SGK'dan hileli boşananlara ceza
SGK’dan ölüm aylığı bağlatmak için öteden beri çeşitli hilelere başvuruluyor. Bekâr kız çocuklarına sağlanan ölen anne babalarından yetim aylığı hakkından yararlanmak için eşiyle muvazaalı olarak boşanma uygulaması en yaygın yöntemi oluşturuyor. Ölüm döşeğindeki kayınpederinden dul aylığı bağlatmak için kocasından boşanıp kayınpederiyle resmi nikâh kıyanlara da rastlanıyor.
Son yıllarda mevzuatta yapılan değişiklikler ile Yargıtay tarafından verilen bazı kararlar, kamuoyunda kafaların karışmasına yol açtı. Kafa karışıklığının en önemli sebebi, SGK’nın 2013 yılında yaptığı yönetmelik değişikliği oldu. SGK, “Fazla veya Yersiz Ödemelerin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”te 2013 yılında gerçekleştirdiği değişiklikle, “Boşanma nedeniyle gelir veya aylık bağlandıktan sonra boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşanması” durumunda savcılığa suç duyurusunda bulunma uygulamasına son verdi. Bu değişiklik, ölüm aylığı almak için boşandığı eşiyle birlikte yaşayanların artık aylıklarının kesilmeyeceği şeklinde algılandı.
DOLANDIRICILIK İÇİN SUÇ DUYURUSU YOK
Bu değişiklikten önce, SGK, boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı tespit edilenlerin hem aylığını kesiyor hem de cumhuriyet savcılıklarına, dolandırıcılık iddiasıyla suç duyurusunda bulunuyordu. Yapılan yargılamada, devleti dolandırmaktan dolayı 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. Bu kişiler ayrıca, yetim aylığı alarak elde ettikleri toplam menfaatin 2 katından az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılıyorlardı.
Ancak, dolandırıcılık iddiasını kanıtlamak çok zor olduğu için uzun süren yargılamalar genellikle SGK’nın aleyhine sonuçlanıyordu. SGK bu nedenle yönetmeliği değiştirerek suç duyurusunda bulunma uygulamasından vazgeçti ancak aylıkları kesmeye devam etti.
ÖDEME SGK’NIN HATASINDAN OLMUŞSA ZAMAN AŞIMI SÜRESİ 5 YIL
5510 sayılı kanunun 96. maddesine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan “yersiz ödemeler” geri alınıyor. Yersiz ödeme vatandaşın kusurlu veya kasıtlı davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru 10 yıllık süre içinde yapılan ödemeler geri alınıyor. Yersiz ödeme, SGK’nın hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa bu kez zaman aşımı süresi 5 yıl olarak uygulanıyor. Yersiz ödenen aylıkların 24 ay içerisinde SGK’ya iade edilmemesi halinde, ayrıca o dönemde yürürlükte olan kanuni faiz uygulanıyor.
96’NCI MADDEYE GÖRE KİMLERİN AYLIĞI KESİLİR?
5510 sayılı kanunun 96. Maddesi, ölüm aylığının yanı sıra haksız yere alınan diğer aylık ve gelirlerin de faiziyle birlikte kuruma iade edilmesini emrediyor. Bu nedenle, mağdur olmamak için hangi durumlarda aylık ve gelirin kesileceğini bilmek ve bu durumunu SGK’ya yazılı olarak bildirmek önem taşıyor. Aylık kesilmesini ve kesilmemesini gerektiren durumlar şöyle:
506 SAYILI YASA KAPSAMINDAKİLER (SSK):
-Yaşlılık aylığı alanlar kamu işyerlerinde çalışmaya başladıklarında bu aylıkları kesilir. İşçi statüsünde, sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışabilirler. Bağ-Kur’lu olarak aylıkları kesilmeden çalışabilirler.
- Malullük aylığı özel sektörde çalışmaya başladıklarında kesilir; Bağ-Kur’lu olarak ya da kamuda çalışırlarsa kesilmez. 2925
VE 1479 SAYILI YASA KAPSAMINDAKİLER (BAĞ-KUR):
- Yaşlılık aylığı kamuda çalışmaya başladıklarında kesilir. İşçi statüsünde sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışabilirler. Bağ-Kur’lu olarak, aylıkları kesilmeden çalışabilirler.
- Malullük aylığı özel sektörde, kamuda veya kendi adlarına Bağ-Kur’lu olarak çalışmaları durumunda kesilmez.
5434 SAYILI YASA KAPSAMINDAKİLER (EMEKLİ SANDIĞI):
- Emekli aylığı özel sektör ve Bağ- Kur’lu olarak çalışmaları halinde kesilmez. Kamuda çalışmaya başlarlarsa emekli aylıkları kesilip sigortaları yatırılmaya devam eder.
-Vazife malullüğü: Kamuda, özel sektörde veya Bağ-Kur’lu çalışmaları durumunda aylıkları kesilmez.
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN 2011’DEKİ KARARIYLA İADENİN ÖNÜ AÇILDI
SGK’nın bu işleminin yasal dayanağını, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun “Gelir ve aylık bağlanmayacak haller” başlıklı 56. maddesinin 2. fıkrası oluşturuyor. Söz konusu fıkra, “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır” diyor. Sosyal güvenlik mevzuatına 1 Ekim 2008 tarihinde giren söz konusu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla 2009 yılında Diyarbakır, Zonguldak ve Malatya iş mahkemelerince Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu. AYM, 2011 yılında verdiği kararla, bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olmadığı hükmüne vardı ve tartışmayı noktaladı. Zaman zaman Yargıtay tarafından halen, bu konuda açılmış davalarda, aylığı kesilenler lehine karar verildiği olabiliyor. Ancak, bu kararların gerekçesi çoğunlukla, fiilen birlikte yaşadıklarının yeterli delille kanıtlanmaması olarak gösteriliyor. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2012 yılında verdiği içtihat niteliğindeki kararda, “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” şeklindeki kanun hükmünün tartışmasız olduğuna dikkat çekildi. Kararda, kanunun, boşanmanın muvazaalı olup olmadığını sorgulamadan, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen kişilerin aylıklarının kesilmesini emrettiği vurgulandı.
KIZ ÇOCUKLARI EVLENDİĞİ ZAMAN AYLIK KESİLİYOR
Kanun uyarınca, anne babasından dolayı yetim aylığı alan kız çocukları evlendiklerinde aylıkları kesiliyor. Boşandıkları takdirde ise yetim aylığı yeniden bağlanıyor.
HİLE NASIL TESPİT EDİLİYOR?
Çoğunlukla Alo 170 hattına gelen ihbarlar değerlendiriliyor.
- İhbarlar daha çok kişilerin komşusu, kardeşi gibi yakınları tarafından yapılıyor.
- İhbarlar sıraya konulup kamu kurumlarından alınan bilgilerle adresten çevre soruşturması yapılıyor.
- İlk olarak şikâyetçi olan kişilerden yazılı ifade alınıyor. Sonra ekipler bir dedektif gibi inceleme yapmaya başlıyor.
- Önce muhtardan bilgi alınıyor. Komşularından, marketinden, çevresindekilerden ifadeler alınıyor.
- Genelde olumsuz bir görüntü yaşanmaması için eve gidilmiyor. Çevreden gizli soruşturma yapılıyor.
AYLIĞI KESİLENLER ÇOĞUNLUKLA İŞÇİ
SGK 2015 yılında 4/a (SSK) statüsündeki 15 bin 488 kişinin 4/b (Bağ-Kur) statüsündeki 684 kişinin ve 4/c ( Emekli Sandığı) statüsündeki 3 bin 105 kişinin ölüm aylığını, “boşandığı eşi ile fiilen birlikte yaşadıkları” için kesti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.