Ramazan ayının teması: Üzerinde Her Canın Hakkı Var
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, bu yılın Ramazan ayı temasının "Üzerinde Her Canın Hakkı Var" olarak belirlediklerini kaydetti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Ramazan ayı münasebetiyle bir basın toplantısı düzenledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, 2017 yılı Ramazan ayı temasını kamuoyuyla paylaştı.
Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu yılın Ramazan ayı temasının "Üzerinde Her Canın Hakkı Var" olarak belirlediklerini kaydeden Görmez, Ramazan ayına dair bazı hatırlatmalarda da bulundu.
Ramazan'ın başlı başına muhteşem bir medeniyet olduğunu vurgulayan Görmez, "Her sene bize Kuran’ımızı yeniden getiren bir medeniyet. Her sene bize iftiharın sevincini, sahurun bereketini, oruç ibadetinin bize kazandıracağı takvayı getiriyor. Ramazan, aynı zamanda kardeşlerimizden haberdar olmayı, bize unuttuklarımızı hatırlatmaya geliyor. İnsan olarak unutuyoruz. Kendimizi, Rabbimizi, çocuğumuzu, kardeşimizi, komşumuzu, yetimi, fakiri, miskini unutuyoruz. Ramazan bize bütün bunları yeniden hatırlatmaya geliyor. Eğer biz müminler topluluğu olarak Rabbimizin her sene bize tanıdığı bu büyük imkanı çok iyi değerlendirirsek, bu on bir ayda da bizi kurtuluşa götürecek muhteşem bir mektep, bir medrese, bir üniversiteye dönüşür." dedi.
Müslümanlar için en büyük tehlikenin ibadetlerin rutinleşmesi, sıradanlaşması, şekle indirgenmesi, ibadetlerin özünü kaybetmesi olduğunu söyleyen Görmez, her Müslüman'ın ibadetle, ibadetin gayeleri olan ahlaki değerler arasındaki ilişki üzerinde tefekkür etmek zorunda olduğunu vurguladı.
Görmez, "Kendisini dindar olarak tavsif eden insanlar, dindarlık anlayışı ve hayatı içerisinde ahlakın nerede durduğuna göz atması gerekiyor. Ahlak, dindarlığın özü ve merkezidir. Bütün ibadetlerin gayesi, bizi ahlaklı birer birey, ahlaklı bir toplum yapmak için emredilmiştir. Biz ibadetlerimizi bedensel hareketlere dönüştürür, ibadetlerimiz bizi ahlaki hamideye götürmezse, her türlü ahlaksızlığı ibadetle birlikte sürdürmeye devam ederse bir insan, bu o ibadetin Rabbimizin katında hiçbir değerinin olmadığının, kabul görmediğinin en önemli göstergesidir." diye belirtti.
"Ramazan bizi değiştirmeye geliyor, biz Ramazanı değiştirmeyelim"
Müslümanların, ibadetleri değiştirmeye kalkışmak bir tehlikeyle karşı karşıya olduklarını aktaran Görmez, "Her sene diyoruz ki, ‘Ramazan bizi değiştirmeye geliyor, biz Ramazanı değiştirmeyelim’ Ramazanı bir eğlence, bir şatafat ayına dönüştüremeyiz. Biz Ramazanı o her sene yücelerden gelen o kutlu misafiri çok iyi ağırlayarak onun bize getirdiği bütün değerlere sahip çıkmak zorundayız. Onun değerlerini de dejenere ederek Ramazana kötülük yapamayız. Bütün ibadetlerimiz için bu söz konusudur. Öncelikle Ramazan bizi değiştirmeye geliyor, biz kendi yapıp ettiklerimizle Ramazanı değiştirmeyelim." ifadelerini kullandı.
"İftar sofralarımızı israf sofralarına dönüştürmeyelim"
Görmez, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İftar sofralarımızı israf sofralarına dönüştürmeyelim. İftar sofralarımızı sadece zenginlerin davet edildiği şatafatlı sofralara dönüştürmeyelim. Her zengin sadece fakirin sofrasına katkıda bulunmakla kalmasın. Bu vesileyle her zengin vatandaşımızı çocuklarını, eşini, ailesini de alarak fakirin sofrasına icabet etmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Her iş adamı çalıştırdığı işçinin evine gitsin misafir olsun. Onlar gelip zenginlerin sofralarında oturmasın, siz gidin fakirlerin sofrasında oturun. Bütün vatandaşlarımıza, bütün kardeşlerimize bu çağrıda bulunuyorum. Ramazan bizim için çok büyük bir fırsat. Kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi, millet bilincimizi, millet olma, bizi millet kılan değerleri yeniden ayakta tutmak için, ayağa kaldırmak için çok büyük bir fırsat. Bir önceki Ramazanla bu Ramazan arasında çok büyük badireler atlattık. 15 Temmuz gibi büyük bir ihanete ve işgale maruz kaldık. Ondan sonra toplumsal güven sarsıldı, adeta yok oldu. Hiç kimsenin kimseye güveni kalmadı. Ramazanı bir fırsat bilelim, yeniden kardeşler arasındaki güveni ayağa kaldıralım. Kalplerimizi birbirimize kenetleyelim. Aynı şekilde Ramazan bir infak ayı, bir yardımlaşma ayı. Fakat bu infakı, bu yardımlaşmayı yaparken infakın adabına, infakın ahlakına riayet edelim. Öyle sadece kapılara paketler bırakarak vazifemizi ifa etmiş olmayız, olamayız. Allah Kuran’da, ‘Benim fakir kulumun başına kakarak, ona eziyet ederek infaklarınızı, sadakalarınızı iptal etmeyin’ Fakir fakir olabilir, ama zenginin onuru neyse fakirin onuru odur. Öyleyse hiçbir fakirin onurunu rencide etmeden yardım etmeliyiz.
Bu yılın Ramazan teması: Üzerinde Her Canın Hakkı Var
Bu yılki Ramazan temasına değinen Görmez, " Bu sene Ramazan temamız, 'Üzerinde Her Canın Hakkı Var' Hak duyarlılığı, hak kavramı bizim medeniyetimizin en merkezi kavramlarından bir tanesidir. Hak-hakkın kaynağı Cenabı Hakk’ın kendisidir. Ve mümin hakikate iman eder. Cenabı Hak’tan gelen hakka riayet eden hakikate de iman eder. Biz bilhassa Ramazan ayında oruç ibadetlerimizi ifa ederken üzerimizdeki hakları unutmamalıyız. Her canın üzerimizde hakkı var, her insanın üzerimizde hakkı var. Anne babalarımızın, eşimizin, çocuklarımızın komşumuzun, yetimin, yolcunun, fakirin, miskinin üzerimizde hakkı var. Dünyanın en ücra köşesinde açlık ve kıtlık içerisinde zorluk çeken her müminin, her insanın üzerimizde hakkı var. Sokağa terk edilmiş her hayvanın üzerimizde hakkı var. Can taşıyan her varlığın üzerimizde hakkı var. Allah Resulü ‘Her hak sahibine hakkını verin. Üzerinizde hak kalmasın’ tavsiyesinde bulunmuştur. ‘Yeryüzünde bütün kötülükler af olur, ama kul hakkıyla Allah’a gitmeyin’ sözünü her fırsatta dinleriz, işitiriz. Öyleyse, Ramazan ayında hep birlikte bu sene hak kavramı üzerinde durmamız gerekiyor. Evlerimizde, sokaklara terk edilmiş hayvanları da bu kervana katarak üzerimizde her canının hakkı olduğunu hatırlayacağız." diye konuştu.
Ramazan ayı için camilerde yapılan hazırlıklara da değinen Görmez, "Ramazan ayında 90 bin camimiz ibadetin huzur ve huşu içinde yapılabilmesi için Ramazana hazır hale getirilmiştir. Görevli eksiklerimiz vardı, onları da Ramazan öncesinde en azından büyük kısmını telafi etmiş durumdayız. Ramazanda inşallah hiçbir camimiz boş kalmayacak. Camilerimizin kadınlarımıza, engeli vatandaşlarımıza, çocuklarımıza hazır hale getirilmesi için bütün illerde ve ilçelerde arkadaşlarımız gerekli çalışmaları yaptılar, yapmaya devam ediyorlar. Tüm camilerimizde mukabeleler okunacak. Ramazanda Ramazanın varlık sebebinin Kur’an olduğunu unutmayalım, Ramazanın varlık sebebi Kuran’dır. Her il ve ilçede en az bir camimizde hatimlerle teravihler kılınacak."
"Bütün bu kampanyalar sizi çok daha büyük bir aşk ile hizmet etmeye sevk etmeli"
Diyanet'e yönelik karalama kampanyalarını hatırlatan Görmez, "Değerli Diyanet mensupları, son 15 günde Başkanlığımıza, hizmetlerimize yönelik yöneltilen kötü kampanyalar, itibarsızlaştırma faaliyetleri sakın sizi hiçbir zaman ümitsizliğe sevk etmesin. Bunlar Diyanet’in tarihinde, Allah Resulünün davet ve irşat tarihinde bir nokta kadar dahi değeri yoktur. Bilakis, bütün bu yalanlar, iftiralar, bu kampanyalar sizi çok daha büyük bir aşk ile hizmet etmeye sevk etmeli. Tefessüh etmiş bir ahlak gördüğünüzde siz bunun bizim hizmet kusurumuz olduğunu bilmelisiniz. Biz kimseye kızamayız. Biz yalan, iftira içinde olan, yetimin hakkını kursağında taşıyarak dindarlık taslayan hiç kimseye kızamayız. Biz onların kötülüklerini gördüğümüzde bunun bizim hizmet kusurumuz olduğunun farkında olmalıyız, daha çok sarılmalıyız. Onun için, hiç kimse ümitsizliğe asla düşmeyecek, bundan dolayı hiç kimse üzülmeyecek, herkes kendi görevine, vazifesine, mihrabına, minberine çok daha büyük ve iştiyakla sarılara hizmetlerimizi çok daha ilerlere taşıyacak. Diyanet İşleri Başkanlığı Türkiye’nin dini istikrarının, dini bütünlüğünün, din güvenliğin teminatıdır. Ve Diyanet sadece Türkiye’nin Diyanet’i değildir. Diyanet yeryüzünde yaşayan bütün mümin Müslüman kardeşlerimizin Diyanet’idir elhamdülillah." açıklamasında bulundu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.