Oyunlara bağlı insanlarda üretkenlik olmaz

Stres çarkı gibi oyunlara bağımlı olanların üretkenlikten uzak kaldığını belirten DÜ Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı, ailelere önemli uyarılarda bulundu.

Son dönemlerde kullanımı artan, Avrupa ülkelerinde dikkat dağınıklığı ve baş dönmesi meydana getirdiği gerekçesiyle okullarda yasaklanan stres çarkı hakkında değerlendirmelerde bulunan Diyarbakır Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tahsin Kula, çocukların stres çarkıyla ne problemlerinden kurtulacağını ne de alternatif düşünebileceğini belirtti.

Stres çarkı kullanan kişinin dikkat dağınıklığı yaşadığını ifade eden Kula, gençlerin, stres çarkını icat edenlerin kültürlerinin kölesi olabileceğini söyledi.

Batı'nın özellikle hedefine gençliği aldığını dile getiren Kula, "Stres çarkının sinir sisteminde rahatsızlık oluşturduğu, çok fazla kullanıldığında gençlerde baş dönmesine neden olduğu tıbbi olarak ortaya çıkmıştır. Stres çarkı icat edildiği ülkede de yasaklanmıştır. Ayrıca Batı'nın birçok ülkesinde bu yasaklanmıştır. Gençlerin çok fazla dikkatini çekiyor ve çok fazla zaman israfına yol açıyor. Batı bunu icat ederken strese karşı yaptığını savunuyor. Oysa stres varsa tespih çekilebilir. Biz şuna inanıyoruz. Bütün kalpler ancak Allah'ı anarak tatmin olur." dedi.

Ailelerin, aşırı bir şekilde stres çarkı kullanan çocuklarını uyarmaları gerektiğine vurgu yapan Kula, Hz. Peygamber'in zamanın önemine dikkat çektiğine değinerek, zamanın boş yere harcanmaması tavsiyesinde bulundu.

"Gençler bunu o kadar ileri seviyeye götürüyor ki bununla uykusuz kalanlar, derslerini ihmal edenler var." diyen Kula, "Daha da önemlisi sorumsuzluk içerisinde hareket edenler var. Aileler uyuşturucuya karşı nasıl dikkatli davranıyorsa buna karşı da bir o kadar dikkatli olmalıdırlar. Aileler bunlar konusunda çocuklarını uyarmalıdırlar. Ülkemizde çok ciddi bir derecede eğitim veriliyor. Stres çarkının gençleri bu hedeflerinden saptıracağını anlatmamız lazım." ifadelerini kullandı.

"Birey bu oyunlarla daha çok strese giriyor"

Stres çarkının çocuklarda bağımlılık yapması halinde bir uzmana götürülmesi tavsiyesinde bulunan Kula, şunları söyledi: "Aksi takdirde anne baba bunun üstesinden gelemeyebilir. Ebeveynler bu konuda gerek okul rehberlik hocalarından, daha da ileri giderek uzmanlardan yardım almalıdırlar. İbn-i Sina, 'Biyolojik hastalıkların bütün çoğunluğu psikolojiktir. Psikolojik sorunların da çoğunluğu biyolojiktir. Bu ikisinin ana ekseni strestir.' diyor. Bu tür oyunlar rekabet olarak çıkarılır. Daha önceleri atari çıkarmışlardı. Ondan sonra da başka bir oyun çıkarmışlardı. Bu oyunlarla birey rahatlamıyor, tam tersine daha çok stres içerisine giriyor, daha fazla kaygı ve gerilim yaşıyor. Bu stres çarkında ise birey bir başkasına ihtiyaç olmadan kendi kendine geriliyor, dikkat dağınıklığı yaşıyor. Avrupa ülkelerinde birçok çocukta baş dönmesine neden olduğu için okullarda yasaklandı."

"Bu tür oyunlara bağlı insanlarda üretkenlik yoktur"

Stres çarkının dikkat dağınıklığına neden olduğunu sözlerine ekleyen Kula, "Biz bazen Batı'nın bize verdiği teknolojik aletleri gerektiği gibi kullanamıyoruz. Cep telefonu da bunun gibi. Cep telefonu aslında ne yalnızlığımızı gideriyor ne de stresimizi alıyor. Tam tersi, o da bizi stres içerisinde bırakıyor. Öyle bir hal almış ki artık ibadetlerimizde bile dikkatimizi dağıtıyor, şuurumuzu altüst ediyor. Batı önce 'aşırı özgürlük, aşırı rahatlama, kuralsızlık' diye gençlerin kulaklarına bir şeyler fısıldadı. Bunun önünü alamayınca da gençleri elektronik cihazlar ve aletlerle kendi içerisinde özgürleştirmeye başladı. Onları mutlu etmeye çalışıyor. İnsan sosyal bir varlıktır, toplum içerisinde sıkıntılarından kurtulmuş olur. Çocuklar bu tür oyunlarla ne problemlerinden kurtulur ne de alternatif düşünebiliyorlar. Bu tür oyunlara bağlı insanlarda üretkenlik yoktur. Çünkü farklı şeyler düşünemezler. Bundan ziyade çocukların toplum içerisinde olmaları gerekiyor ama bu oyunlar bireyi kendi içerisinde kapanık hale getiriyor. Bunu icat edenlerin, başka tarafa empoze edenlerin kültürünün adeta kölesi durumuna gelmiş bir gençlik oluyor ki ne ibadetten ne de akrabaları ve büyükleriyle zevk alır. İçine kapanık bir nesil oluşur." şeklinde konuştu. (İLKHA)