Ramanlı: Siyonist rejimin amacı, şartlar ne olursa olsun Filistin topraklarındaki işgalini sürdürmektir

Ramanlı: Siyonist rejimin amacı, şartlar ne olursa olsun Filistin topraklarındaki işgalini sürdürmektir
HÜDA PAR Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Siyonist rejimin amacı, şartlar ne olursa olsun Filistin topraklarındaki işgalini sürdürmektir. Bugün Batı Şeria'da sistematik işgal devam etmektedir." dedi.

HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Ramanlı, “Enerji politikaları, piyasanın değil halkın yararını öncelemelidir. Fahiş zamlar durdurulmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Cumhurbaşkanı, bu zamların etkisini hafifletebilir ya da tamamen durdurabilir”

TÜİK’in açıkladığı enflasyon verilerini hatırlatan Ramanlı, mutfak enflasyonunun açıklanan enflasyondan daha yüksek olduğuna vurgu yaptı. Kira atış oranının yüzde 43 sevilenlerinde olduğunu belirten Ramanlı, “Vatandaşın günlük hayatında birebir hissettiği bu rakamlar, resmi verilerle toplumun yaşadığı gerçekler arasındaki uçurumu bir kez daha ortaya koymuştur. Bazı ürün ve hizmetlerdeki zamların 1 Temmuz sonrasına ertelenmesi ise dikkat çekicidir. Bu bilinçli geciktirme, memur ve emekli maaş artışlarının düşük kalmasına neden olmuş; kamuoyunda ekonomik adalete olan güveni sarsmıştır. 3 Temmuz itibariyle duyurulan 6 aylık enflasyon verilerine göre oluşacak ÖTV artışlarıyla birlikte, benzine 2,26 TL, motorine 2,12 TL, otogaza ise 97 kuruşluk zam yapılacağı konuşulmaktadır. Üstelik bu zamlar, 'demirbaş zam' olarak adlandırılmakta; yani akaryakıt fiyatları uluslararası düzeyde düşse dahi geri alınmamaktadır. Oysa Anayasa’nın verdiği yetkiyle Cumhurbaşkanı, bu zamların etkisini hafifletebilir ya da tamamen durdurabilir.” dedi.

“Temel ihtiyaçlar vergi konusu olmamalı”

HÜDA PAR’ın mevcut ekonomik durumla ilgili çözüm önerilerini paylaşan Ramanlı, “Dolaylı vergilerle halkın sırtına yük bindirilmesi kabul edilemez. Temel ihtiyaçlar vergi konusu olmamalı; gelir vergisi dilimleri adil şekilde güncellenmelidir. Faize dayalı politikalar yerine üretimi önceleyen, istihdamı artıran ve halkın yükünü hafifleten bir ekonomik anlayış benimsenmelidir. Devlet, halkına yük değil, kolaylık sağlayan bir irade ortaya koymalıdır.” şeklinde konuştu.

“Toplumun büyük bir kesimi geçim sıkıntısıyla karşı karşıya”

Temmuz ayında doğal gaza konutlar için yüzde 24,6, sanayi için yüzde 7,86 oranında yapılan zammın dar ve sabit gelirli milyonlarca aileyi olumsuz manada etkileyeceği uyarısında bulunan Ramanlı, sözlerine şöyle devam etti: “Zaten yüksek olan su faturalarıyla birleşen bu tablo, temel ihtiyaçların dahi karşılanmasını güçleştirmiştir. Bugün, yalnızca bekâr bir çalışanın geçim maliyeti 33 bin 587 TL’ye, dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 26 bin 115 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 85 bin 66 TL’ye ulaşmıştır. Bu rakamlar, toplumun büyük bir kesiminin geçim sıkıntısıyla karşı karşıya olduğunu açıkça göstermektedir.”

“Hanede yaşayanların sayısı esas alınarak adil bir tarife sistemi kurulmalı”

Doğal gaz, su ve elektrik gibi hizmetlerin piyasa kârına terk edilmemesi gerektiğini belirten Ramanlı, “Bu alanlar, ticari sektörler değil; kamusal hizmet alanlarıdır. Sosyal devletin temel görevi, vatandaşına insanca bir hayat sunmaktır. Bu doğrultuda, en düşük gelir grubuna yönelik ücretsiz ya da indirimli tarifeler acilen hayata geçirilmeli, hanede yaşayanların sayısı esas alınarak adil bir tarife sistemi kurulmalıdır. Enerji politikaları, piyasanın değil halkın yararını öncelemelidir. Fahiş zamlar durdurulmalıdır. Onurlu bir hayat, adil ve insani bir hizmet anlayışıyla mümkündür.” dedi.

Gazze’de devam eden katliam ve bu katliamın durdurulması için devam eden ateş görüşmelerine dair değerlendirmelerde bulunan Ramanlı, “Gazze’de ateşkes öncesi saldırıların yoğunlaştırılması, siyonist rejimin sivilleri hedef alan politikasının bilinçli bir tercih olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Siyonist rejim, ateşkesi defalarca ihlal etmiş; garantörlük sorumluluğunu üstlenen ve arabuluculuk yapan ülkeler ise bu ihlallere karşı sessiz kalarak tarihî bir sorumsuzluk sergilemiştir. Aynı ülkeler şimdi, HAMAS'ı müzakerelerde taviz vermeye zorlamakta, Filistin halkının direniş hakkını yok saymaktadır.” ifadelerini kullandı.

“Direnişin silahsızlandırılması çağrısı, Filistin’i işgalcilere altın tepside sunmak anlamına gelir”

“Direniş güçlerinin, silahsızlandırılması çağrısı kabul edilemez.” diyen Ramanlı, “Siyonist rejimin amacı, şartlar ne olursa olsun Filistin topraklarındaki işgalini sürdürmektir. Bugün Batı Şeria'da silahlı direnişin neredeyse sıfıra indiği bir ortamda dahi sistematik işgal devam etmektedir. Bu gerçek göz önündeyken, direnişin silahsızlandırılması çağrısı, Filistin’i işgalcilere altın tepside sunmak anlamına gelir.” dedi.

“Küresel çeteler Gazzelilerin kanından besleniyor”

Birleşmiş Milletler Özel Raportörü Francesca Albanese’nin yayınladığı rapora atıfta bulunan Ramanlı, “Bu rapor, siyonist rejime doğrudan destek veren 60'tan fazla şirketi açıkça savaş suçlarına ortak olmakla suçlamaktadır. Bu rapor, aynı zamanda küresel çetelerin Gazzelilerin kanından beslendiğini de ifşa etmiştir. Söz konusu şirketlerin faaliyetleri derhal durdurulmalı ve uluslararası hukuk çerçevesinde soykırıma ortaklıklarından dolayı yargılanmalıdır. Yaklaşık iki yıldır süregelen katliamda Gazze halkına karşı sorumluluklarını yerine getirmeyen İslam dünyası, hiç değilse bu kan emici vampirleri beslememeli, bu suç ortaklarına karşı ambargonun yanı sıra yargılanmaları için gerekli girişimleri başlatmalıdır.” ifadeleriyle sonlandırdı. (İLKHA)

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.