Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa'da 384 trilyonluk yatırımların toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB üyelik sürecine değinerek, "Türkiye'nin yüzde 99'u Müslüman olduğu için AB'ye üye yapmadılar." dedi.
Konuşmasında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'na Hollanda da yapılanları hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa ülkelerinin son dönemdeki tutumunu sert bir dille eleştirdi.
Erdoğan, "Bunlar bir kadını arabaya hapsedecek kadar edepsiz! Bu bakan be! Bizim orada konsolosluğumuz var, bizim topraklarımız. Utanmadan sıkılmadan oraya almadılar. Utanmadan sıkılmadan 'Bir kahvaltı yaparız' dediler. Hadi oradan! Öyle 25 kuruşa simit yok! Haddini bil! Öte yandan uçuş izni vermeyeceksin, telefonlara çıkmayacaksın, yok öyle şey. Bu Batı 'tek millet' ya, hepsi Papa'nın huzuruna gitti. Vatikan AB üyesi değil, bunlar tek millet. Ateisti, sosyalisti hepsi gidip Papa'nın huzuruna çıktı. Türkiye'yi niye üye yapmadılar. Bu milletin yüzde 99'u Müslüman da onun için. Biz bunu bugüne kadar konuşmadık, ama artık konuşacağız. Bunlar bölücü, bunlar dürüst değil! Bunlarda ırkçılık var islamafobi var. Bunlar ikiyüzlü." şeklinde konuştu.
"Bugünün hasta adamı artık AB'dir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunları bugüne kadar konuşmadık! Bunlar dürüst değil, samimi değil. Bunlar yüzümüze güldüğünde ne olduğunu anlıyorduk ama söylemiyorduk. Ama şimdi yüzlerine söyleyeceğiz. PKK'yı topraklarında barındırıyorlar. İade istiyorlar, vermeyince çılgına dönüyorlar. Ben bu makamda olduğum sürece buna izin vermem. Düşünün, şahsımın şakağına silah dayanıyor ve bu pankartı İsviçre parlamentosunun önüne asıyorlar! Hala susacak mıyız? İşte bundan dolayı 16 Nisan'da 'evet' diyorum. Bu, bu millete olan saygısızlığın hesabını sormaktır. 16 Nisan'dan sonra konuşacağız. Bizim bunların kriterine ihtiyacımız yok. Bizim Ankara kriterlerimiz var. Biz demokrasiyi onlar istediği için değil kendi vatandaşlarımız buna layık olduğu için ve onlardan daha iyi yapıyoruz. Bugünün hasta adamı artık AB'dir. Bu sözümü istatistiklerle ispatlayacağım. AB'nin satın alma paritesine göre geliri yüzde 18 büyüdü. Aynı ölçüye göre Türkiye yüzde 81 büyüdü. Allah'ıma hamdolsun. 2002 yılında dünya hasılasının yüzde 23'ünü üreten AB, bugün yüzde 17'ye geriledi. Bu durum AB'nin küçülen bir ekonomik güç olduğudur. Son 14 yılda Euro bölgesinin borç stoku yüzde 35 artış gösterdi. Ülkemizde ise yüzde 62 azaldı. Nereden nereye! Demek ki AB, aynı zamanda ciddi bir borç batağıyla karşı karşıya."
Kılıçdaroğlu'nun 15 Temmuz'a kontrollü darbe sözlerini hatırlatan Erdoğan, "Kılıçdaroğlu! sustum, sustum, sustum. Ama şimdi açıklayacağım. Gece 01.30 gibi Marmaris'ten Yeşilköy'e indim. Oraya geldiğimde baktım ki halkım bizi orada bekliyor. Çağrımıza icap etmişler, meydanlara dolmuşlar. Orada hitap ettik, oturduk durum değerlendirmesi yaptık. İstanbul Valimiz, vekatelen Genelkurmay Başkanlığı'na atadığımız Ümit Paşa ile bir değerlendirme yaptık. Bir öğrendim ki saat gece 11.30'da Kılıçdaroğlu havaalanına gelmiş. Fakat sonra kaybolmuş. Daha sonra öğrendik ki Bakırköy Belediye Başkanının evine gitmiş. Hani sen bir zamanlar diyordun ki, 'bu ülkede darbe olursa ilk tankın üstüne ben çıkarım.' Hani ne oldu, niye kaçtın gittin? Demek ki bunlarda laf bol. İstanbul'da bir genç Sabri'miz 36 yaşında tankın altına kendini atıyor. Tank üzerinden geçiyor. O yılmıyor, arkadan ikinci tank geliyor, ikinci tankın altına da atıyor kendini. Orada kolu, ayakları darbeler yiyor. Sen bir Sabri dahi olamazsın! Korkaklar zafer anıtı dikemez." dedi.
"Bu ülkenin 'evet' diyen evlatlarını ne zamandan beri bir Yunan gibi görmeye başladın?"
Erdoğan, "Ana muhalefetin başındaki zat ve avaneleri de bu şekilde içi boş konuşuyorlar. Bunlar adeta bir yalan makinesi. Birisi çıktı ne diyor; '16 Nisan'da evet çıkarsa bunları İzmir'e kadar kovalar, denize dökeriz' Yahu senin haddine mi? Önce terbiyeni takın, ahlâksız! Seni Samsun'a çıkarmaz benim Samsunlu kardeşim! Sen Sivas'a giremezsin bu kafayla! Amasya'ya giremezsin! Ankara'dan geçemezsin. Sen kimi İzmir'den denize döküyorsun yahu! Sen bu ülkenin 'evet' diyen evlatlarını ne zamandan beri bir Yunan gibi görmeye başladın yahu! Aynaya bak aynaya!" ifadelerini kullandı.
"İdam parlamentodan geçtiğinde ben bunu onaylarım"
Vatandaşların 'İdam' sözlerine karşılık veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdam parlamentodan geçtiği zaman ben de onaylarım. Benim 249 şehidimin adına affetme yetkim yoktur." dedi.
"Bursa'ya dev bir cami yakışır"
Bursa'ya cami müjdesi de veren Erdoğan, "Gelirken sayın Müezzinoğlu'na şunu söyledim. Bursa'da çok güzel camiler var. Fakat Bursa'mıza yakışır dev bir selatin, cuma camileri yok. Sen bir yer bul da buraya yakışır bir cami yapalım. Bu da Cumhuriyet döneminin eseri olsun dedim. Kendisi bir yer bulacak ben de projede yardımcı olacağım. Bize düşen yüz yıl sonra da gurur duyulacak eserler bırakmaktır. Burada devasa bir cami inşa edeceğiz." dedi.
"Ey katil Esed! sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın"
İdlib'de rejim uçakların sivillere yönelik kimyasal saldırılarına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "100'ü aşkın insan orada şehit edildi. Ey katil Esed, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın? Ey buna sessiz kalan dünya, Birleşmiş Milletler bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Biz tabii oradan alabildiklerimizi alıyoruz ülkemizde tedaviye. Elimizden geleni yapıyoruz. Ama bu benim için yeterli değil. Üzüntülüyüm, onlar bizim yavrularımız, kardeşlerimiz. Bir baba olarak üzülüyorum. O yavruların durumu ciğerimi dağlıyor. Elimizden geleni yapacağız. İşte bunun için 16 Nisan adeta bir kader çizgimizin çizilmesidir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.