Yapıcıoğlu: Yeniden yargılama için bir komisyon kurulsun
FETÖ ile ilişkili hâkim ve savcıların hukuksuz kararlarıyla cezaevine konulan İslami kimliğe sahip mahkûmların ailelerinin bir araya geldiği “28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi”, HÜDA PAR Kâhta İlçe Teşkilatı'nda Zekeriya Yapıcıoğlu tarafından kabul edildi. Yapıcıoğlu ile yaptıkları görüşmede yaşadıkları zulümleri ve mağduriyetleri dile getiren aileler, Yapıcıoğlu'na "sesimiz olun" dediler.
“Önce yangını söndürün!”
Aileleri dinleyen Yapıcıoğlu, şunları söyledi: “Hükümet diyor ki biz bu yangını çıkaranların peşlerine düşmüş, onları kovalıyoruz, onları içeri atıyoruz. Biz diyoruz ki o çıkartılan yangını söndürmek daha öncelikli olmalı. Önce o yangını söndürün. Çünkü o yangın bazen evleri bazen yürekleri yakmaya devam ediyor. Yangını çıkaranları yakalamak, onları cezalandırmak kolay. Ama daha önemli ve daha öncelikli olan yangını söndürmektir. Yangını çıkaranları yakalamak polis jandarmanın işi, söndürmek de itfaiyenin işidir. Eğer itfaiyeciler yetersiz kalırsa belki polis ve jandarmayı da yangını söndürmeye gönderirler. Ama şu an hükümet diyor ki itfaiyecilere ‘Gidin şu yangını çıkaranları yakalayın.’ Yani işi ters yapıyorlar. Ama inşallah biz onları uyarmaya devam edeceğiz.”
Bugüne kadar belki hükümetin gücünün yetmediğinin düşünüldüğünü söyleyen Yapıcıoğlu, “Fakat şu andan itibaren eğer halen aynı şekilde devam etseler korkarım ki o mazlumlar beddualarını hükümete yöneltirler. Hükümet de çok şiddetli bir sille yiyebilir, nerden geldiğini bile anlamaz." dedi.
“Yeniden yargılama için bir komisyon kurulsun”
Hükümetin tek bir maddeyle bu sorunu halledebileceğini vurgulayan Yapıcıoğlu, “Şu ana kadar 3 bin 400 civarında savcı ve hâkim görevden atılmış, bir kısmıyla ilgili soruşturmalar devam ediyor. Bunların önemli bir kısmı özel yetkili mahkemelerde görev yapmış ve şu anda içerde bulunan siyasi tutukluların önemli bir kısmının mahkûmiyet kararlarının altında bu hâkim ve savcıların imzaları var. Bunların vermiş olduğu bütün kararlar yanlış mı? Biz böyle bir iddiada bulunmuyoruz. Elbette bunların önünde gerçekten suç işlemiş insanların da dosyası gitmiştir. Bunların bazı kararları doğru da olabilir. Durmuş bir saat bile günde iki defa doğru gösterir. Lakin bir maddelik bir düzenlemeyle bunların vermiş oldukları kararları yeniden inceleyecek bir komisyon kurabilirler. Yeniden yargılama için bir sebep sayarlar bunu, Yargıtay’ın bir dairesi bu işle görevlendirilir. O dosyaları önüne alır inceler. Zulmen içeriye atılmış insanları tespit eder ve onların dışarıya çıkması için kapılar açılır. Bu kadar basit bir formülü vardır.” ifadelerini kulandı.
“Oğlum sevdiği için beş yıldır evde kuru fasulye pişirmemişiz”
Oğlunun kuru fasulyeyi çok sevdiği için, cezaevine girdiğinden bu yana evde kuru fasulye pişirmediklerini söyleyen Kamil Demiral’ın babası Ekrem Demiral, “Benim oğlum kuru fasulye çok sevdiği için, cezaevine girdiğinden bu yana biz evde kuru fasulye pişirmemişiz. Anası bir daha o tencereye kuru fasulye koymamıştır. Bir evde beş yıldır kuru fasulye pişirilmemiş iken siz orda nasıl rahat akşamları o sofrada her tür yemeği yiyorsunuz. Hiç mi sizde vicdan, merhamet yok. Hiç mi bakmadınız bunların dosyasına. Bu çocuğun suçu neydi. Bu suçtan insan içeriye girer mi, yargılanır mı?” diyerek, “Eğer bizim bu çocuklarımız gerçekten suç işlemişse cezalarını çeksinler, eğer suç işlememişlerse hükümet, devlet kim bu zulmü yapmışsa bizim beddualarımız onları yerle bir eder.” şeklinde konuştu.
“Üç maymun tavrını oynamaktan vazgeçsinler”
Yasal dernek çatısı altında çalıştığı için tutuklanan Ahmet Kalan’ın eşi Hüsna Kalan, eşinin Kutlu Doğum etiklikleri düzenlediği, fakirlere yardımda bulunduğu için yaptıklarının terör suçu olarak nitelendirildiği söyledi. Kalan, “Şimdi soruyorum, bu faaliyetlerinin aynısını devlet kendisi yapıyor. Acaba devlet kendisine de bir terör tanımlaması yapıyor mu? Tek isteğimiz devlet bu tavrından vazgeçsin. Hak, adalet ne ise yerine getirsinler. Üç maymun tavrını oynamaktan vazgeçsinler.”
Yapılan ziyareti memnuniyetle karşıladıklarını belirten Yapıcıoğlu, “Buraya kadar yorulup geldiğiniz için Rabbim sizden razı olsun. Rabbimden duam inşallah bu hasretiniz son bulur. Tez zamanda birbirinize kavuşursunuz.” diyerek temennide bulundu.
Yapıcıoğlu ve beraberindeki heyet daha sonra FETÖ yargı terörü mağduru Ahmet Kalan ve Mustafa Yetiş'in yaşlı ve hasta anne-babasını evlerinde ziyaret ederek sıkıntı ve taleplerini dinledi.
Adıyaman Vahdet-Der dosyası kapsamında hakkında yakalama kararı çıkartıldığı için yurt dışına çıkmak zorunda bırakılan Ahmet Yıldırım’ın ailesini ziyaret eden Yapıcıoğlu, yaşatılan bu zulümlerin son bulması için gerekli girişimlerde bulunduklarını, bu haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlikleri hükümet yetkilileri başta olmak üzere her platformda dile getireceklerini söyledi. (Aydın Evren, Ferit Gölgül - İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.