukluğu).

-İletişimde sorunlar, konuşmada bozukluklar: İletişimin en önemli parçası olan dil ve konuşma gelişiminde gecikme vardır ya da hiç gelişmemiştir. İletişime yönelik olmayan çığlıklar, garip sesler çıkarabilirler. Hem sözel, hem de sözel olmayan iletişimdeki bozulma belirgindir. Yeterli konuşmaları olsa bile sohbet edemezler. Otizmi olan çocukların, sosyal yönelimli iletişimden çok tekrarlayıcı biçimde konuşmaları dikkati çeker. Zamir karıştırmaları (ben yerine sen kullanmaları), gecikmiş veya anında ekolali (söyleneni aynı şekilde tekrar etme) ya da kelime uydurmalarıdır. Otizmi olan çocukların zorluklar sözel olmayan iletişim (jest, mimik, işaret etme), selamlaşma (baş baş yapma, bay bay yapma) alanlarında da vardır. Hayali oyunları çoğu zaman yoktur.

 

 

-Davranış, ilgi ve etkinliklerde kısıtlılık: Otizmi olan çocuklarda ardışık davranışlar, alışılmışın dışında ilgiler, takıntılar, ritüeller, el-parmak ve vücut hareketleri, nesnelerle tekrarlayıcı biçimde uğraşlar sık görülür. Çoğu zaman daralmış bir ilgi alanıyla(örn: meteoroloji, futbol) uğraştıkları, belirli oyuncaklarla aynı şekilde tekrar tekrar oynadıkları görülebilir.  Aynılıkta ısrar ederler, ufak değişikliklere aşırı tepki verirler (örn: masanın yerinin değişmesi ya da giysi değişikliği gibi). Okula giderken ya da yemek yerken sırayla aynı şeyleri yapma, gidilecek yerlere mutlaka aynı yollardan gitme, olağandışı beden duruşları (örn: parmak ucunda yürüme gibi) olabilir. Mekanik hareketlere (örn: dönen tekerlekler, açılır, kapanır kapılar, vantilatörler) büyülenircesine ilgi duyabilirler. Eşyalara (örn: sicim, kredi kartı, şişe kapağı) aşırı ve tuhaf bağlanmalar gösterebilirler.

Sonuç olarak günümüzde otizm hastalığı tanı ve tedavi aşamasında doktorlar, psikologlar, özel eğitimciler, oyun ve dil terapistleri, öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları vb. sağlık çalışanlarından ve ebeveynlerden oluşan multidisipliner büyük bir aileye ihtiyaç duyulmaktadır. Tedavi organik bozuklukların düzeltilmesi, vücut metabolik fonksiyonlarının desteklenmesi, ebeveynlerin katılımı ve bu çocukların ihtiyaçlarına uygun özel eğitim programları ile sürdürülmektedir.”

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.