Sumud Filosu'na katılanlar: İşgalci siyonistlerin tehditleri bizi yıldırmayacak
Gazze ablukasını kırmak için bugüne kadar hazırlanan en büyük filo yola çıkıyor. İşgal rejiminin "sert müdahale edeceğiz" açıklamasından korkmadıklarını belirten katılımcılar, tek endişelerinin ablukayı kıramamak olduğunu belirttiler.
Küresel Sumud Filosu'na katılanlardan Umut Aslan, küresel Sumud Filosu'nun kalkacağı haberini duyduktan sonra bu umut yolculuğunda yer almak için harekete geçtiğini söyledi.
"Kesinlikle geri adım atmayacağız"
Aslan, "Küresel Sumud Filosu'nun çıkacağı ilk haberini aldığımda bende orada yer almam gerektiğini düşünüyorum. Artık oturarak bir hedefe, bir yere varamayacağımızı düşündüğümde, bu ablukayı kırmak için ben de tereddütsüz olarak bu filonun içinde yer almak istedim. Burada geri adım atmamızı istiyorlar. Kesinlikle bu konuda geri adım atmayacağız. İnşallah hedefimize ulaşacağız. Bu soykırımı durdurmak ve ablukayı kıracağız inşallah. Tek korkum Gazze'deki kardeşlerimize ulaşmamak. İnşallah kapıla açılır, biz de onlara varırız." dedi.
Umut Aslan
"Bu filonun amacı, halkımızın ve Gazze Şeridi’ndeki kardeşlerimizin kuşatmasını kırmaktır"
Filistin diasporasından medya aktivisti Leys Eid, bu filonun görevi, tamamen insani bir misyon olduğunu, Gazze'de ki halka bir insani yardım hattı açmak, onlara ulaşacak insani bir geçiş sağlamak olduğunu belirtti.Leys Eid, "Bugün burada Küresel Özgürlük Filosu’nda bulunuyoruz. Bu filoya, dünyanın dört bir yanından, 44 ülkeden gelen özgür ve onurlu insanlarla birlikte katılıyoruz. Bu filonun amacı, halkımızın ve Gazze Şeridi’ndeki kardeşlerimizin kuşatmasını kırmaktır. Öncelikle şunu söylemek gerekir ki, Gazze Şeridi’ndeki halkımız en büyük suçlara, en ağır aç bırakma politikalarına ve sistematik katliamlara maruz kalmaktadır. Bu işgal zaten öldürmek için hiçbir gerekçeye ihtiyaç duymuyor. Bugün, 250’den fazla çocuk ve 150’den fazla erkek, kadın ve yaşlı yetersiz beslenmeden dolayı ölüyor. siyonist oluşum tarafından uygulanan bu sistematik aç bırakma sebebiyle hayatını kaybediyor." dedi.
"Bu filonun görevi, tamamen insani bir misyondur"
"Bu filonun görevi, tamamen insani bir misyondur. Gazze'de ki halkımıza bir insani yardım hattı açmak, onlara ulaşacak insani bir geçiş sağlamaktır." diyen Leys Eid, "Filoda özellikle bebek maması ve tıbbi malzemeler taşınıyor. Çünkü özellikle sağlık sektörü de sistematik bir kuşatma altındadır. İşgal, Gazze’nin ihtiyaçlarına uygun ölçüde tıbbi yardımın girmesini engelliyor. Gazze Şeridi’ne giren yardımlar, her türden yardım da dahil olmak üzere, Gazze’nin günlük ihtiyaçlarının yüzde birini ya da ikisini dahi kapsamıyor. İşte bu filo bugün, Gazze halkının yanında durmakta dünyadaki sessizliğe ve küresel ihanete meydan okumaktadır." ifadesini kullandı.
Leys Eid
"siyonist tehditler karşısında biz insani ve hukuki bir görev yapıyoruz"
İşgalci siyonistlerin tehdidine karşı insani ve hukuki bir görev üstlendiklerini vurgulayan Leys Eid, şunları söyledi:
"siyonist tehditler karşısında biz insani ve hukuki bir görev yapıyoruz. Çünkü bu oluşum insanlık dışı ve hukuk dışı işler yapıyor. Bu tehditler bizi korkutmuyor, çünkü bizim yaptığımız şey suç unsuru taşımıyor. Aksine, biz dünyadaki insanlık için en yüce insani değerleri temsil ediyoruz. Aynı zamanda biz, Gazze’deki halkımıza ve kardeşlerimize yardım konusunda hukuki bir şekilde çalışıyoruz. Biz tehditlerden korkmayacağız ve yetmiş yılı aşkın süredir işgal, öldürme ve soykırım altında acı çeken Filistin halkımızdan daha az cesur olmayacağız. Hatırlatıyoruz ki, Filistin halkı 70 yılı aşkın bir süredir bu katliamdan ve bu soykırımdan acı çekiyor, sadece öldürme hızında zaman zaman farklılıklar oldu. Ama biz 70 yıldan fazladır bu işgali yaşıyoruz. Dolayısıyla tehditler bizi yıldırmayacak. Biz yüce insani misyonumuzda kararlıyız. Biz sivilleriz, barış yanlısıyız ve mesajımız tüm dünyaya karşı nettir."
Almanya'dan Küresel Sumud Filosu'na katılan Dr. Tobin, Gazze’deki soykırım konusunda bu kadar duyarsız olduğu bir yerde yaşamanın oldukça zor olduğunu belirtti.
Tobin, "Benim için Almanya gibi medya ve kamuoyunun Gazze’deki soykırım konusunda bu kadar duyarsız olduğu bir yerde yaşamak oldukça zor. Bu konuda açık bir şekilde konuşmak mümkün değil. Benim için iki duygu söz konusu. Bir yandan Almanya’daki politik sistemin güçsüzlüğü diğer yandan Filiskindeki insanların yaşadıkları kabul edilemez acıları karşısında duyduğum derin empati. Bu empati benim gibi Almanya’da normal bir hayat yaşayan, normal bir vatandaşın bu filoya katılmasına yol açtı." dedi.
Tobin
Kaynak:İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.