Tanrıkulu: Müslüman gençlik iman, ahlak ve mücadeleyle öne çıkmalıdır

Tanrıkulu: Müslüman gençlik iman, ahlak ve mücadeleyle öne çıkmalıdır
Dünya Müslüman Gençlik Haftası kapsamında Şanlıurfa’da düzenlenen sosyal ve kültürel etkinlikte konuşan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi ve Medya Başkan Yardımcısı Şeyhmus Tanrıkulu, Müslüman gençliğe önemli mesajlar verdi.

Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesinde bulunan Millet Bahçesi’nde, Hür Gençlik öncülüğünde “Müslüman Gençlik Haftası Buluşması” gerçekleştirildi. Gençlerin fiziksel ve manevi gelişimine katkı sunmayı amaçlayan etkinlik, yoğun katılımla ve çeşitli faaliyetlerle dikkat çekti.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda futbol, voleybol ve basketbol turnuvaları; halat çekme, yumurta ve çuval yarışmaları; bilgi yarışması ve gençlik semineri gibi birçok etkinlik düzenlendi. Gün boyu süren program, akşam yemeği ikramıyla sona erdi. Etkinlik kapsamında katılımcılara çeşitli sürpriz ödüller de verildi.

İman, mücadele, Gazze’ye duyarlılık ve aileyi ifsat hareketlerine karşı koruma çağrısı yapan Tanrıkulu, bu tür etkinliklerin hikmetinin kardeşlik ortamını pekiştirmek ve gençlerin yoğun hayat temposundan uzaklaşıp nefes almasını sağlamak olduğunu belirtti.

Şanlıurfa İl Gençlik Kolları tarafından organize edilen ve HÜDA PAR Genel Merkez Gençlik Politikaları Başkanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilen Dünya Müslüman Gençlik Haftası etkinliğinde gençlerle buluşan Şeyhmus Tanrıkulu, yaptığı konuşmada, etkinliklerin asıl gayesinin gençler arasında kardeşliği pekiştirmek, stres ve yoğunluktan uzak bir ortam oluşturmak olduğunu ifade etti.

“Hayat, iman ve cihattır”

Hayatın amacının iman ve mücadele olduğunu hatırlatan Tanrıkulu, “Değerli genç arkadaşlar, hepiniz Şanlıurfa İl Gençlik Kollarının düzenlediği ve genel merkezimizin Türkiye geneli tertip ettiği Dünya Müslüman Gençlik Haftası münasebetiyle gerçekleştirilen sosyal ve kültürel etkinliğe hoş geldiniz. Bu tür etkinliklerin düzenlenmesinin hikmeti, elbette ki siz değerli kardeşlerimizin bir araya gelmesi, hoş ve güzel vakit geçirmesi, şehrin gürültüsünden, işlerin yoğunluğundan, derslerin stresinden birkaç saatliğine de olsa uzaklaşarak kardeşlik ortamında zaman geçirmesidir. Etkinliğimiz inşallah gece yarısına kadar devam edecek. Değerli genç kardeşlerim, Bizler bu etkinlikleri yaparken, aynı zamanda bazı hedef ve amaçlarımız da var. Şimdi, bizler bir genç olarak, bir Müslüman olarak vazifemizin ne olduğunu, Allah Celle ve Ala’nın bizden ne istediğini ne yapmamızı emrettiğini bilmemiz gerekiyor. Resulullah (s.a.v.) bir hadis-i şerifinde hayatımızın amacını kısa ve veciz bir şekilde şöyle açıklamıştır: ‘Hayat, iman ve cihattır.’ Evet, yani yaşantımızın, nefes almamızın, son nefese kadar bütün vakitlerimizi kapsayan en önemli husus iman ve cihattır, yani mücadeledir.” dedi.

“Dünyaya gelişimiz bir hikmete binaendir”

İman, ihlas ve takvanın gençlerin temel değerleri olması gerektiğini belirten Tanrıkulu, “Öncelikle değerli kardeşlerim, sahih bir imana sahip olmamız gerekiyor. İmanımızı salih amellerle güzelleştirmemiz gerekiyor. Şu kâinatın sahibi olan Allah Celle ve Ala, kâinatı ve içindekileri boşuna yaratmamıştır. İnsanoğlunu da başıboş bırakmamıştır. Yani insan, yalnız başına bırakılıp terk edileceğini, hesap vermeyeceğini mi sanıyor? Demek ki bu dünyaya gelişimiz bir hikmete binaendir, değerli arkadaşlar. Bundan dolayı hayattaki en önemli değer imandır. İmandan sonra da namaz gelir. İman ettikten sonra, imanımızı salih amellerle ve salih amellerin başı olan namazla süslememiz gerekiyor. Bu dünyada ve ahirette fayda verecek olan iman ve salih ameldir. Bunun dışındaki mevki, makam, sosyal statü, mal, mülk, evlat; salih ve hayır yolunda kullanılmadıkça bize hiçbir fayda vermeyecektir. Bu bilinçle özellikle namazımıza dikkat edelim. Değerli arkadaşlar, İkinci olarak günümüzde bir Müslüman gençlik olarak ne yapmamız gerekiyor? Bizden ne isteniyor? Topluma, ümmete ve dünyadaki insanlara karşı sorumluluklarımız nelerdir, bunu bilmemiz gerekiyor. Evet, bizler Müslüman gençlik olarak güzel ahlakımızla, güzel ve Salih amellerimizle çevremizdeki insanlara örnek, numune insanlar olmak zorundayız. Bu güzel örneklik ile insanları kazanmamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“Bu mücadeleyi yaparken fedakârlık şarttır”

İslam adaletine yeryüzüne yaymak için gençlere büyük görevler düştüğünü dile getiren Tanrıkulu, “Resulullah Aleyhisselatü Vesselam'ın gönderildiği döneme cahiliye dönemi diyoruz. Cahiliye; karanlığın, zulmün, haksızlıkların, kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğü bir dönemdir. İnsanların kendi elleriyle yapıp taptıkları putlara ibadet ettiği, helvadan yaptıkları putları acıkınca yedikleri dönemdir. Faizin, ahlaksızlığın, hayasızlığın, zulmün; kölelerin, cariyelerin ve hamisi olmayanların ezildiği bir dönemdir. Ve Resulü Ekrem Aleyhisselatü Vesselam, sadece 13 yıl gibi kısa bir sürede o cahiliye toplumundan öyle bir nesil ortaya çıkardı ki Medine'de evet, Medine'de yani Yesrib'te bir medeniyet şehri kurdu, medeniyet insanlarını oluşturdu. Bu sahabeler, dünyanın birçok coğrafyasına İslam medeniyetini götürdüler. Birbirini öldüren, faiz alan, hırsızlık yapan, rüşvet alan bir toplumdan; bir karıncayı dahi incitmekten korkan bir toplum meydana geldi. Sosyal adaletin tam olarak sağlandığı, her inanç ve kavme mensup insanların hakkının verildiği Medine-i Münevvere ‘de bir devlet kuruldu. Değerli arkadaşlar, Bugün maalesef 21. asırdayız, 15 asır geçmiş, ama o cahiliye döneminden bahsettiğimiz haksızlıklar, hayasızlıklar, zulümler sadece ülkemizde değil, dünyanın birçok yerinde devam etmektedir. Bu zulüm ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, İslam adaletini yeryüzünde tekrar tesis etmek için siz değerli genç kardeşlerime büyük görevler düşmektedir. Bizler kendimizi her alanda yetiştirerek, bulunduğumuz konumda en iyi şekilde çalışarak topluma, ailemize, insanlığa faydalı birer Müslüman olmak zorundayız. Bu mücadeleyi yaparken fedakârlık şarttır. Bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz hususların başında iman, ihlas ve takva gelir. Genç kardeşlerimiz çocuklar dahil olmak üzere, çünkü onlar da geleceğin gençleridir bu değerleri mutlaka kazanmalıdır. Aksi takdirde cahiliyenin ve hayasızlığın hâkim olduğu bu coğrafyada kendimizi muhafaza etmemiz zor olacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Gündeminizin ilk ve değişmez maddesi Gazze olmalı”

Gazze konusunun gençlerin gündeminde ilk sırada yer alması gerektiğini vurgulayan Tanrıkulu, “Bugün İslam düşmanları, toplumumuzu İslam'dan, gençlerimizi güzel ahlaktan uzaklaştırmak için gece gündüz çalışıyorlar. Sanat adı altında, sinema, tiyatro, televizyon, dizi ve kültürel alanlarda; siyasal alanda her türlü değerden koparmaya çalışıyorlar. Teknolojinin gelişmesiyle bunu çok daha kolay hale getirmiş durumdalar. Değerli genç arkadaşlarım, Bizler kendi değerlerimize, medeniyetimize, inançlarımıza, örf ve adetlerimize bağlı kalmak zorundayız. Bu, giyim kuşamımızdan konuşmamıza, hatta saç kesimimize kadar dikkat etmemiz gereken bir konudur. İki önemli konuya daha değineceğim. Birincisi: Gündeminizin ilk ve değişmez maddesi Gazze olmalı. Bugün Amerika, Avrupa ve siyonist terör rejimi 20 aya yakındır Gazze’de, Filistin’de, Lübnan’da ve İslam coğrafyasında tüm dünyanın gözleri önünde soykırım suçu işlemektedir. Uluslararası hukuku, insan haklarını, dini ve insani değerleri ayaklar altına alarak bu vahşeti sürdürmektedirler. Dedim ya, cahiliyedeki insanlar helvadan put yapıp sonra acıkınca onları yiyorlardı. Bugün Batı medeniyeti de nasıl bir canavar ve cani bir yapıya sahip olduğunu Gazze’de göstermiştir. Bu kardeşlerimize karşı bir vazifemiz yok mu? Elbette var. Sadece oturup seyretmekle mi yetineceğiz? Hayır! Genç kardeşlerim, özellikle dijital alanda ve teknolojide kendimizi yetiştirerek bu zalimlerle mücadele edeceğiz. Her gün onlarca bebek, çocuk, kadın, yaşlı sivilin katledildiği bu soykırımı asla unutmamalıyız. Bugün fiziki olarak bir şey yapamıyor olabiliriz ama zihnen ve kalben unutmamak, dilimizle anlatmak, çevremize duyurmak zorundayız. Bu zalimler, o çocukları niye öldürüyor? Çünkü büyüyüp onlardan hesap soracaklarından korkuyorlar. Bizler de Allah'ın izniyle, bu zalimlerden –100 yıl geçse de– hesap soracağız. Bu soykırımı unutmamalıyız. Bilmeyen arkadaşımıza, kardeşimize, komşumuza, akrabamıza anlatmalıyız.” diye konuştu.

“Bu sapkınlıklar insanları İslam’dan ve güzel ahlaktan uzaklaştırmaktadır”

Aile kurumunun korunmasının hayati önemde olduğunu ifade eden Tanrıkulu, “Ailemizi, neslimizi hedef alan sapkın fikirlere karşı da mücadele etmeliyiz. Zalimlerin toplumu bozmaya yönelik kültürel terör faaliyetleri, Gazze'de yapılan soykırımdan daha hafif değildir. Çünkü bu sapkınlıklar insanları İslam’dan ve güzel ahlaktan uzaklaştırmaktadır. Bu yüzden, evli olan kardeşlerimiz ailelerini korumalı, evlenme imkânı olan kardeşlerimiz mutlaka evlenmeli, aile kurumu güçlü bir şekilde korunmalıdır. Kadın ve erkek arasındaki ilişki o kadar sağlam olmalı ki, bu fitneler kapımıza bile gelememelidir. Evet, HÜDA PAR gençliği, Gençlikten beklenenler çok ama vaktimiz sınırlı. Dolayısıyla burada noktalıyorum. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Bir an bile gaflete düşmeyelim. Zalimlere karşı mücadelede her zaman mazlumların ve mustazafların yanında yer alalım. Bu mücadelede asla geri adım atmayalım.” dedi.

Tanrıkulu: Müslüman gençlik iman, ahlak ve mücadeleyle öne çıkmalıdır

Tanrıkulu: Müslüman gençlik iman, ahlak ve mücadeleyle öne çıkmalıdır

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.