"Verilen ceza suçları önlemede yeterli olmayacaktır"
Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Sakarya'nın Kaynarca ilçesine yerleşen Suriyeli Halid El-Rahmun'un eşi Emani El-Rahmun, geçen yıl aynı apartmanda oturan komşuları Birol Karacal ve Cemal Bay tarafından kaçırıldıktan sonra tecavüze uğramış, daha sonra vahşi bir şekilde karnındaki bebeği ve bir yaşındaki çocuğu birlikte boğularak katledilmişti.
Dava duruşmalarına katılarak olayın takipçisi olan HÜDA PAR İstanbul Kadın Kolları Başkanlığı, yargılama sonucu çıkan neticeye dair yazılı bir açıklama yayımladı.
Sanıklar Birol Karacal ve Cemal Bay hakkında verilen cezaların, vatanından uzak, kimsesiz insanlara karşı işlenen hak ihlallerini kendilerine mübah gören zihniyetlere emsal olması açısından önemli bulunduğu ifade edilen açıklamada, bu kararın, ailenin acısını dindirmeye yetmeyeceğinin bilinmesi gerektiği belirtildi.
Alınan karar toplumda işlenen bu tür suçların önünü almaya yetmeyecektir
“Bizler, bu menfur olayı sadece bir kadın cinayeti olarak görmüyor, vahşi, cani ve sapkın iradenin fiiliyatı ve sistemin sonuçları olarak nitelendiriyoruz.” denilen açıklamada, “15 Ocak Pazartesi günü görülen davanın ikinci duruşmasında avukatları dinleyen mahkeme heyeti, sanıklar Birol Karacal ve Cemal Bay hakkında ayrı ayrı olarak toplam 132 yıl hapis cezası verdi. Verilen cezalar vatanından uzak, kimsesiz insanlara karşı işlenen hak ihlallerini kendilerine mübah gören zihniyetlere emsal olması açısından önemlidir. Ancak bu karar, ne ailenin acısını dindirecek, ne bize sığınmak zorunda kalan savunmasız insanların endişelerini giderecek ve ne de toplumda işlenen bu tür suçların önünü almaya yetecektir.” denildi.
“Suçlu üreten sistem şehvet canavarları üretmeye devam edecektir”
Yargı terazisinin, mağduriyetleri giderme konusunda adaleti sağlayamadığı ve sistemin her geçen gün daha fazla suçlu ürettiği belirtilen açıklamada, “Esefle belirtmeliyiz ki, yargı terazisi, mağdurların haklarını ve acılarını karşılayacak bir ölçüde kurulmadıkça bu konularda adalet sağlanmış olmadığı gibi toplumun ıslahında caydırıcı bir rol icra etmesi de mümkün değildir. Bununla birlikte suç ve suçlu üreten sistem, inanç ve ahlaki değerler üzerine bina edilmedikçe toplum şehvet canavarları üretmeye devam edecektir. Ahlaki çöküntünün ana kaynağı olan bataklıklar, insani erdemleri ayaklar altına alan ortamlar, gayri islami yaşantıyı dayatan ideolojiler, legal olarak yasalarla korunup işlev gördükçe de, bireyleri daha rahat bir şekilde toplumsal suç işlemeye sürükleyecektir.” ifadeleri kullanıldı.
“Sorumluları, suç işleme şartlarını ve ortamlarını ıslah etmeye davet ediyoruz”
Toplumun ıslahının İslami ve insani erdemlerin kazandırılmasıyla mümkün olacağı ifade edilen açıklamada, aksi yönde bir tavrın, yeni suç ortamlarını oluşturacağı vurgulandı.
Açıklamada devamla şöyle denildi: “HÜDA PAR olarak bizler, güvensiz ve kaygı verici bir alana sürüklenen topluma, ıslah edici çalışmalarla ve köklü bir değişim ile İslami ve insani erdemleri kazandırmanın mümkün olacağını düşünüyoruz. Aksi yönde icra edilen her çalışmanın, atılan her adımın yeni suç ortamlarını oluşturacağını düşünüyor ve maalesef bunu da müşahede ediyoruz. Bu minvalde, adalet terazisinin insanların nezdinde adil olarak nitelendirildiği bir tabloyu görmeyi ümit ediyor, bu tür cani ve sapkınca işlenen suçların da en ağır şekilde cezalandırılmasını temenni ediyoruz. Ve her şeyden önce de sorumluları, suç işleme şartlarını ve ortamlarını ıslah etmeye davet ediyoruz.”
Açıklamada son olarak, Suriyeli aileye başsağlığı ve sabırlar dilenerek, böylesi menfur olayların bir daha yaşanmaması temenni edildi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.