Yapıcıoğlu Yusufi mahkûm Abdullah Zengin'in düğün törenine katıldı
İslami kimliğinden dolayı 28 Şubat yargısı tarafından müebbet hapse mahkûm edilen ve 25 yıldır cezaevinde tutulan Yusufi mahkûm Abdullah Zengin’in düğün merasimine katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu önemli değerlendirmelerde bulundu.
Şanlıurfa’nın merkez Haliliye ilçesine bağlı Bamyasuyu Mahallesi Buluntu Hoca Parkı’ndaki meydanda gerçekleşen düğün, Yusufi Mahkum Abdullah Zengin’in babası Hamdin Zengin'in Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Daha sonra özlem ajans sanatçılarından Nezir Güler, Mesut İçlek, Özcan Güler, Emrullah Karabulut ve Şanlıurfa Kardeşler İlahi Grubunun seslendirdikleri ilahi ve ezgilerle davetliler hep birlikte halaya durdu.
Bayanlar ve erkekler için ayrı ayrı çadırların kurulduğu düğünde katılımcılara akşam yemeği ikram edildi. Yemekten sonra kılınan namazın ardından devam eden düğünde sık sık tekbir ve salavatlar getirildi.
25 yıldır cezaevinde bulunan ve bu nedenle kendi düğününde katılamayan Abdullah Zengin’in düğün merasiminde konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Abdullah Zengin ve Rahime Gülebak’ın bu izdivaçlarının hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Toplumu yıkmaya, ahlaksızlaştırmaya, dinden ve maneviyattan uzaklaştırmaya çalışanlara inat, toplumu ıslah etmeye çalışanların sayıları ve güçleri az olsa da son nefeslerine kadar mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen Yapıcıoğlu, ifsat çalışmalarının önüne set çekmeye çalışanların ise acımasızca cezalandırıldığına dikkat çekti. Yapıcıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Toplumu ifsad etme, birliğini bozma, onu yıkma çabalarını durdurmak için bazıları elini taşın altına koydu. Abdullah kardeşim gibi bazıları bütün bedenini koydu. Bu nedenle ağır cezalara mahkum edildiler, bedeller ödediler. İfsat çalışmalarının önüne set çekenlerin cezalandırıldığı dönemin pek çok kudretli hâkim ve savcısı bugün bülbül gibi o gün yaptıkları zulümleri şakıyorlar, anlatıyorlar. Nasıl karar verdiklerini bir bir ortaya döküyorlar. Buna rağmen, elini kesenlerin hikâyeleri anlaşılmış olmasına rağmen, Yusufların gömleğinin arkadan yırtıldığı bütün çıplaklığıyla ortaya çıkmış olmasına rağmen, hâlen Yusuflar zindanlarda ömür tüketmeye devam ediyor. Rabbimin takdir ettiği güne kadar da orada kalacaklar. Ama biz biliyoruz ki onlar o yolculuğa çıkarken, onlar oraya giderken, bunu da yaşayabileceklerini tahmin edebilmişlerdi, öngörebilmişlerdi. Zira biliyorlardı ki; onların öncüleri olanlar babamız Âdem’den bugüne, hep eziyet ve cefa çekmişlerdi. Bilerek, severek katlandılar. Rabbimden niyazım, dileğim onların ecrinden bizleri de mahrum etmemesidir. Son nefese kadar, bütün müfsitlerin, toplumu yıkmaya, bozmaya, ahlaksızlaştırmaya, maneviyatından, dininden uzaklaştırmaya çalışanlara inat, onlara karşılık, sayımız az da olsa, gücümüz az da olsa son nefesimize, gözümüzün kapanacağı ana kadar, mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Düğünün ümmete mübarek olmasını dileyen Yapıcıoğlu, hem damadı hem de gelini tebrik ederek şöyle konuştu:
“1992 yılından beri tanıyan bir kişi olarak, cezaevinde ziyaret eden, dosyasını takip eden bir şahıs olarak söylüyorum. Gerçekten Rahime kızımıza müjde veriyorum: başına talih kuşu kondu. Öyle bir kişi ile izdivaç gerçekleştiriyorsunuz ki gerçekten talih kuşu kondu derken hiç abarttığımı düşünmüyorum. Allah’tan dileğim bu izdivaçtan dolayı taraflardan hiç birine rabbim pişmanlıklar vermesin. 'Keşke' dedirtmesin. Her iki aile için de bu izdivacı, bu akrabalığı huzura, berekete, kardeşliğe, birliğe, berabere vesile kılsın. Bütün ümmete mübarek olsun diyorum. Hem gelini hem de damadı bir kez daha tebrik ediyorum.” (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.