Tansiyon ve şeker kalp krizini tetikliyor

Gerek dünyada gerekse ülkemizde ölüm nedenlerinin başında kalp ve damar hastalıkları geliyor. 65 yaş öncesi kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler erkeklerde sık görülse de, menopoz sonrası kadınlarda da kalpten ölümler hızla artıyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Dağdelen, kalpten ölüm nedenlerinin başında yanlış beslenme alışkanlıklarının geldiğini belirtiyor. Prof. Dr. Dağdelen, Dünya Kalp Günü kapsamında; kalp ve damar hastalıklarının artmasında öne çıkan etkenleri ve yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor...

MEYVE VE SEBZE TÜKETİMİNİN AZALMASI: Yeterince meyve-sebze tüketilmemesi vücudun kalp ve damar hastalıklarına karşı mücadelesini önemli ölçüde engelliyor. Hazır ve yüksek kalorili yağlı beslenme tipi, kalp-damar sağlığını tehdit ediyor.

​AŞIRI KİLO: Çağın yaygın hastalığı obezite kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere pek çok ciddi rahatsızlığa yol açıyor. Ömrü kısaltıyor. Bu yüzden sağlıklı beslenerek ideal kiloyu korumak gerekiyor.

​YÜKSEK KOLESTEROL: Kötü kolesterol olarak adlandırılan LDL'nin yüksek olması ciddi risk oluşturuyor. Yüksek kolesterol ile mücadelede diyet ve yaşam tarzı değişikliği çok önemli. Bununla birlikte hastalar kolesterol ilaçlarını doktorunun onayı olmadan kesinlikle sonlandırmamalı; aksi halde ciddi riskler ortaya çıkıyor.

​DİYABET VE İNSÜLİN DİRENCİNİN ARTMASI: Sağlıksız beslenmenin de etkisiyle diyabet ve insülin direnci son yıllarda hızla artıyor. Bu durum kalp ve damar sağlığını olumsuz etkiliyor.

​HAREKETSİZLİK: Fiziksel aktivitenin azalması ve koltuğa bağımlı yaşam tarzı kalp-damar hastalıkları açısından önemli bir risk faktörü. Kalbimizi korumak için mutlaka haftada en az 3 gün düzenli yürüyüş yapılmalı.

HİPERTANSİYON: Kalp-damar hastalıklarının en önemli tetikleyicisi olan hipertansiyon ülkemizde, dünya ortalamasının üzerinde her 3 yetişkinden birinde görülüyor. Üstelik her 10 kişiden 6'sı hipertansiyonu olduğunun farkında bile olmuyor. Bu sinsi hastalık yanlış alışkanlıklar nedeniyle artık genç yaşlarda da kapıyı çalıyor.

​YANLIŞ TEDAVİ: Bilimsel olmayan tedavi yöntemleri ile tıbbi tedavilerin önüne geçilebiliyor ve özellikle de yüksek kolesterol ile ilgili bu söylemlere inananlar, doktor kontrolünden uzak ilaçlarını kesebiliyor ve kulaktan dolma bilgilerle aşırı yağlı beslenme gibi bu yöntemleri uygulayabiliyor. Bu da hem kalp ve damar sağlığını olumsuz etkiliyor hem de asıl tedavinin gecikmesine neden oluyor.

​NARGİLE-SİGARA: Sigara içindeki 4 binden fazla zararlı madde ile kalp ve damar hastalıklarına zemin hazırlayan en önemli etkenlerden biri. Masum olduğu düşünülen nargile de en az sigara kadar zararlı.

AMELİYATSIZ TEDAVİ YÖNTEMLERİ GELİŞİYOR
Kalbe zarar veren alışkanlıklardan uzak durmak gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Sinan Dağdelen, ameliyatsız tedavi yöntemlerinin geliştiğini belirterek, şöyle konuştu: "Koroner stent ve by-pass teknolojilerinde, pil tedavisinde, kapak tamirleri yapılmasında ve deliklerin, daralmaların tedavisinde ameliyatsız yöntemler son yıllarda gelişti.

DOĞRU BESLEN ÖMRÜNÜ UZAT
- Zeytinyağı, somon balığı ve hindi: Bu üç besin kandaki kötü kolesterolün azalmasına direkt etki etme özelliğine sahip. 
- Üzüm ve çekirdeği: Siyah ve kırmızı üzüm, içerdiği bileşiklerle kalp-damar sağlığını koruyor. Her gün bir kase taze üzümü çekirdekleri ile ya da 1 su bardağı taze sıkılmış üzüm suyunun içilmesi kalp sağlığı için çok önemli. 
- Kuru fasulye, limon kabuğu, elma: Bu besinler yaşlanmış hücrelerin ölmesini önleyen fenollerden zengin olduğu için kalbe giden damarların sağlığını da koruyor. 
- Acı biber: Yeşil veya kırmızı acı biberin tam bir damar gevşetici etkisi bulunmaktadır. Kalbe giden damarları rahatlatır. Kapsaisin denilen kuvvetli antioksidan sayesinde kalbin kaslarını ve damarlarını koruyucu etki gösterir. 
- Domates: İçerdiği likopen damarlarda kolesterolün birikmesini önler. Domates salçası kolesterole karşı iyi bir silahtır..