Sur'daki yapılarla ilgili "teknik hata raporu" açıklandı
Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki yapıların, ilçenin tarihi dokusunda inşa edilmediğini savunan Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Şerefhan Aydın, yapılarla ilgili "teknik hata raporunu" açıkladı.
PKK'nın çukur siyasetiyle yıkılan ve hasar gören binaların yeniden inşasının, ilçenin tarihi dokusuyla uyuşmadığını söyleyen Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Şerefhan Aydın, konuyla ilgili hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaştı.
Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Şerefhan Aydın, Suriçi bölgesinde ‘Kentsel Sit Alanı’ tescil değerini veren sokak dokusunun ortadan kaldırıldığını belirtti.
PKK’nin Diyarbakır’ın Sur ilçesinde çukur kazıp barikat kurmasının ardından meydana gelen çatışmalarda hasar gören yapıların yıkımının ardından yerine inşa edilen yapıların teknik hatalarını Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi rapor haline getirdi.
Hazırlanan raporla ilgili basın açıklaması yapan Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şerefhan Aydın, Suriçi bölgesinde "Kentsel Sit Alanı" tescil değerini veren sokak dokusunun ortadan kaldırıldığını belirtti.
Yetkililerin, "Sur’u tarihi dokusuna uygun inşa ediyoruz" ifadesinin gerçeği yansıtmadığını ileri süren Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Aydın, yapıların basına yansıyan fotoğraflarında birçok yanlışın göze çarptığını söyledi.
Sur’da meydana gelen çatışmalarda onlarca tescilli ve tescil değeri taşıyan yapının hasar gördüğünü hatırlatan Aydın, “Bilindiği gibi Aralık 2015’de Diyarbakır’ın Sur ilçesinde başlayan ve mart ayına kadar süren çatışmalar sırasında tarihi Suriçi bölgesinin 6 mahallesinde sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş ve aylar süren çatışmaların sırasında kullanılan ağır silahlar ve patlayıcılar sebebiyle ağır tahribatlar oluşmuştur. 20 binin üzerinde bir nüfus göç etmek zorunda kalmış, tarihi kentte onlarca tescilli ve tescil değeri taşıyan yapı zarar görmüştür.” dedi.
Aydın, “Sur’da TOKİ eliyle inşa edilen sözde Diyarbakır Evlerini sadece basına yansıyan fotoğraflar üzerinden incelediğimizde dahi birçok yanlış hemen göze çarpmaktadır. Esasen inşa edilen bu yapılar betonarmedir. Bir kez olsun Suriçi’ni görmüş, havasını solumuş olan kimsenin bu yeni yapıları onaylama ihtimali yoktur. Bu projelere onay veren Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu idarecileri ve kurul üyeleri de bu yanlış uygulamanın ortağı ve sorumlularıdırlar. Yine Suriçi bölgesine ‘Kentsel Sit Alanı’ tescil değerini veren sokak dokusu, revize edilen KAİP (Koruma Amaçlı İmar Planı) ile ortadan kaldırılmış, Suriçi’nin dar sokakları, yerini genişlikleri 20 metreye varan caddelere bırakmıştır. Örneğin Tahir Elçi’nin katledildiği Yenikapı Sokak, revize planda Yenikapı Caddesi olarak geçmektedir.” ifadelerini kullandı.
Tespit ettikleri yanlış uygulamaların olduğunu söyleyen Aydın, söz konusu yanlışları şu şekilde sıraladı:
"KAİP’e göre, özellikle yapıların sokak cephelerinde var olan geleneksel özelliklerin korunmasını sağlayacak önlemler alınacaktır. Sokakların kültürel değerini öne çıkaran özgün sokak döşemesinin bulunduğu alanlar korunmalı ve yeni yapılarda avlu duvarlarının özgün malzeme ve örme tekniğine uygun biçimde yapılması gerekirken, dikkate alınmadığı ve kesme bazalt taş ile avlu duvarının kaplandığı görülmüştür.
KAİP’e göre, Sur’un çıkmaz sokakları dokunun önemli bir özelliği olduğundan korunmalıdır ancak böyle bir özen gösterilmemektedir.
KAİP parselde var olan avlular, avlu duvarları, zemin kaplamaları, merdivenler, kapılar, havuzlar ve kuyuların da korunmasını öngörmektedir ancak böyle bir koruma anlayışı görülmemektedir.
KAİP’e göre, her parselde bir adet cumba olmalıyken, yeni yapılan evlerde çok sayıda cumba yapıldığı görülmüştür.
KAİP'e göre, dar sokaklarda mahremiyet gereği, cumbanın sağ ve solunda pencere olması gerekirken yeni yapılan evlerde cumbanın ön cephesine de pencere yapıldığı görülmüştür.
KAİP’e göre, pencereler kemerli ve kemerlerin de üst noktasında kenet taşı olmalıyken yeni evler kaplama bazalt olduğundan kenet taşları yapılmamıştır.
KAİP’e göre, şu an yapılan evlerde bodrum kat olmamalıyken yeni evlerde bodrum kat yapılmıştır.
KAİP'e göre, parsel sınırı korunmalıyken yeni evlerde parsel sınırı düz geçilmektedir yani parsel sınırı yer yer korunmamaktadır.
KAİP'e göre, avlu sınırı korunmalıyken yeni planlarda yer yer avlular küçültülmektedir.
KAİP’e göre, korunması gereken avlulardaki ağaç, havuz ve kuyular gibi, dokunun önemli ögeleri ortadan kaldırılmıştır.
Eski Diyarbakır evlerinde avlu giriş kapısı üstünde markiz bulunurken yeni evlerde yapılmamıştır.
Eski Diyarbakır evlerinin damında parapet bulunmazken yeni yapılarda parapet yapılmaktadır.”
Eski evlerde killi toprak olan dam döşemesi, KAİP'e göre ya aynı malzeme olmalı ya da uygun bir malzeme kullanılmalıyken, yeni yapılarda damın döşemesi betonarme yapılmakta ve üstü bazalt ile kaplanmaktadır."
Ali Paşa ve Lale Bey mahallelerindeki yıkıma da değinen Aydın, “Daha önce Suriçi’nde ve Türkiye’nin diğer kentlerinde yürütülen kentsel dönüşüm çalışmalarında da aynı yöntem uygulanmış, TOKİ ve sorumlu müteahhitler dışında bu alışverişten memnun kalan kişi-kurum neredeyse hiç olmamıştır. Mayıs ayından bu yana, Ali Paşa Mahallesi sakinleri su ve elektrik kesintisi, rögar tıkatılması gibi çeşitli çağdışı yöntemlerle göçe zorlanmış ve 300’ün üzerinde hanenin bu koşullardan kaynaklı zorla yerinden edildiği tespit edilmiştir.” diye konuştu. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.