TURKAB: Bu Son 28 Şubat Olsun!
28 Şubat nedeniyle açıklama yapan Türkiye Kardeşlik Birliği(TURKAB) Batman İl Başkanı Şehmus Temiz, mağduriyetlerin son bulması talebinde bulundu.
Temiz açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İçeride yaşadığımız acı ve hüzünlü hatıralar anı defterlerinde kalsın; varsa tarihin vicdanı, günün birinde belleğindeki hüzün sarısı yaşanmışlıkları gün ışığına çıkaracaktır. Bir dava için yola çıkmış ve bunun için bedel ödemeye hazırdık. Çoğu zaman, tarih onları kaydetmese de, biliyoruz ki davalar genellikle bedel ödeyen isimsiz kahramanların omuzlarında yürür ve yükselir."
Bu satırlar Bolu F Tipi Cezaevi'nde 23 yıldır yatan bir 28 Şubat mahkûmunun mektubu. 92-93 yıllarında başlayıp, 2000'li yıllara kadar süren 28 Şubat dönemi, birçok Müslüman insanın mağduriyetine sebep oldu.
Darbenin ayak seslerini ilk olarak gazete ve televizyonlarda duydu 28 Şubat postmodern darbesini yaşayan toplum. Medyada manipülasyon ve dezenformasyon içeren haberlerle halkın algısı biçimlendirilmeye çalışıldı, psikolojik harp taktikleri bir bir uygulandı. Asker irtica bahanesiyle Refahyol Hükümeti'ni düşürdü, milyonlarca insan fişlendi, yerinden yurdundan edildi. Başörtülü kadınların okuması, çalışması engellendi. İşten atılanlar, sürgün edilenler, işkenceye uğrayanlar, cezaevlerine konulanlar oldu. Siyasi, sosyal ve ekonomik boyutlarını da içinde barındıran bu darbe milyonlarca insanı mağdur etti, derin izler bıraktı. 28 Şubat postmodern darbesinin bu yıl 21. yılı. Yıllar içinde birçok mağduriyet giderildi ama darbenin etkisi hâlâ devam ediyor. Bu etkinin bir boyutu da cezaevlerinde yaşanıyor. 28 Şubat mahkumları denilen, 90'lı yıllarda cezaevine konulan yüzlerce mahkum bulunuyor.
Aradan yıllar geçse de, 28 Şubat sürecinde uydurma delillerle hapse atılan, hayatı karartılan, gençliği heba olan mahkumların ve ailelerinin mağduriyeti ne yazık ki giderilemedi. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra, FETÖ'cü hakim ve savcıların 28 Şubat sürecinde de aktif olduğu ortaya çıkmıştır. Bazı davalarda FETÖ'cü hakim ve savcılardan dolayı yeniden yargılanma yolu açılırken, 28 Şubat mahkumlarının davalarında bu yol hala kapalı. Tek olumlu gelişme, 4 yıldır kanser hastası olan Metin Kaplan'ın, daha önce birçok kez müracaat yapıldığı halde kabul edilmeyen tahliyesinin gerçekleşmiş olması. Bir de 15 Temmuz'da şehit olan Halil Kantarcı'nın davasının şehadetinden dolayı düşmesi, durumun ne kadar içler acısı olduğunu ortaya koymaya yetiyor. Mahkumlar ve ailelerinin kafası 15 Temmuz'dan sonra daha da karışmış durumda. Cezaevinden gönderilen mektuplara baktığımızda, kendilerini mahkum eden hakim ve savcılarla yan yana hücrelerde yatıyor olmanın kendi kader mahkumiyetlerini anlamsızlaştırdığını söylüyorlar.
Türkiye Kardeşlik Birliği (TÜRKAB) olarak bizlerde bunları göz önüne alarak yetkililerden;
"KHK ile 28 Şubat Mağdurlarını Araştırma ve Haklarını İade Komisyonu" kurulmasını ve bu şekilde ;
1- Darbecilerin baskısı altında uydurma suçlarla hapse atılan ve unutulan mazlumların serbest bırakılmasını.
2- Hapis yatmış , işkence görmüş , gençliği elinden alınmış , işinden atılmış , okulundan atılmış , görevden alınmış , sürgün edilmiş, aşağılanmış her mazlumun durumuna göre degerlendirilip zararlarının tazmin edilmesini.
3- Tesettür sebebi ile okuldan atılan ve uzun süre KPSS ye giremediginden memur olamayan mağdurların hak ettikleri yerlere atanmalarını.
4- 28 Şubat sürecinde görevden alınan , sürgün edilen , itibarsızlaştırılan asker , memur ve işçilerin özlük haklarındaki kayıpların giderilmesini.
5- 28 Şubat sürecindeki zulümlerin uygulanmasında , karar verici ve icra edici olarak görev yapmış , asker ve sivil yönetici , bürokrat , medya yoneticisi , siyasetçi , sermaye sahipleri vb kimler varsa yargılanması ve mevcut davanın derinleştirilerek suçluların cezalandırılmasını.
6- İrtica gerekcesi ile hükümete darbe yapan çetenin , bankalardan çalarak hortumladığı halkın paralarının hırsızlardan geri alınmasını
Talep ediyoruz!
Bu son 28 Şubat olsun.
Kaynak:HÜR24 Haber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.