Sudan'da şiddet ve insan hakları ihlalleri uluslararası gündemde
Sudan'ın Darfur bölgesindeki El-Faşer, bir buçuk yılı aşkın süren ablukanın ardından 26 Ekim'de Hızlı Destek Kuvvetleri'nin kontrolüne geçmesiyle ciddi bir şiddet dalgasıyla karşı karşıya kaldı. Şehir, çeşitli etnik gruplara ev sahipliği yapıyor ve yaşanan ihlaller, 20 yıl önceki etnik şiddeti akıllara getiriyor; ancak bu kez olaylar daha geniş çaplı ve belgelerle destekleniyor.
BM yetkilileri ve insan hakları örgütleri, şehirde ve göç yollarında işlenen insan hakları ihlallerine dikkat çekiyor.
Sivil ölümler, toplu infazlar, cinsel saldırılar, kaçırmalar ve sistematik yağmalar El-Faşer'i insani bir kriz alanı hâline getirdi. Özellikle hastaneler ve mülteci barınakları hedef alınırken, binlerce kişi temel sağlık hizmetlerinden mahrum kaldı.
El-Faşer'den kaçan yaklaşık 80 bin kişi, zorlu göç yollarında su ve gıda sıkıntısı çekerken, on binlercesinin akıbeti hâlen belirsiz. Göç yollarında ve şehir içinde yaşanan cinsel şiddet vakaları, uluslararası insan hakları örgütleri tarafından belgelenerek raporlaştırıldı.
Şehirdeki ihlallerin etnik boyutu da dikkat çekiyor. Özellikle Masalit gibi belirli grupların hedef alındığı, BM ve uluslararası uzmanlar tarafından teyit edildi. Bu durum, Darfur'da geçmişte yaşanan etnik temelli şiddetin tekrarlanabileceği uyarısını güçlendiriyor.
Uluslararası kamuoyu ve hükümetler, BM'nin çağrılarının ardından harekete geçti. Kasım ayında 20'den fazla batılı ülke, Sudan'daki sivillere yönelik saldırıları kınayan ortak bir açıklama yayınladı ve Hızlı Destek Kuvvetleri'nin ihlalleri durdurmasını, insani yardımların erişimini güvence altına almasını talep etti.
El-Faşer, artık sadece bir savaş alanı değil, uluslararası toplumun sorumluluğunu test eden ve Sudan'daki çatışmanın gidişatını belirleyecek kritik bir odak noktası hâline geldi.
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.