Peygamber Sevdalıları Vakfı: Bu katliamlar bir savaş değil, tam anlamıyla soykırımdır

Peygamber Sevdalıları Vakfı: Bu katliamlar bir savaş değil, tam anlamıyla soykırımdır
Peygamber Sevdalıları Vakfı, "siyonistlerin işgalci politikalarına karşı önlem alınmazsa tüm bölge aynı tehlike altındadır. Bugün Gazze ve Lübnan, yarın Mekke, Kahire, Bağdat, Tahran, Diyarbakır, Ankara aynı tehlike ile karşı karşıya kalacaktır." denildi.

 

Aksa Tufanı Operasyonu'nun başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana meydanları boş bırakmayan Peygamber Sevdalıları Vakfı, 5'inci Harem-i Şerif olan tarihi Ulu Camii önünde Cuma namazı sonrası basın açıklaması düzenledi.

Programda Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik'in selamlama konuşmasının ardından yapılan basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları adına HÜDA PAR Eğitim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yahya Oğraş okudu.

"Mü'minler içinde öyle yiğitler var ki, Allah'a verdikleri söze dâimâ bağlı kalmışlardır. Onlardan kimi sözünün gereğini yerine getirip O'nun yolunda can vermiş, şehid olmuştur. Kimi de şehid olmak için sırasını beklemektedir. Onlar, verdikleri sözü asla değiştirmemişlerdir." Ahzâb Suresi 23. Ayet-i Kerime'sini okuyarak açıklamasına başlayan Oğraş, "İzzeti kuşananlara selam olsun. Zalimlerin karşısında dik duranlara selam olsun. Mazlumların safında yer alanlara selam olsun. Gazze'de yaşanan soykırıma seyirci kalmayıp cehd edenlere selam olsun." diyerek Gazze'de yaşanan direnişin kahramanlarına ve direnişe her platformda destek verenlere selam gönderdi.

Ümmetin vurdumduymazlığından dolayı, siyonist işgal rejiminin, Gazze, Bat Şeria, Lübnan ve Yemen'de bir yıldan fazladır soykırım yaptığını, dünyanın kör, sağır ve suskun kaldığını sözlerine ekleyen Oğraş, dünyanın bu suskunluğunun çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 45 binden fazla insanın katledilmesine neden olduğunun altını çizdi.

"Gücü elinde bulundurup da yaşanan soykırıma seyirci kalanlara yazıklar olsun"

Hiçbir ölçü ve kaide tanımayan siyonist işgal rejiminin hastane, okul, cami, fırın, kamu binaları ve sivil yerleşim yerlerini bombalayarak soykırım suçlarını işlemeye devam ettiğini hatırlatan Oğraş, "Sözün bittiği yerdeyiz. Yaşanan zulümleri anlatmaya kelimeler yetmiyor artık. Gazze ve Lübnan çağımızın Uhdud'u oldu. Gazze’de bedenler bombaların altında yanıyor. Gazze'de Aksa Şehitleri Hastanesi'nin avlusunda yerinden edilmiş insanların çadırları bombalandı. Çadırların bombalaması sonucu çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca Gazzeli diri diri yanarak can verdi. İnsanların diri diri yanmasını seyreden ümmet utansın, insanlık utansın. Gücü elinde bulundurup ta yaşanan bu soykırıma seyirci kalanlara yazıklar olsun." ifadelerini kullandı.

"Bu katliamlar bir savaş değil, tam anlamıyla soykırımdır"

Uluslararası sistemin ahlaken, fikren ve fiilen çöktüğünü vurgulayan Oğraş, "Uluslararası kurumlar çöktü. Daha da kötüsü, insanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu koşulsuz destekleyen emperyal güçler karşısında zilleti tercih etmektedir. Bu katliamlar bir savaş değil, tam anlamıyla soykırımdır. Yapılan bu soykırımı siyonist rejim tek başına yapmamaktadır. Bilakis fiili olarak başta büyük şeytan ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer Batılı devletler, bu katliamın suç ortağıdırlar. Ayrıca siyonistlerle ticareti kesmeyen aciz devletler de bu soykırım suçundan beri değillerdir. Bu katil sürülerinin soykırımı tüm uluslararası hukuk, insan hakları ve insanlık onuruna karşı açık bir ihlal teşkil etmektedir." dedi.

"siyonistlerin işgalci politikalarına karşı önlem alınmazsa tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altında"

İslam ülkelerinin korkaklık ve ihtilaflarından istifade eden siyonist işgal rejiminin, soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışına taşıdığına dikkat çeken Oğraş, Lübnan'a yapılan saldırıların Lübnan ile de sınırlı kalmayacağının altını çizdi.

Oğraş, "siyonistlerin işgalci politikalarına karşı önlem alınmazsa tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır. Bugün Gazze ve Lübnan, yarın Mekke, Kahire, Bağdat, Tahran, Diyarbakır ve Ankara aynı tehlike ile karşı karşıya kalacaktır. Buradan bir kez daha haykırıyoruz. Yeter artık ne zamana kadar kadın, çocuk ve bebeklerin katledilmesini devlet liderleri seyretmeye devam edecek? Bir kez daha başta Türkiye olmak üzere İslam ülkelerine acil harekete geçme ve Gazze'deki katliamı durdurmak için siyasi ve insani sorumluluklarını üstlenme çağrısında bulunuyoruz:

-Gazze'de işlenen soykırım ve suçlardan tamamen sorumlu olan ABD'nin Türkiye'de kullanmış olduğu üsler kapatılmalıdır.

-siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, İran ve Lübnan desteklenmelidir.

-siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünlerin satışı yasaklanmalıdır.

-Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçilmelidir.

-Meclis'e sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze'de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası ivedilikle kanunlaşmalıdır.

Bizler, Diyarbakırlı Müslümanlar olarak siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz."

Oğraş, son olarak, "Gazze'nin, Lübnan'ın ve Yemen'in kahraman halkına selam olsun. İzzeti kuşanan liderlerine selam olsun. Şehid Yahya Sinvar'a selam olsun. Tüm şehitlere, gazilere ve muhacirlere selam olsun. siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun." dedi.

"En ön saflarda siyonist işgal rejime karşı savaşmış cesur komutan HAMAS lideri Yahya Sinvar’ın mücadelesini selamlıyoruz"

İşgal medyasında HAMAS lideri Yahya Sinvar'ın şehid olduğuna dair servis edilen iddialar için HAMAS'ın yapacağı açıklamanın beklendiği belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"siyonist soykırımın vahşice devam ettiği bir dönemde dünyaya gözlerini açmış, çocukluğundan ta bugüne kadar işgale karşı direnmiş ve kararlılık içinde mücadele etmiş, 22 yılını siyonist işgal zindanlarında geçirmiş, siyonist işgal rejiminin zulümlerini iliklerine kadar hissetmiş, siyonist işgal rejiminin Gazze’yi işgal ettiği 7 Ekim 2023’ten bu yana halkı arasında yaşamış, halkının yaşadığı çileleri çekmiş, en ön saflarda siyonist işgal rejime karşı savaşmış cesur komutan HAMAS lideri Yahya Sinvar’ın mücadelesini selamlıyoruz.

Yahya Sinvar’ın mücadelesi, sadece Gazze’nin değil, tüm İslam dünyasının izzet ve onur mücadelesidir.

O büyük komutanın şehid edildiğine dair basında görüntü ve videolar dolaşmakta. Ancak, bizler HAMAS Hareketi’nin bu konuda resmî açıklamasını bekliyoruz. Şehit edilip edilmediği henüz netleşmemiş olsa da Yahya Sinvar’ın mücadelesi, Filistin davasına ve direnişe asla bir son getirmeyecektir. Onun şahsında tüm direniş erlerini selamlıyoruz.

Bu dava, bu mücadele kıyamete kadar ebedidir. Bu davanın yükünü omuzlarında taşıyan nice yiğitler, ya zafer gelene kadar mücadele edecek ya da şehid olacağı günü bekleyecektir. Bu zorlu mücadelede şehit olan tüm yiğitlerimizi rahmetle anarken, onların izinden yürüyen her bir direniş erini yürekten selamlıyoruz. Rabbimizden dileriz ki bu kutlu davada zaferin sancaktarı olacak nice kahramanlar çıkmaya devam etsin. Direniş bitmeyecek, mücadele durmayacak ve adalet er ya da geç tecelli edecektir."

Program, HAMAS lideri Yahya Sinvar'ın daha önce yaptığı bir konuşmanın ses kaydı dinletisi ile sona erdi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.