Varol: "Namazı çocuklarımızın kalbine işlemeliyiz"

Varol: "Namazı çocuklarımızın kalbine işlemeliyiz"
Kur'an Nesli Platformu tarafından gerçekleştirilen "Hayat Namazla Güzeldir" çalıştayının birinci oturumunda konuşan İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Mehmet Beşir Varol, namazın önemine değinerek, çocukların kalbine işlenmesi gerektiğini kaydetti.

"Hayat Namazla Güzeldir" çalıştayında konuşan İTTİHADUL ULEMA Üyesi Molla Mehmet Beşir Varol, namazın önemine değinerek, çocukların kalbine işlenmesi gerektiğini belirtti.

Kur'an Nesli Platformu Batman Koordinatörlüğü tarafından gerçekleştirilen "Hayat Namazla Güzeldir" çalıştayının birinci oturumu devam ediyor.

Moderatörlüğünü Mehmet Emin Gülsever’in yaptığı birinci oturumda ikinci konuşmacı olarak söz alan İTTİHADUL ULEMA üyesi Molla Mehmet Beşir Varol, "Namaz: Cami ve Gençlik" konulu bir konuşma yaptı.

Peygamber efendimizin namazla tanındığını, bilindiğini vurgulayan Varol, namazla ciddi bir ilişkisi olmayan bir kimsenin gerçek anlamda mücahit, davetçi olmasının mümkün olmadığını söyledi. Allah’a ibadet etmenin, tağutu ret etmenin gerçek anlamda namazla mümkün olduğunu belirten Varol, Allah’a ibadet etmeyen, namaz kılmayana itaatin olmayacağını belirtti.

Tüm Peygamberlerin insanları Allah’a ibadete çağırdığını belirten Varol, "Dünyaya ne kadar kavimler gelmişse Allah’u Teâlâ onlara mutlaka Peygamberler yollamıştır. Hiçbir kavmi Peygambersiz bırakmamıştır. Hepsi bir hakikati beyan etmiştir. Demişler ki; 'Allah’a ibadet ediniz, tağuttan korunun' yani La ilahe ilah. Bundan ötesi yoktur. Bu İslam’ın esasıdır. Bütün Peygamberlerin davasıdır. Biz bunu unutursak bir şeye sahip olamayız. Her şey bunun üzerine bina olur. Zira kâinatın yaratıcısı Allah’tır. Yeryüzündeki her şeyi o yaratmıştır. Madem kâinattaki her şeyi Allah vermiştir, O’dan başka hakikate tesir eden yoktur. O yüzden sadece Allah’a ibadet edilmelidir. Allah kâinatı insan için yaratmıştır. İnsan ve cinleri de kendisine ibadet etmek için yaratmıştır. Kâinat bir okuldur. İnsanın ihtiyacının temini için yer ve gök insana hizmet ediyor. İnsan da ibadet için yaratılmıştır. Allah’u Teâlâ Peygamberler göndermiştir ki insan ne yapacağını öğrensin." dedi.

"Bunu çocuklarımızın kalbine nakşetmeliyiz"

Allah'a inanmayana, baş eğmeyene itaatin olmayacağını söyleyen Varol, şöyle devam etti:

"İlim ve takva ehlinin insanlara Allah'a itaati anlatması lazım. Kim insana iyilik yaparsa insan fıtraten ona hürmet eder. Namaz bize farz olmasaydı dahi fıtraten bizim Allah'a ibadet etmemiz gerekirdi. Çocuklarımıza da bunu anlatmamız lazımdır. Allah'a itaat etmeyene düşmanlığı çocuklarımızın kalbine nakşetmeliyiz. Bu bir esastır ve bunu daima çocuklarımıza anlatmalıyız. Ezan okunuyor, bu hakikat anlatılıyor. Kur'an okuyoruz, namaz kılıyoruz bu hakikat gözümüzün önüne geliyor."

"Allah’ı tanımak ibadet kapsamına girer"

Allah’ı tanımamız gerektiğini vurgulayan Varol, "Allah’ı tanımak ibadet kapsamına girer. Allah’ı tanımak tüm ibadetlerin başında gelir. Tevhidden sonra namazdır. Peygamberimizin namazdan fazla yaptığı bir ibadet yoktur. Geceleri, savaşlarda, darlığa düştüğünde namaz kılmıştır. Peygamberimiz namazla tanınmıştır. Hazreti Ali Peygamberimizi namaz kılarken görmüştür. Bu yerine getirilmeyince mücadele anlamını yitirir. Mücahit boş vakit bulunca kalkıp namaz kılar. Bu şekilde olduğu zaman o mücahittir." ifadelerini kullandı.

"Neslimize namazı kavratmalıyız"

Her konuda Allah’ın rızasını gözetmek gerektiğini dile getiren Varol, "Su içerken, selam verirken amaç Allah rıza olmalıdır. Allah için olmazsa anlamını yitirir ve meşru olmaz. Namaz peygamberimizin hayatında, sahabenin hayatında en önemli noktaydı. Mücahitler savaşta nöbet tutarken namaz kılıyorlardı. Bir müşrik namaz kılanı okla yaralıyor. Diğer bir ok atıyor sahabe yine namazını bırakmıyor. Üçüncü okta yanındaki arkadaşını çağırıyor ve haber veriyor. Namazı kesmemek için arkadaşına haber vermiyor. Mücahit budur işte. Diğer şekilde bu mana kaybolursa mücahit ile diğerlerinin farkı kalmaz. Namaz her şeydir. Neslimize namazı kavratmalıyız. Namazı onlara sevdirmeden önce Allah’ı sevdirmeliyiz. Çocuklarımız Allah’ı sevmedikçe namazı, namazı sevmedikçe de camiyi sevmezler. Bu noktada çocuklarımızı çobansız bırakmamalıyız." değerlendirmesinde bulundu.

"Camiye gitmeyi adet haline getirmeliyiz"

Medreseye gitmeden medresenin, okula gitmeden okulun bitirilemeyeceğine işaret eden Varol, "Bizler unutmayacağız ki namazın yeri camidir. Resullullah sahabelerini camiye bağlamıştır. Müşrikler Mekke’de ona eziyet ettikleri halde Resulullah mescidi haramda namaz kılmıştır. O mekânı terk etmemiştir. Her şeyin bir yeri vardır. Namazın yeri de camidir. Medine’ye gittikten sonra Kuba köyünde cami yapmıştır. İnsanları camiye getirmiştir. Medine’de de aynısını yapmıştır. Öncelikle cami inşa etmiştir. İslam akidesi İslam’da cem olmuştur. İslam’da cami her şeydir. Camiye gitmeyi adet haline getirmeliyiz. Dernek cami yerini tutmaz. Bir engel olursa, gidemesek bu istisnadır. Tüm programlarımızı camide yapmalıyız. Vakitlerinin camide geçmesi lazımdır. Sabahtan akşama kadar camilerde program yapmalıyız ve çocuklarımızı yönlendirmeliyiz. Sadece namaz vaktinde camide bulunmak yetmez. Sahabeler oyunlarını dahi camide yapıyorlardı. Habeşilerin ok gösterisi camide yapılmış ve Hazreti Resulullah izlemiştir." şeklinde konuştu.

"Kamil bir namaz camide olur"

Varol son olarak şunları söyledi: "Kamil bir namaz camide olur. Bir kimse çocuğunu camiden uzak tutup Allah sevgisini ona kazandıramaz. Her şeyimizi cami ekseninde inşa etmeliyiz. Koyunlar çobansız olamayacağı gibi bu çocuklar da sahipsiz olmaz. Çocuklara bakan çobanda onlara teşkilat, organize kazandırmalıdır. İslam düşmanları topluca İslam’a karşı duruyorlar. Ferdi bir şekilde bunlara karşı durulamaz. Cemaati şekilde karşı durulmalıdır. El ele verip çocuklarımıza program yapıp camilere götürmeliyiz." (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.