TESSEP Temsilcisi Rabia Er: Tesettürün içi boşaltıldığı zaman hayasızlık ortaya çıkar

​İslami ölçülere uygun kıyafetlerin tesettür firmalarınca üretilmemesi ve var olan giysilerin ise çok pahalıya satılması mütedeyyin insanları zorladığına dikkat çeken TESSEP Ankara Etimesgut Temsilcisi Rabia Er, Müslüman girişimcilerin hassasiyet gösterip Allah'ın rızasına uygun ürünler üretmeleri gerektiğine dikkat çekti.

Tesettür firmaları tesettür objesini aslından koparacak şekilde giysiler ürettiyor, bu nedenle mütedeyyin insanlar özellikle kız çocuklarına giysi bulmakta zorlanıyor. Konu hakkında İLKHA muhabirlerine konuşan TESSEP Ankara Etimesgut Temsilcisi Rabia Er, İLKHA’nın böyle bir konuyu gündemde tutuyor olması çözümlerin olmasına bir olanak sağlayacağını aktardı.

"Tesettür sadece maddi değil aynı şekilde manevi bir kalkan görevini de almıştır"

Öncelikle tesettürün mahiyetinden bahseden Er, "Tesettürü hakkıyla anladığımız zaman, idrak ettiğimiz zaman ona göre de tesettürü şekillendirir ve bu konuda adımlar atmış oluruz. Tesettürün mahiyetine baktığımız zaman da aslında insanoğlu yaratılışından itibaren örtünmeye, tesettüre dair ilk o izlenimini Hazreti Adem'den itibaren almıştır. Bu konuda da tarih boyunca medeniyetlerde olsun, topluluklarda olsun, dinlerde olsun tesettür önemli bir yer kapsamaktadır. Örtünme ve tesettür insanoğlunun sadece maddi değil sadece soğuktan, sıcaktan koruyan değil aynı şekilde manevi bir kalkan görevini de almıştır. Örtünme ve beden mahremiyetini korumak aslında yüce değerlerden birisidir. Bu konuda da Allah-u Teâlâ'nın tesettür hakkında bizden istediği ölçüler, sınırlar bellidir. Tesettür Allah-u Teâlâ bunun aslında biz Müslümanlardan özellikle Müslüman kadınlardan istediği ölçülerde olduğu takdirde bir değer atfedilir." dedi.

"Tesettürün içi boşaltıldığı zaman hayasızlık ortaya çıkar"

Müslüman kadının tesettürünün İslamiyet'in en önemli sembollerinden birisi olduğunu söyleyen Er, "Hakikatte örtünmenin ahlaki bir temeli vardır. Bu ahlaki temel de aslında hayadır. Haya ise hayattır. Haya, küllü bir ahlak ilkesidir. Hayanın tamamıyla toplumlardan çekilmesi tesettürsüzlüğü de beraberinde getirmektedir. Bu konuda baktığımız zaman modern zamanlarda görsel idrakin hakim olması, haz ve hız çağında yaşamamız sebebiyle de tesettürün içinin boşaltılmasını görüyoruz ne yazık ki. Tesettürün içi boşaltıldığı zaman da maalesef farklı farklı şekillerde tesettürsüzlük ve hayasızlık ortaya çıkmaktadır. Bu konuda da bize düşen görev aslında Allah-u Teâlâ'nın temel noktada tesettürü bizden hangi ölçülerde istediği ve bu ölçülere dair bizim o tesettürü hakkıyla yerine getirebilmemiz önemlidir. Sadece niçin örtünmek değil, niçin örtünmemizin ahlaki boyutu olabilir, Allah-u Teâlâ'nın farziyet boyutu olabilir. Hakkıyla anladığımız takdirde zaten biz tesettürü o zaman güzel bir şekilde yaşamış oluruz. Şu an zamanımızda bize dayatılan tesettür anlayışı tamamıyla nedir? İçi boşaltılmıştır. Farziyetten öte keyfiyete dayalı bir tesettür anlayışıdır. Bu bağlamda da biz ebeveynler olsun, tesettür firmaları olsun, eğitimciler olsun bu konuda bize büyük görevler düşmektedir." ifadelerine yer verdi.

"Tesettür firmalarına büyük bir görev düşmektedir"

Örtünmenin Allah'a karşı derin bir saygının ifadesi olduğunu belirten Er, devamında şunları aktardı:

"Öncelikle anne babanın tesettür konusundaki anlayışı nasıl olmalıdır? Çocuklarına karşı tesettür aslında güzel bir şeyde sunmalıdır. Bu da ancak Allah-u Teâlâ'nın istediği ölçülerde tesettürü yerine getirebilir. Onlara bir temsiliyet bağlamında anne babaların çocuklarına örnek olmaları ve bu konuda da tesettürü hakkıyla yerine getirebilmeleri lazım. Diğer taraftan baktığımız zaman aslında çevre dediğimiz etken çok büyük bir etkendir. Bu da nedir? Çocukların, gençlerin etrafında gördüğü tesettürsüzlük ya da tesettür adı altında onun tamamıyla boşaltılması da neye zemin hazırlamaktadır? Tesettürün tamamıyla bize dayatılan içi boşaltılmış ve Allah-u Teâlâ'nın rızasının dışında bir tesettür anlayışını beraberinde getirmektedir. Peki biz günümüze baktığımızda evet belki firmalar var, tesettür adına firmalar bu tesettürü üretiyor ya da tesettür adı altında elbiseler üretiyor fakat sadece etiketten ibarettir. Bu etiketler bize Allah-u Teâlâ'nın razı olduğu şekilde değil de 'İnsanlar ne der, ben nasıl daha güzel görünüyorum.' anlamındadır. Bundan dolayı da aslında tesettür firmalarına büyük bir görev düşmektedir. Bunu en güzel şekilde yerine getirmeleri ve bu konuda önemli olan adımları da atmaları gerekir. Ya da var olan bazı firmalar var. Fakat fahiş bir fiyatta yapıyorlar. Bunu satışa sundukları için de aileler ne yazık ki bu tesettüre ait olan giysileri de çocuklarına alıp giydiremiyor. Bu konuda hazır giyime yöneltiliyor ve hazır giyimde artık mağazaya gidildiğinde, ne hazırsa herhangi bir fark etmeksizin çocukları için alınıyor. Bu da tesettür firmalarının aslında birazcık daha dikkat etmesi ve bu konuda üretim yapmasına olanak sağlayacaktır."

"Fıtratımıza uygun üretimlerin üretilmesini talep etmemiz gerekiyor"

Dayatılan tesettür anlayışının, üretilen elbiselerin farziyetten öte keyfiyete dayalı tesettür anlayışı olduğunu belirten Er, "Diğer taraftan baktığımızda yine bizim için tesettür aslında bir arz talep meselesinde de vardır. Bizler arz talep meselesi döngüsünde biz neyi talep edersek arz meselesi de o şekilde talebimize karşılık yapılacaktır. Eğer anne baba olarak, eğitimci olarak ya da birey olarak bir yere girdiğimizde tesettüre uygun olmayan elbiseler gördüğümüz takdirde bunu dile getirmemiz, bunlardan farklı olarak bizim fıtratımıza uygun üretimlerin üretilmesini talep etmemiz gerekiyor ki firmalar da bunun karşılığında tesettüre uygun, fıtrata uygun kıyafetler üretebilsin." diye konuştu. (İLKHA)