Portakalı dişinizle parçalayın, beyaz kısmını mutlaka tüketin
Uzmanlar, "Portakalı tüketmenin de kuralı mı olurmuş!" şeklinde algıların olduğunu belirterek doğal C vitamini kaynaklarından biri olarak bağışıklığı güçlendirici etkisiyle öne çıkan, kışın sağlık deposu portakalı tüketirken bazı kurallara dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Ezgi Hazal Çelik, güçlü bağışıklık deyince akla ilk olarak C vitamininin geldiğini belirtti.
Çelik, "Solunum yolu enfeksiyonları, grip ve Covid-19’a karşı vücuda etkin olarak destek verdiği düşünülen C vitaminini doğal kaynaklardan, yeterli ve doğru şekilde almak oldukça önemli. Kışın sağlık deposu portakal, günde bir orta boy tüketildiğinde günlük C vitamini ihtiyacımızı neredeyse karşılıyor. İçerdiği yüksek C vitaminin yanı sıra, potasyum, folik asit ve sitrat ile hücre hasarını engelliyor, bağışıklık sistemini destekleyerek mikroorganizmalara karşı vücudu koruyor. Ancak portakaldan en yüksek faydayı alabilmek için bazı kurallara dikkat etmek gerekiyor." dedi.
Çelik, bu kuralları anlatarak şu uyarılar ve önerilerde bulundu:
Portakalı hemen tüketin
Portakal, özellikle vitaminler içerisinde en dayanıksız olarak bilinen C vitamininden oldukça zengindir. İçerisindeki vitamin düzeyi havadaki oksijen ile etkileşime girerek aktivitesini kaybeder. Portakalın soyulması, kesilmesi, ezilme veya kurutma gibi işlemlere maruz kalması bu durumun başlıca sebeplerindendir. Bu nedenle portakalı yemeden hemen önce soymanız, bıçakla kesmeden mümkün olduğunca dişlerinizle parçalayarak tüketmeniz faydalı olacaktır.
Posası ile birlikte yiyin
Portakalın suyunu sıkıp içmek yerine, posasıyla tüketin. 1 bardak meyve suyu için 3-4 adet portakal kullanılması aldığınız karbonhidrat miktarıyla birlikte kalori içeriğini de artıracaktır. Üstelik C vitamini kaynağı olduğu düşünülerek kahvaltı sofralarında kışın sık sık yer verilen taze sıkılmış portakal suyunun C vitamini içeriği ezilme gibi işlemler nedeniyle düşündüğümüzden daha azdır. Portakalın sadece suyunu içmek; uzun süre tokluk veren, kan şekerinin daha dengeli yükselmesini sağlayan ve bağırsaklarımızdaki bakteriler için iyi bir besin olan posanın da atılmasına yol açar. Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmeniz vücuda yararının daha etkin olmasını sağlayacaktır. Sıklığına ve miktarına dikkat ederek taze sıkılmış meyve suyunu tüketebilirsiniz ancak 1 porsiyon portakalın suyu 1 çay bardağına eşit olduğu için aşırıya kaçmayın.
Beyaz kısmı mutlaka tüketin
C vitamini içeriğinin yanı sıra iyi bir posa kaynağı olan portakalın soyulduktan sonra kabuğu ve meyvesi arasında kalan beyaz kısmı tüketilmelidir. Böylece diyet lifi alımını destekleyerek, bağışıklık sisteminde ilk savunma hattı olan sindirim sistemi sağlığının da sürdürülmesinde önemli rol oynar.
Gece geç saatlerde yemeyin
Asitli bir meyve olan portakal, özellikle reflü, gastrit ve mide yanması gibi sindirim sistemi hastalığı olan kişilerde midedeki şişkinlik, yanma ve gaz şikayetlerini artırabilir. Bu nedenle geç saatlerde yememek, soğuk tüketmemek, yerken yeterince çiğnemek ve kabuk ile meyve arasında kalan beyaz kısmı yemek bu hastalar için şikayetlerin azalmasını destekleyecektir.
Diyabette dikkat!
Diyabet, insülin direnci gibi hastalıkları olan kişiler, kan şekeri regülasyonunun sağlanmasında portakalın posa içeriğini kaybetmemesi için meyve suyu olarak değil, bütün olarak tüketmelidirler. Ara öğünlerde yanına çiğ kuruyemiş gibi sağlıklı yağ kaynakları veya süt, yoğurt gibi protein kaynakları ekleyerek 1 porsiyon yani 1 orta boy portakal tüketebilirler.
Aşırıya kaçmayın
Hastalık öncesi koruyucu, hastalık sürecinde tedaviyi hızlandırıcı olumlu etkileri olan her besini fazla miktarda tüketme hatasını portakal için de yapabiliyoruz. Ancak gereksinimden fazla diyetle C vitamini aldığınızda, vücuttaki emilimi düşer. Kişinin ihtiyacına göre günlük 1-2 adet portakal tüketmesi yeterli olacaktır. Sigara içen bireylerde C vitamini ihtiyacı arttığından diğer C vitamini kaynakları tüketilmiyorsa günde 2 adet tüketilebilir.
Çelik, portakalın 10 önemli faydasını ise şöyle sıraladı:
"Bağışıklık sistemini destekler, mikroorganizmalara karşı vücudu korur.
Romatoid artrit gibi hastalıklarda inflamasyonu azaltır.
Daha dinç, enerjik hissetmenizi sağlar.
İçerdiği lif ve potasyum ile kalp sağlığı için faydalıdır.
Kolesterolü düşürür.
Zengin A vitamini içeriği ile göz sağlığına iyi gelir.
Yara iyileşmesini hızlandırır.
Kolajen sentezini destekleyerek cilt sağlığını korur.
Böbrek taşı oluşumunu engeller.
Hücre hasarını engelleme ve kansere neden olan serbest radikallerle savaşan antioksidanlardan zengindir." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.