Prof. Dr. Ali Erbaş: Huzurlu toplum ancak aile huzuruyla kurulur

Prof. Dr. Ali Erbaş: Huzurlu toplum ancak aile huzuruyla kurulur
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “21. Yüzyılda Aile Yapımıza Karşı Tehditler ve Ailenin Korunması” başlıklı panelde yaptığı konuşmada, "Huzurlu toplum ancak aile huzuruyla kurulur" dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “21. Yüzyılda Aile Yapımıza Karşı Tehditler ve Ailenin Korunması” başlıklı panelde konuştu.

Aile panelinde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Dine, hayata, topluma ve insanın var oluşuna dair sağlıklı bir zihniyet, aileden başka hiçbir ictimai kurum veya kuruluşta doğup gelişemez. Güçlü toplum, güçlü aile bağları ile kurulur. Huzurlu toplum, ancak aile huzuruyla kurulur.” dedi

Din Görevlileri Birliği Derneği (DİN-BİR-DER), Medrese Alimleri Vakfı (MEDAV) ve Trabzon Kur’an Kursları Dernekleri Federasyonunun birlikte çevrim içi olarak düzenlediği panelin açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, “Aileyi korumak ve aileye yönelik tehlikeleri bertaraf etmek için öncelikle Peygamber Efendimizi ve onun sünnetini iyi bilmek durumundayız.” dedi.

Başkan Erbaş, Kur’an-ı Kerim’de Hazreti Peygamberin bütün insanlığa en güzel örnek olarak gösterildiğini hatırlatarak, “ ‘Andolsun, Allah'ın Resülünde sizin için; Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı uman, Allah'ı çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardır’ ayetiyle onu, her alanda en güzel örneğimiz ve her alanda rehberimiz olarak bize tanıtmaktadır. Dolayısıyla Allah Resulü Efendimiz, aile olarak, baba, komşu yönetici, devlet başkanı ve komutan olarak en güzel örnektir. Hayatın hangi alanında olursa olsun Allah Resulü Efendimizin örnekliğinden bütün insanlığın istifade etmesi gerekiyor.” diye konuştu.

İnsanın diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliklerinden birisinin de güzel ahlak olduğunun altını çizen Başkan Erbaş, “Güzel ahlak, Peygamberlerin de insanlığa bıraktığı en büyük mirastır. Güzel ahlakın zirvesi, Peygamberimiz Hazreti Muhammed’dir. Kur’an, onu bu vasfı ile bize tanıtmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Başkan Erbaş, Hazreti Muhammed’in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sünnetinin önemine dikkat çekerek, “Onun tüm insanlığın kurtuluşu için verdiği mücadeleyi iyi anlayarak sünnetini hayatımızın kılavuzu yapmak, bizim en önemli vazifemizdir. Peygamberimizin sünneti, Kur’an’ın hayata dönüşmüş şeklidir. Sünnet-i Nebi, Kur’an’dan sonra İslam’ın ikinci temel kaynağıdır. Dolayısıyla onu göz ardı ederek İslam’ın anlaşılması ve yaşanması mümkün değildir.” şeklinde konuştu.

İnsanlığın yaşadığı sorunların başında ahlak krizinin geldiğine işaret eden Başkan Erbaş, “Bugün insanlığın en büyük sorunu, ahlak krizidir. Yani insanlığın huzurunu temin edecek olan İslami erdemlerin yitirilmesidir. Dünyayı, İslam’ın şefkat, merhamet, hakkaniyet, güzel ahlak ve bir arada yaşama ilkeleriyle tanıştırmak ise, son peygambere ümmet olmanın onurunu yaşayan müminlerin iman ve kulluk sorumluluğudur.” değerlendirmesinde bulundu.

“Rahmet ve meveddet üzerine kurulu bir aile, huzur ve mutluluğun kaynağıdır”

“Bugün bireysel, sosyal ya da küresel boyutta yaşanan bütün sıkıntıların ya da güzelliklerin aile kurumuyla güçlü bir ilişkisinin olduğu ortadadır, apaçıktır.” diyen Başkan Erbaş sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla Mü’mince bir duruşun ve Müslümanca bir hayatın inşası için en öncelikli tavır, Sevgili Peygamberimizin ortaya koyduğu aile değerlerini örnek almaktır. Böylece, daha iyi bir hayat için muhtaç olduğumuz temel değerler öncelikle ailede hayat bulacak, oradan da topluma ve bütün dünyaya huzur katacaktır. Nitekim Rabbimiz, Rum Suresi, 21. ayette, bizlere aile olmayı emretmiş, rahmet ve meveddet üzerine kurulu bir ailenin huzur ve mutluluğun kaynağı olduğunu ifade buyurmuştur. Yüce dinimiz İslam; ailede adaletin, ihsanın, fedakârlığın, sorumluluk bilincinin, istişarenin, karşılıklı yardımlaşma ve anlayışın hâkim kılınmasını; eşlerin birbirine güven duymasını ve bağlılık göstermesini, sevinç, keder, yorgunluk ve sıkıntıların paylaşılmasını istemektedir.”

Başkan Erbaş, ailenin insanların geçmişini, geleceğine bağlayan bir köprü olduğunu belirterek, “Ailenin, nesli muhafaza etmek gibi önemli ve vazgeçilmez bir işlevi vardır. Ailenin nesli muhafaza etme bilinciyle kurulduğu toplumlar, gelişmiş ve medenî toplumlardır. Çünkü insani ve vicdani değerler ancak bu tür bir aile ortamında doğup gelişir ve bir sonraki kuşağa aktarılır.  Dine, hayata, topluma ve insanın var oluşuna dair sağlıklı bir zihniyet, aileden başka hiçbir ictimai kurum veya kuruluşta doğup gelişemez. Güçlü toplum, güçlü aile bağları ile kurulur. Huzurlu toplum, ancak aile huzuruyla kurulur.” diye konuştu.

“Aile kurumu çözülmeye başladığında adli suçlar, psikolojik problemler artmaktadır”

Dünyada yaşanan hızlı toplumsal değişimlerden en fazla etkilenen kurumların başında ailenin deldiğinin altını çizen Başkan Erbaş, “Ailede ilgisizlik, boşanma, aile içi şiddet ve huzursuzluk gibi sorunları, ferdî hayatı da ictimaî hayatı da ciddi şekilde etkilemektedir. Bir yerde aile kurumu çözülmeye başladığında adli suçlar, uyuşturucu kullanımı, alkol, şiddet, sosyolojik ve psikolojik problemler artmaktadır.” ifadelerini kullandı.

“Ailede huzuru yaşamanın yolu, Peygamberimizin gösterdiği değerleri ailede hâkim kılmakla mümkündür”

Başkan Erbaş, Hazreti Peygamberin aile hayatının kıyamete kadar bütün insanlar için en güzel örnek olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

“Teknoloji, zaman ve mekân, ne kadar değişirse değişsin esasında insanın aileye duyduğu ihtiyaç ve ailede huzuru temin edecek değerler aynı kıymet ve önemde varlığını devam ettirmektedir. Peygamber Efendimiz tüm aile fertlerine daima merhametle, adaletle, iyilikle, güzellikle davranmış bütün ilişkilerinde insan onuruna saygıyı esas almıştır. “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım.” hadis-i şerifi bu hakikatin ifadesidir. Allah Resulü, ailesine karşı insanlığın en şefkatli ve aile değerlerine en bağlı olanıdır. Dolayısıyla bugün aileyi korumanın ve güçlendirmenin, ailede huzuru yaşamanın yolu, Peygamber efendimizin gösterdiği değerleri ailede hâkim kılmakla mümkündür.”

"Diyanet İşleri Başkanlığı olarak özellikle aile ve gençlik hizmetlerine büyük önem veriyoruz.” ifadelerini kullanan Başkan Erbaş, “İl ve ilçe müftülüklerimiz bünyesinde hizmet veren 436 noktada Aile ve Dini Rehberlik Merkezi kurduk ve burada sadece aile hizmetlerinde görev yapan 3 bin 740 hocamız ailenin korunması ve güçlendirilmesi hususunda rehberlik yapmaktadır. Ülkemizin her köşesinde aile ile ilgili, eğitimler, etkinlikler, konferanslar, seminerler gibi pek çok çalışma yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Her yıl mutlaka aile ile ilgili birkaç hutbemiz olmakta ve her üç aylık vaaz planımızda aile konuları mutlaka yer almaktadır.” şeklinde konuştu.

Başkan Erbaş, Diyanet olarak birçok açıdan aileyi ele alan toplam 30 çeşit eseri vatandaşların istifadesine sunduklarını dile getirerek, “2019 yılı ocak ayından itibaren aileye özel, müstakil bir aylık Aile Dergisi çıkarıyoruz. Diyanet Televizyonumuz ve Diyanet radyolarımız aileye yönelik pek çok yayın yapıyor. 2019 yılı Mevlid-i Nebi haftasında 'Peygamberimiz ve Aile' konusunu etraflıca ele aldık. Her vesileyle aile konusunu gündeme getirmekteyiz.” ifadelerini kullandı.  

“Aile ile ilgili çevrim içi programlarımızı 5 milyon insanımız takip etti”

Salgın sürecinde aile ile ilgili çevrim içi yapılan çalışmaları aktaran Başkan Erbaş, “Sadece salgın döneminde dijital mecralar üzerinden şu ana kadar aile ile ilgili 48 farklı konuda tüm il ve ilçelerde sohbetler, seminerler yaptık ve şu ana kadar asgari 5 milyon insanımız bu programların tamamını takip etti. Elbette yapılanlar yeterli değildir ve hep beraber aile için çok daha fazla hizmetler yapmak zorundayız.” diye konuştu.

“Eşler ve aile fertleri aile değerlerini korumda öncelikle Allah’a karşı sorumludur”  

Başkan Erbaş, konuşmasını şu tavsiyelerle tamamladı:

“Bizim inancımızda aile Allah’ın adı üzere yapılan bir akitle kurulur. Eşler ve aile fertleri öncelikle aile değerlerini korumda Allah’a karşı sorumludur. Dolayısıyla davranışlarımızın, Peygamberimizin davranışlarına uyup uymadığını yeniden gözden geçirelim. Kendimize, ailemize, çevremize ve gençlerimize karşı sorumluluklarımızı iman ve kulluk ekseninde yeniden değerlendirelim. Hayatımızın Resulullah’ın hayatına ne kadar benzediğini, aile hayatımızın onun aile hayatı ile ne kadar örtüştüğünü gözden geçirmeye çalışalım. Gönüllerimizdeki peygamber muhabbetini, günlük hayatımıza peygamber ahlakı, kulluk sorumluluğu, ümmet ve aile bilinci olarak taşıyalım. Yüce Rabbimiz ailelerimize huzur ve bereket lütfeylesin. Ailelerimizi her türlü kötülüklerden muhafaza buyursun. Dualarımız kabul, ibadetlerimiz makbul olsun. Rabbimiz dünyada efendimizin yolundan bizleri ayırmasın. Ahirette onun komşuluğundan mahrum bırakmasın.”(İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.