Yapay zekâ çağında pazarlama nasıl yapılmalı?

Yapay zekâ çağında pazarlama nasıl yapılmalı?
Teknolojiyle şekillenen günümüz dünyasında pazarlama anlayışı köklü bir dönüşümden geçiyor. Artık yalnızca üretkenlik ve sezgi değil, veri ve yapay zekâ destekli stratejiler de markaların başarısında belirleyici bir rol oynuyor.

Yapay zeka çağında pazarlama, yalnızca yeni bir trend değil, müşteri deneyiminden marka konumlandırmasına kadar her aşamayı yeniden tanımlayan bir düşüncenin değişimini ifade ediyor.

Yapay zekâ, verim ve üretkenliğe destek sağlıyor

Markalar için yeni fırsatlar oluşturan ve aynı zamanda beraberinde bazı riskleri de getiren yapay zekânın pazarlamaya etkisi ile ilgili konuşan Dijital Dönüşüm Danışmanı Murat Erdör, "Yapay zekâ artık sadece teknik bir araç değil, pazarlamanın merkezinde konumlanan stratejik bir güç. Veri analitiği, makine öğrenimi ve doğal dil işleme teknolojileri sayesinde markalar, tüketici davranışlarını daha derin analiz ediyor, öngörüler geliştiriyor ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunabiliyor. Yapay zekâ destekli pazarlama, kampanya planlamasından içerik üretimine, müşteri etkileşiminden medya satın alımına kadar tüm süreçleri optimize ediyor. Bu dönüşüm yalnızca verimlilik değil aynı zamanda üretkenliğin yeniden tanımlanması anlamına geliyor." dedi.

"Türkiye'de markaların yüzde 68'i pazarlama süreçlerinde en az bir yapay zekâ kullanıyor"

Yapay zekânın pazarlamanın insani tarafını ortadan kaldırmadığını, aksine doğru kullanıldığında üretkenliği destekleyen bir ortak haline geldiğini belirten Erdör, "Markalar için asıl mesele, teknolojiyle empatiyi, verimlilikle güveni aynı potada eritebilmek. Geleneksel sezgisel kararların yerini, ölçülebilir veri temelli yaklaşımlar alıyor. Yapay zekâ, büyük veri kümelerinden anlamlı içgörüler çıkararak hedef kitle analizini, fiyatlandırma stratejilerini ve iletişim tonunu optimize ediyor. Marketing Türkiye'nin güncel araştırmalarına göre, Türkiye'de markaların yüzde 68'i pazarlama süreçlerinde en az bir yapay zekâ tabanlı araç kullanıyor. Ancak bu dönüşümün yalnızca teknoloji yatırımıyla sınırlı kalmamalı. Yapay zekâ bir araç ama başarının anahtarı strateji… Veriyi doğru okumak, etik sınırları korumak ve insan dokunuşunu kaybetmemek; bu çağda markaların en önemli rekabet avantajı olacak." diye konuştu.

Önemli olan yapay zekâyı doğru kullanmak

Yapay zekâ çağında en önemli meselelerden biri de etik ve güven olduğunu kaydeden Erdör, "Tüketici verilerinin işlenmesi, şeffaflık, algoritmik önyargılar ve gizlilik gibi konular, markaların itibarını doğrudan etkiliyor. Bu alan, gelecekte pazarlamanın en çok konuşulacak başlıklarından biri olacak. Yapay zekâyı kullanmak değil doğru kullanmak önemlidir. Şeffaflık, güvenilirlik ve etik yaklaşım; markaların sürdürülebilir itibarının temeli olacak. Pazarlama, artık sadece satmak değil sorumluluk almak demektir. Yapay zekâ destekli sistemler sayesinde markalar, her bir kullanıcıya özel içerikler, öneriler ve kampanyalar sunabiliyor. Bu kişiselleştirme, müşteri bağlılığını artırmanın yanı sıra satın alma davranışlarını da doğrudan etkiliyor." şeklinde konuştu.

Kaynak:İLKHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.