"Türk Akımı geç kalmış bir proje"

Türkiye ile Rusya arasındaki enerji işbirliğini Sputnik’e değerlendiren TOBB Enerji Meclisi Başkan Vekili Alpay Ünal, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İstanbul ziyareti sırasında imzalanan Türk Akımı’nın önemli bir proje olduğunu söyledi.  Ünal, "Bence bu proje geç kalmış bir proje, hem bizim için hem Avrupa için" dedi.

Yaklaşık 2-3 yıl önce ABD’nin doğalgaz üretimine başlamasının dünyada bir arz çeşitliliğine yol açtığını belirten Ünal, "Bunu dünyaya pazarlayacaklar. Genelde onların pazarlama şekli LNG formatında olacak ama sonuç itibariyle doğalgaz pazarlanacak. Eğer bu proje olmasaydı Avrupa’nın da gaz ihtiyacını ABD üzerinden karşılanması olasıydı. O yüzden bu proje hem Rusya’nın rezervlerini aktif kullanması, hem de Türkiye olarak oradan alacağımız yaklaşık 14 milyar metreküplük bir gazla arz çeşitliliğini oluşturacağımız bir model meydana getirdi. Neticeye baktığımızda bence burada kazanan hem Avrupa, hem Türkiye hem de Rusya’dır. Çünkü boru hattıyla gazı ulaştırmak her zaman için daha verimli ve daha güvenilirdir, arz güvenliği açısından. O yüzden ben geç kalmış bir proje olarak değerlendiriyorum" diye konuştu.

'İNDİRİM VATANDAŞA YANSIR'

Şu andan itibaren daha hızlı bir şekilde projenin hayata geçirileceğini düşündüğünü belirten Ünal, Türkiye-Rusya ilişkilerinin normalleşmesi ve enerji işbirliklerinin Türkiye’deki vatandaşlara da olumlu etkilerinin olacağını söyledi.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in Türkiye ziyareti sırasında doğalgazda yüzde 10’luk bir indirimden söz edildiğini ifade eden Alpay Ünal, bunun vatandaşa da yansımasının olacağını belirtti.

Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:

'TÜRKİYE TERMİNAL NOKTASI OLACAK'

"Arzdaki çeşitlilik normalde iki yerden ürün alırsanız fiyatı 10 liradır ama üçüncü dördüncü alternatifler çıkarsa daha da fiyat geri gelir. Zaten dünya piyasalarında şu anda doğalgaz fiyatı geri gelmeye başladı, bu arz çeşitliliğinin ortaya çıkmasıyla. Türk Akımı Projesi’nin de en önemli etkilerinden biri Türkiye’deki vatandaşların da daha uygun gaz tedariğini sağlaması olacaktır. ABD’nin kendi rezervlerini kullanmaya yönelik yaptığı çalışmadan sonra, en büyük gaz ithalatçısı şu anda gaz ihracatçısı konumuna geçmek üzere. Daha önce aynı şekilde kömürde ithal ediyorlardı, kömürün yerine de doğalgaz geçmeye başladı. Şu anda ABD’de doğalgaz üzerine teknolojiler ve çalışmalar yürütülüyor. Bunların en önemlisi de araçların  doğalgazla çalışmasıyla ilgili. Doğalgaz sadece evsel ve sanayi tüketimi değil, aynı zamanda ulaşım için de petrole alternatif. Doğalgazın hem dünyada hem de Avrupa’da hem de bizim coğrafyamızdaki önemi gün geçtikçe daha da artacak. Biz de tabi bir terminal noktası olmuş olacağız Türkiye olarak. Madem gazımız yok, bizim de doğalgazın lojistiğini sağlayan, ticaretine yön veren bir nokta olmamız lazım.”

'TÜRK AKIMINA İTİRAZLAR SİYASİ'

Ünal, Avrupa’nın Türk Akımı projesine sıcak bakmadığı yönündeki haberleri de değerlendirdi. Ünal, "Ülke başkanlarında ticareti gözetmek zorunda. Ülkenin girdisi var çıktısı var, maliyetler var. Sonuç olarak yıl sonu baktığın zaman bilançosu artı mı vermiş, eksi mi vermiş, sıkıntıya mı girmiş ülke yoksa gelişmeye mi devam etmiş. Enerji girdileri en yüksek alanlardır. Bizim ülkemizin de cari açığının en büyük noktası enerjidir. Avrupa’nın da öyledir. O yüzden bunlar ne kadar aşağı çekilirse o ülkeye o kadar yansır. Bence bunun teknik olarak, ticari olarak ne kadar verimli olduğunu herkes biliyor. Avrupa’da biliyor, ABD’de de biliyor, Rusya’da biliyor, Türkiye’de biliyor. Ama bunun farklı anlamlarda düşünülmesi bana göre tamamiyle siyasi. Bunu bir güç, bunu bir tehdit unsuru gibi görüyorlar” diye konuştu.

Ünal, Türk Akımı’na yönelik itirazları ‘siyasi’ olarak nitelerken, "Yoksa alt alta topladığımızda, mühendislik yaptığımızda, matematik yaptığımızda, finans yaptığımızda bu projenin bütün kesimlere artı kazandırdığını herkes söyler zaten" dedi.

'GÜVENLİK ANLAMINDA BİR SIKINTI OLACAĞINI SANMIYORUM'

Türk Akımı projesine yönelik dile getirilen güvenlik endişelerinin de yersiz olduğunu vurgulayan Alpay Ünal, enerjinin tüm dünya için vazgeçilmez olduğunu söyledi.

Dünyada ilişkileri hiç iyi olmayan ülkelerin bile konu enerji olduğu zaman aynı masaya oturup ticaret yapabildiğini ifade eden Ünal, “O nedenle ben güvenlik anlamında bir sıkıntı olacağını sanmıyorum. Dünyada bir çok terörist eylem görmüşüzdür, ama dikkat edin yüzde birdir enerji nakil hatları ya da boru hatlarına yapılan saldırılar. Çünkü enerjinin tümü herkes için ihtiyaç. Yani insan olan herkesin ihtiyacı” ifadelerini kullandı.