PKK'nın katlettiği Tiryaki ve Yalçın anıldı
Bingöl’ün Karlıova ilçesinde PKK tarafından katledilen Cengiz Tiryaki ve Fethi Yalçın, şehadetlerinin yıl dönümü dolayısıyla HÜDA PAR'ın düzenlediği programla anıldı.
HÜDA PAR Karlıova İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen anma programı öncesi Karlıova’ya bağlı Serpmekaya köyü ve Kale Mahallesi'ne giden HÜDA PAR üyeleri ve şehitlerin sevenleri Tiryaki ve Yalçın’ın mezarlarını ziyaret ederek dua ettiler.
Ardından programın düzenlendiği konferans salonuna geçildi. Anma programına HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Vedat Turgut, HÜDAPAR Bingöl İl Başkanı Hamdullah Tasalı, şehit aileleri ve çok sayıda davetli katıldı.
Programda bir konuşma yapan HÜDA PAR GİK üyesi Turgut, şehitler kervanının Hz. Habil'den günümüze dek yoluna devam ettiğini söyledi.
PKK/HDP'lilerin 6-7 Ekim 2014'teki saldırılarına değinen Turgut, "Yine bir Kerbela günü… Kerbela bu sefer Amed sokaklarıdır. Hz. Hüseyin'in durumunda olanlar Yasin ve arkadaşlarıdır. Biz Müslümanların payına yeryüzünde en gaddar, en vahşi, en soysuz bir örgüt düşecek. Aynı selefleri gibi nerede bir sakallı Müslüman varsa katledilmedi mi? Nerede bir dernek, medrese varsa yakılıp yıkılmadı mı? Hakkâri Yüksekova’da sırf sakalı olduğu için İrfan Adsız kardeşimiz evinin önünde katledilmedi mi? Peki, Hakkâri ve Yüksekova’da binlerce Müslüman yok muydu? Kızıltepe'de muhacir olmuş 2 kardeşimiz; Arabistan ve Suriye’den gelmiş, buraya sığınmış bizlerin misafiri olmuş, ama sırf sakalı ve dindar olduğu için binlerce insanın gözü önünde katledilmedi mi? Bingöl Karlıova’da binlerce Müslümanın arasında benim Fethi ve Cengiz kardeşim şehit edilmedi mi?" dedi.
Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kürdistan Kerbela oldu. Diyarbakır Kerbela oldu. Amed sokakları o gün aşure oldu. Yasin ve arkadaşları Kurban Bayramı'nda belki de kendi akrabalarının bayramını sormadan önce ellerindeki kurban etleri ile Suriye ve Kobani’den gelen muhacirlerin evlerine kurban eti götürüp bayramlarını tebrik etmek üzere evlerinden çıkmışlardı. Ama birileri Amerikalardan emir almış, bir siyasi partinin en üsteki ismi insanları sokağa çağırarak, 'Kobani’de hayat nasılsa Diyarbakır’da ve bölge illerinde de hayat öyle olacak' diyor."
Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmeleri ve bölgede yaşanan zulümlerin HÜDA PAR'ın vesilesiyle tüm dünya kamuoyuna duyurulduğu anlatan Turgut, "Zira 1990’lı yıllarda HÜDA PAR ve Müslümanların sesi soluğu olacak bir parti ve bir basınımız yoktu. O yıllarda Müslümanları şehit ediyorlardı, kendi medyalarında Müslümanları öcü, adam öldüren vahşi olarak gösteriyorlardı. Şehit Yasin ve arkadaşlarının masum kanı, 1990’lı yıllardaki Müslümanların masumiyetinin ortaya çıkarmasına vesile oldu. Yasin ve arkadaşlarının şehadeti, insanları kendine getirdi. Böylece yaptıkları yanlışları itiraf ettiler. 'Biz sizleri görmezden geldik.' dediler.” şeklinde konuştu.
Program yapılan dua ile sona erdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.