Üniversitelilerden "23 Aralık Dünya Şehit Çocuklar Günü" çağrısı
Siyonist rejimin Gazze'de 84 gündür uyguladığı soykırıma tepki göstermek amacıyla Malatya İnönü Üniversitesi Söz ve Kalem Gençlik Topluluğu tarafından düzenlenen ve diğer öğrenci topluluklarının da destek verdiği basın açıklamalarının 8'incisi İlahiyat Camii'nin yanında gerçekleştirildi.
Cuma namazı çıkışı düzenlenen basın açıklamasını topluluk adına okuyan Ahmet Sevinç, Gazze'de işgalci siyonist rejim tarafından şehit edilen Rim adlı kız çocuğunun doğum günü olan 23 Aralık'ın Dünya Şehit Çocuklar Günü olarak kabul edilmesi çağrısında bulundu.
Sevinç, şu anda Filistin'de çocuklar zalimce katledilerek şehit olurken evlerinde neşe içinde çam ağacı süsleyenleri vicdanlarıyla baş başa bıraktığını söyledi.
"23 Aralık gününü artık Dünya Şehit Çocuklar Günü olarak idrak edeceğiz"
Ahmet Sevinç
Gazze’deki vahşice katliam sona erene kadar her cuma günü yapmayı planladıkları basın açıklamalarının 8'cisinde, siyonist vahşetin kurbanı olan ve dedesinin ‘ruhumun ruhu’ diye seslenip cansız bedenini kucağına alıp sardığı, gözlerini öpüp yanağındaki yarasını ve saçlarına bulaşan tozu temizleyip kefenlediği kız çocuğu Rim’in doğum günü olan 23 Aralık'ın ‘Dünya Şehit Çocuklar Günü’ olarak kabul edilmesi çağrısında bulunan Sevinç, "Bizler, 23 Aralık gününü artık Dünya Şehit Çocuklar Günü olarakidrak edeceğiz. Bugün Gazze'de beyaz kundaklar yerine, beyaz kefenle sarılarak yan yana sıralanan bebekler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar, yaptığımız ve yapacağımız bütün etkinlikleri, yazacağımız yazıları, okuyacağımız şiirleri, yürüyeceğimiz yolları, itirazlarımızı ve isyanlarımızı mahcubiyetle susturacak güçtedir… Lakin bizler yine de tarihe bir not düşmek, tarafımızı belli etmek ve sorunun çözümünde görev üstlenmek için yazılar yazıyor, yollar ve caddeler yürüyor, şiirler okuyor, itirazlar ve isyanlar ediyor, Gazze için bir araya geliyoruz." diye anımsattı.
"Gazze'de savunmasız sivil halkın tüm dünyanın gözleri önünde imha edilişine şahit oluyoruz!"
Sevinç, "Bizler hüzünde de sevincinde de tebrikinde de taziyesinde de musafahalaşan bir medeniyetin evladıyız. Şimdi; Gazzeli kardeşlerimizle musafahalaşma, selamlaşma zamanıdır. 84 gündür Gazze’de yaşanan insani dram, artık küresel bir mesele halini almıştır. Çünkü tüm dünya halkları bu insani dramın karşısında ayağa kalkmıştır. Derhal ateşkesin sağlanması ve Gazze’de daha fazla bebek, kadın, yaşlı, ve hastanın ölmemesi için, hem kendi hükümetlerine hem de uluslararası adalet mekanizmalarına seslenmektedirler… Küvözdeki bebeklerin çırpınarak hayatını kaybetmesi… Okulda olması gereken çocukların kitapları ve oyuncaklarıyla şehit edilmeleri… Açlık, susuzluk, korku, imha ve ölüm karşısında dehşetten açılmış ve kapanmak bilmeyen çocuk gözleri… Derileri kimyasal silahlarla yanmış, delik deşik edilmiş, parçalanmış küçük bedenler… Ağlayan anneler, babalar, dedeler, nineler… Şehit çocukların boynuna sarılarak veda eden kediler… Keskin nişancılar tarafından öldürülen seksenlik neneler… 5 yaşındaki şehit torununu kabre indirmeden evvel saçlarını ören dedeler… Yersiz yurtsuz kalmış, kendi ülkelerinde sığınacak yer arayan insanlar… Açlık, susuzluk, kış soğuğu da tüm bu dehşetli anlara eşlik ediyor… Kuşkusuz bu yaşananlar bir savaş değil. Çünkü savaş güçleri, birbiriyle uyumlu iki ordu arasında gerçekleşir. Gazze'de ise savunmasız sivil halkın tüm dünyanın gözleri önünde imha edilişine şahit oluyoruz!" dedi.
"Dünyada zulmü ve vahşeti önleyecek, adaleti ve barışı sağlayacak yeni bir normatif sistem kurulmalı"
İşgalci siyonistlerin insanlarla birlikte suyu, yiyeceği, barınağı, evi, yuvayı, okulu, fırını, oyun parkını, zeytin ağaçlarını, kuşları ve çiçekleri de yok ettiklerine dikkat çeken Sevinç, "israil, bir nükleer felakete dönüşüyor. Peki ne yapmalı? Dünyada zulmü ve vahşeti önleyecek, adaleti ve barışı sağlayacak yeni bir normatif sistem kurulmalı. Dünya toplumları, hukukun ve adaletin hüküm sürdüğü ve barışın daim olduğu bir dünya özlemini duymaktadır. Siyasetin, akademinin, hizmet sektörlerinin hepsinin başlıca amacı insanlığın saadeti, huzuru ve selametidir. Dolayısıyla insanların ve toplumların yaşamında barış, adalet ve huzur ‘daimî ve olağan’ istemler iken, savaş, hukuksuzluk ve kaos, kaçınılan, olağandışı ‘istisnai’ durumlardır. Gazze’deki soykırım ile, ne yazık ki, israil'in bir ‘istisna devleti’ olduğunu tüm dünya görmüştür. Çünkü onlar, hiçbir hukuk kaygısına uymadan, insani değerleri hiçe sayarak, batı medeniyeti olarak tarif edilen tüm etik sistemi de reddederek, sınır tanımaz bir kıyma kalkışmışlardır… Muhatabını ‘insan’ bile kabul etmeyen bu patolojik bakış, günümüzde yeniden hortlayan ırkçılığın ve yeni kolonyalizmin en eski halidir. Bu açık soykırıma, ırkçılığa, apartheid rejimine karşı, dünyada bir kontrol sistemi ve önleyici bir hukuk nizamı kurulmak zorundadır. Ne yazık ki Gazze'deki insani dram bize mevcut uluslararası kurumların işlevsiz kaldığını gösteriyor." ifadelerini kullandı.
"Filistin'de çocuklar şehit edilirken neşe içinde çam ağacı süsleyenler, sizleri vicdanınız ile baş başa bırakıyoruz!"
Sevinç, "Şu anda Filistin'de çocuklar şehit olurken, zalimce katledilirken evlerinde neşe içinde çam ağacı süsleyenler sizleri vicdanınız ile baş başa bırakıyoruz." diye belirtti.
"Beşikte olması gereken bebeklerin mezarda olduğu Gazze’nin sesi olma adına da her Cuma günü burada toplanmaya devam edeceğiz"
23 Aralık gününü artık "Dünya Şehit Çocuklar Günü" olarak idrak edeceklerini ve öyle kabul edeceklerini anımsatan Sevinç, "Beşikte olması gereken bebeklerin mezarda olduğu Gazze’nin sesi olmak adına da her Cuma günü burada toplanmaya devam edeceğimizi duyuruyoruz." dedi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.