Sur’da yıkım mağduriyeti devam ediyor
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında evleri yıkılacak olan vatandaşlar, evlerinin karşılığında verilecek olan bedeli düşük bulduklarını söyleyerek, mağduriyetlerinin devam ettiğini belirttiler.
Diyarbakır'ın Sur ilçesi Alipaşa ve Lalebey Mahallesi'nde 2013 yılında kentsel dönüşüm kapsamında alınan kararla kamulaştırılan ve yıkım kararı alınan bina ve tek katlı evlerin yıkımına başlanırken, vatandaşlar da mağduriyetlerinin her geçen gün büyüdüğünü belirtiyorlar.
5 aydır suları kesilen mahalle sakinleri, mübarek Ramazan ayını susuz ve perişan bir halde geçirdiklerini hatırlatarak, evlerinin karşılığında belirlenen bedelin çok düşük olduğunu söylediler.
Sur Kaymakamlığının son defa evlerini boşaltmaları için ikazda bulunduğunu belirten mahalleli, evlerinden çıkmak istemediklerini ifade ettiler.
Mahalle sakinlerinden Hatice Gülay, Sur’da evlerinde kalmak istediklerini belirtti.
Evlerinden çıkmaları halinde zorluk çekeceklerini dile getiren Gülay, 3 katlı evlerine 54 bin lira bedel verildiğini ve bu bedel ile ev alamayacaklarını söyledi.
“Eşlerimizi kadrolu bir işe alsınlar, biz kira yardımı da istemiyoruz gidip kendi kiramızı öderiz”
Kaymakamlığın evlerini boşaltmaları için son defa ihtarda bulunduğunu ifade eden Gülay, “5 aya yakındır suyumuz yok, elektriğimiz yoktu. Elektriği idare ettik ama sular hâlâ kesik. Ramazan ayını susuz bitirdik, hâlâ su akmıyor. Bir de bu günün evlerimizi boşaltmamız için son gün olduğunu söylüyorlar. Bizim bu 3 katlı evimize 54 bin lira verdiler. Biz bu evde 11 mirasçıyız, her birimize 3-4 bin lira düşüyor. Ben evimi ve iş yerimi 4 bin 500 lira karşılığında vermiş olacağım. Ben 4 bin 500 lirayla ne yapayım? İnsan 4 bin 500 liraya bir kapıyı zor alıyor! Ben 4 bin 500 lirayla ev mi alayım iş yeri mi açayım? Ne yapabilirim bu parayla? Eşimin de işi yok, bir şeyi yok. O zaman eşlerimizi kadrolu bir işe alsınlar, biz kira yardımı da istemiyoruz gidip kendi kiramızı öderiz.” dedi.
“Biz kendi evimizde kalmak istiyoruz, onun için direniyoruz, Allah rızası için evimize karışmasınlar”
Suların kesik olmasından dolayı mağdur olduklarını sözlerine ekleyen Gülay, “Su ihtiyacımızı camiden karşılıyoruz. Caminin de eskiden suyu yoktu. Suyu açılınca oradan su getirmeye başladık. Halimizi artık herkes biliyor. Kimse de bize gelip bir şey söylemiyor. Doğma büyüme buradayız ve biz evimizi vermek istemiyoruz. Başka bir yere gidersek de sabrımız da gelmez. Bize ‘Sur’da kalırsanız size burada ev everelim’ diyorlar. O evlere de 400 bin lira para istiyorlar. Biz bu parayı nereden getirelim? Bizim işçimiz mi var, bir maaşımız mı var? O parayı verelim. Biz kendi evimizde kalmak istiyoruz. Onun için direniyoruz. Allah rızası için evimize karışmasınlar. Bu evde yıllardır yaşıyorum neredeyse torunlarım olacak bu evde. Buradan ayrılmak istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.
90 yaşındaki Rabia Tülay da evine hak ettiği bedelin verilmediği söyledi.
“Bizim kimsemiz yok ve fakir bir aileyiz, bize böyle yapmasınlar”
Evini vermek istemediğini söyleyen Gülay, “Evimin karşılığında az para vermişler. Onun için ben evimi vermiyorum. Bakın ben bu yaşanılanlardan dolayı hastalandım. Benim evimin değeri 400 bin liradır. Bana o parayı versinler ben evimi onlara vereyim. Yoksa evimi vermiyorum. Bizim kimsemiz yok ve fakir bir aileyiz. Bize böyle yapmasınlar.” diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.