Takvim yaprakları soluyor!

Evin en büyük odasında, başköşeye asılan ve içerisinde barındırdığı ayet, hadis, namaz vakitleri, çocuk isimleri, yemek tarifleri, güzel hikayeler ve önemli olaylarla bilgi veren yapraklı takvimler, gelişen teknoloji ve kağıt masraflarının artmasıyla birlikte artık çok az üretiliyor.

Gelişen teknolojiye yenik düşen takvim yaprağı kültürünün, unutulmaya yüz tutması nedeniyle üzüldüklerini belirten Batman'daki matbaacılar ve vatandaşlar, bu kültürün yeniden eski günlerine dönmesini arzuladıklarının ifade ettiler.

Batman Merkez Meydan Mahallesi'nde yaklaşık 20 yıldır matbaa işleten Davut Başaran, eskiden yapraklı takvim kullanımının çok yaygın olduğunu, yılda 70 bin takvim bastığını belirtti.

Son yıllarda teknolojinin ilerlemesiyle gittikçe takvim basımının azaldığını ifade eden Başaran, şu an yılda 5 bin takvim bile basamadıklarını söyledi.

Teknolojinin ilerlemesi ve maddi külfetlerin artması nedeniyle takvim basımının düştüğünü, bu nedenle halkın takvim bulmada çok zorluk yaşadığının altını çizen Başaran, günde 10-15 kişinin takvim bulamadığında iş yerlerine gelip takvim almak istediğini ifade etti.

"Takvim basımı o kadar yaygındı ki cuma günleri cami çıkışında halka dağıtılıyordu"

Eskiden takvim basım ve kullanımının yaygın olmasından dolayı esnafın iki ay önce takvim siparişi verdiğini belirten  Başaran, "20 senedir matbaa sektöründeyiz. Eskiden yapraklı takvim kullanımı çok yaygındı. Eskiden yılda yaklaşık 70 bin takvim basıyorduk. Hatta yılın bitmesine iki ay kala herkes takvim sipariş vermeye başlardı. Millet de erkenden takvim temin etme derdindeydi. Neredeyse her market, müşterisine hediye etmek için takvim basardı. Hatta yapraklı takvim basımı o kadar yaygındı ki Cuma günleri cami çıkışında halka dağıtılıyordu." ifadelerini kullandı.

Bölgede yapraklı takvim kullanmanın çok güzel bir gelenek olduğunu ifade eden Başaran, "Çünkü takvim yapraklarında her güne bir ayet, bir Hadis-i Şerif yazıyordu ve bunun halka faydası da çoktu." dedi.

"Millet de takvim bulmakta zorluk çekiyor"

Davut Başaran

Başaran, "Belki çoğu kişi hiçbir şekilde ne ayetle ne de hadisle tanışıyordu ama takvim yapraklarının sayesinde günlük ya bir ayet ya bir hadis ya da güzel bir hikâye okuyup faydalanıyordu. Maalesef teknolojinin gelişmesiyle yapraklı takvim kullanımı gittikçe azaldı. Yıllık takvim basım sayımız 5 bin ya var ya yok. Esnaf eskisi gibi takvim basmadığından millet de takvim bulmakta zorluk çekiyor hatta günde neredeyse 10-15 kişi iş yerimize gelip takvim almak istiyor." dedi.

"Teknolojinin ilerlemesiyle yapraklı takvim kullanımı yok olma yolunda"

Başaran, "Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte takvim kullanımı neredeyse yok olma yolundadır. Yapraklı takvim kullanımı yöremizde güzel bir gelenekti, devam edilmesi gerekirdi. Maalesef artan maliyetlerden dolayı eskisi gibi rağbet yok. Eskiden takvim fiyatları uygundu ama şu anda bir tanesinin maliyeti nerdeyse 10 liranın üzerine çıkmış durumda. Son dönemde her üründe yaşanan fiyat artışları insanları geçim derdine düşürdü, bu da takvim basımını çok etkiledi." şeklinde konuştu.

"Yapraklı takvimden günlük ayet ve hadis okuyorduk"

Cüneyt Şengül

Kimse takvim basmayınca temin etmekte güçlük yaşadıklarını belirten Cüneyt Şengül, "Şu anda takvim bulamıyoruz. Eskiden yapraklı takvim kullanımı çok yaygındı ama şu anda yaygın değil. Kimse basmayınca temin de edilemiyor. Teknoloji yaygınlaştığından dolayı takvim basımında düşüş yaşandı. Bu nedenle de takvim bulamıyoruz. Yapraklı takvimlerin içinde ayet ve hadis olduğu için çok faydalanıyorduk." dedi.

"Takvim yapraklarından birçok şey öğreniyorduk"

Esra Say

Takvim yaprakları sayesinde günlük ayet, hadis ve birçok bilgi öğrendiklerini ifade eden Esra Say ise şunları söyledi: "Eskiden takvim kültürü çok yaygındı. Şu anda eski takvimlerden eser yok. Eskiden takvim yapraklarında günlük ayet, hadis, günün yemeği, çocuk isimleri ve güzel anekdotlar okuyup faydalanıyorduk. Teknolojinin gelişmesiyle maalesef evlerimizde takvim kültürü kalmadı. Şu anda hangi eve gitsen takvim kültürü kalmamış. Çok güzel bir kültürümüzdü keşke o kültürümüz geri gelseydi." (İLKHA)