Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Kongre Merkezinde Aile Haftası Etkinliği münasebetiyle "Aileyi Yeniden İnşa Etmek" temalı etkinlik düzenlendi. Programa kamu kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve aileler katıldı.
Diyarbakır Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Halit Açar'ın ailenin önemi hakkındaki konuşmasından ve sosyal çalışmalar hakkındaki bilgilendirmesinden sonra ailenin bir parçası olan çocuklar ile ilgilenilmesinin önemini anlatan kısa film izletildi.
Ailenin korunmasına yönelik sinevizyon gösterimi ile devam eden etkinlik, Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sami Şener'in ailenin önemi ve ayakta kalması konusuna dikkat çekti.
Batı'nın aile düzenine dikkat çeken Şener, “Batının kendine göre bir aile anlayışı vardı. Neden Batı'yı model alma ihtiyacı hissettik, çünkü bilimi ilerideydi. Biz bilimi almak isterken Batı'nın her şeyini alma gibi bir yanlışa düştük. Batı'nın o renkli cazibesine aldandık. Batı'da aile diye bir şey yok, kalmadı. Otel gibi akşamları bir araya gelen bir aile yapısı haline gelmidi. Fedakârlık, sevgi ve saygı son derece kısıtlıdır.” dedi.
Aile kavramının endüstrinin ihtiyaçlarına göre şekillenen bir varlık haline geldiğini belirten Şener, “İktisadi hayata güç verdi ama ailenin ahlakı, ailenin merhamet duyguları, ailenin fedakârlık ve muhabbeti gibi hususlar belli bir dönemden sonra kalmadı. Peki, ailemiz batıya benzemekle nasıl bir duruma geldi. Ekonomik ve fiziki birliktelikten ibaret bir kurum haline geldi. Ailemiz buna direndi aslında. Her ne kadar sistem olarak Batı'yı benimsemişsek de kültürümüz, inancımız buna direndi. Yani aileler yine fedakârlık merkezi, aileler yine eğitimin ve terbiyenin merkezi, aileler yine ortak birliktelik ve kaderin temsilcileri olarak devam ettiler.” şeklinde konuştu.
Batı'nın kadın ve çocukları işçi yaptığına vurgu yapan Şener, “Batıda endüstri döneminde çok büyük felaketler yaşandı. Kadınlar, çocuklar ve yaşlılar perişan oldular. Kadın kendini ayakta tutmak için erkek gibi çalışmak zorunda kaldı. Geçen sene istatistiklerine göre 3 kişiden biri boşanıyor. Aile ortadan kalkmak üzere, hepimiz ailenin önemli özelliğini ve doldurulamaz yerini ayakta tutmak zorundayız.” diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.