Sur mağdurları muhatap bulamamaktan muzdarip
Diyarbakır Valiliği Çevre ve Şehircilik İrtibat Bürosu önünde bir araya gelen Sur mağdurları, sorunlarının giderilmesi için muhatap bulamadıklarını belirterek, kendilerine hak iadesi yapılmadığını söylediler.
Sur ilçesindeki çatışmalardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalan mağdurlar, hasar tespit ve eşya tespit komisyonlarının, hak edilenin altında değer biçtiğini belirterek yetkililere, mağduriyetleri gidermeleri çağrısında bulundular.
Çevre ve Şehircilik İrtibat Bürosuna gelen Sur mağdurlarından, Yılmaz Şenol bir yıldan bu yana kendileriyle ilgilenecek yetkili bulamadığını söyledi.
Şenol, eşya tespit komisyonu tarafından kendilerine verilecek olan meblağın çok az olduğunu söyleyerek , "5 bin TL veriyorsunuz, benim bir dolabım 5 bin TL değerindedir. Vermeyin, almıyoruz. Siz bize dediniz ki 'tapunuzu getirin', getirdik. Ancak şimdi sistemi değiştirmişsiniz. Ne tapumuzu bize veriyorsunuz ne de bir evrak veriyorsunuz. Sistemi değiştirdiğiniz için tekrardan tüm işlemleri yapmak zorunda kaldık. 2 Aralık'tan beri çıkmışız. Neden şimdiye kadar evrakımız Ankara'ya gitmedi. Evraklarımızı teslim edin biz mahkeme yoluna gideceğiz." dedi.
"Devlet yardım eder dediler, biz de bekledik ancak…"
Sur'dan 2 Aralık 2015 tarihinden beri çıkan çatışmalar ve operasyonlar nedeniyle evini terk etmek zorunda kaldığını belirten Yılmaz Şenol,"Evimizi bırakıp Sur'dan çıktık, devlet bize Sur ilçesi Kaymakamlığına başvurmamızı istedi. Başvurmamızdan sonra ev eşyalarımızın bize iade edileceği söylendi. Ancak ortada çatışma ve sorun olmadığı halde birileri kepçelerle evimizi yıkıyor." ifadelerini kullandı.
Evinin hiç yoktan yere yıkıldığını iddia eden Şenol, "Devletin yetkili birimlerine hepsine defalarca gittik. Dönemin valisi ve vali yardımcıları gelip evimizi gördüler, değerlerini biçtiler. Eşyalarımızı çıkarmak istiyorduk, ancak yetkililer, 'gerek olmadığını' söylediler. Eşyaların yıllardan beri pislik içinde olduğunu söyleyerek, almamamızı, çünkü 'devletin eşya yardımında bulunacağını' söyleyerek, zararımızın her şekilde karşılanacağını iddia söylediler. Bize yardım yapacaklarını söyleyince, biz de eşyamızı almadık. Devlet yardım eder dediler, biz de bekledik ancak daha da ortada bir şey yok." ifadelerini kullandı.
"Verdikleri para 5 bin TL, onu da alay edercesine…"
Şenol, o günden bugüne kadar çaresiz bir şekilde beklediklerini belirterek, "Aradan bir yıl geçti. Bize verdikleri para, 5 bin TL'dir. 5 bin TL'yi verirken de bizi kurumlar arasında bir o yana bir bu yana götürüp getirdiler. Çevre ve Şehircilik İrtibat Bürosuna başvurmamızı söylüyorlar. Buraya geliyoruz, kaymakamlığa başvurmamızı istiyorlar. Kaymakamlığa gidince de Valiliğe başvurmamızı söylüyorlar. Valiliğe anlatıyoruz, haklı olduğumuzu söylüyorlar ama ortada bir icraat yok." şeklinde kurumlar arasında gidip geldiğinden dolayı mağdur olduklarını söyledi.
"Sur'daki insanlara kurumlarca zulmediliyor"
Şenol son olarak, "Artık bizi devlet dairelerinden içeri de almıyorlar. Hem haklı olduğumuzu söylüyorlar hem de muhatap olarak karşımızda kimseyi bulamıyoruz. Bize bu yaptıkları kabul edilemez. Sur'un sessiz çığlığını kimse duymuyor. Şu an Sur'daki insanlara zulmediliyor. Kurumlar arasında pinpon topu gibi bizi bir o yana bir bu yana atıyorlar. Yetkililere sesleniyorum, bizi duyun." diye çağrıda bulundu.
"Sağlam olan ev kepçelerle yıkılıyor"
İsmini vermek istemeyen başka bir Sur mağduru ise, "Eşyamızdan da vazgeçtik, evimizi bize verin. Evim sağlamdı. Ben eğer gidip evimin fotoğrafını çekebiliyorsam sağlamdır. Sağlam olan ev kepçelerle yıkılıyor. Elimizde hiçbir evrak yok. Bize verilen hiçbir söz yok. Gittiğimiz her kurum bizi size yönlendiriyor." diyerek mağduriyetine ilişkin Çevre ve Şehircilik İrtibat Bürosu'nda görüştüğü bir yetkilinin kendisine, "Benim suçum günahım nedir, 6-7 aylık elemanım. Ben sizin eşya paranız için burada değilim. Benimle bir alakası yok. Kim sizi bize yönlendiriyorsa, ismini alın." dediğini aktardı.
"Gittiğimiz her yerde hor görüldük"
Sur'daki olaylar nedeniyle maddi sıkıntılarında yanında psikolojik sorunlar da yaşadıklarını belirten Azize Gül, yetkililerden gerekli ilgi ve alakayı göremediklerini ifade etti.
Gül, "Gittiğimiz her yerde hor görüldük. Oradan oraya sürükleniyoruz. Bize sahip çıkılmasını istiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Ne olur artık bizi duyun, yeter artık. Çocuklarımızla beraber huzurlu yaşamak istiyoruz. Bir cevap istiyoruz. Ne olacak bize?" diyerek mağduriyetlerinin giderilmesi için yetkililere çağrıda bulundu.
Ferhat Solmuş da sorunlarının giderilmesi konusunda muhatap bulamadıklarını söyleyerek, "Valiye gidince, Vali bizimle görüşmüyor. Kaymakamlığa gidince kaymakamlık görüşmüyor. Halktan ne istiyorsunuz? Eşyalarımız gitti, evlerimiz gitti; bir canımız kaldı. Bize 5 bin TL eşya bedeli çıkarıyorlar. Ne alacağız, 5 bin TL'ye? Vicdan yok mu, merhamet yok mu?" diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.