Yavuz: Hiçbir ideolojik anlayış adalete feda edilemez!

Yavuz: Hiçbir ideolojik anlayış adalete feda edilemez!
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen yemeğe katılan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, 17 Nisan sabahından sonra Evetin takipçisi olacaklarını, adaletin hiçbir ideolojik anlayışa ve devlet çıkarına feda edilmemesi gerektiğini söyledi

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz basın mensuplarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Yavuz, 17 Nisan sabahından sonra Evetin takipçisi olacaklarını, adaletin hiçbir ideolojik anlayışa ve devlet çıkarına feda edilmemesi gerektiğini söyledi.

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, HÜDA PAR İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın yemeğine katıldı. Yavuz, yemekli toplantıda basın mensuplarına, pazar günü yapılacak olan halk oylamasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Fatih'te bulunan Kariye Pembe Köşkünde düzenlenen basın toplantısına HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz'un yanı sıra HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı Erdal Elibüyük, Kağıthane İlçe Başkanı Çetin Karakaya, Zeytinburnu İlçe Başkanı Mehmet Zeki İnan ve birçok basın mensubu katıldı.

Yavuz, basın mensuplarına yaptığı açıklamada pazar günü yapılacak olan yasa değişikliğine evet demelerindeki sebeplerden bir tanesinin Türkiye'nin halen darbe anayasasıyla idare edilmesi olduğunu söyledi. Yavuz ; “Bizler HÜDA PAR olarak kararımızı Evet yönünde açıklamıştık. Sandıklardan Evetin çıkması adına sahip olduğumuz bütün imkânları kullanarak bir mücadele verdik, bu süreç içerisinde. Elbette sandıklardan evet oylarının çok yüksek oranda çıkmasını istiyoruz. Bizim için memleketin hayrı bu yöndedir. Bunun memleketin faydasına olduğuna inanıyoruz. Ana gerekçelerimizden bir tanesi, darbe süreçlerinden geçmiş Türkiye'nin, askeri darbe ürünü bu anayasasını tümden değiştirebilmesinin ilk adımının atılıyor olmasıdır. Yani bizim için geldiği anlam, siyaset kurumu ideolojiden ayrılacak, sivil siyasetin önü açılacak. Çünkü ideoloji, siyaset kurumunu ve dolayısıyla da halkın iradesini rehin almıştır. 80 yıl içerisinde çok ciddi tahribatlar meydana geldi. Siyaset ve idare mekânizması evin çatısıdır. Evin çatısının arızalı olması ister istemez, evin maalesef sağlam olmamasıyla neticelendi. Yaşadığımız ana süreç de budur.” dedi. 

Muş'ta bir beldeye kayyum atandı

“Halktan korkmayalım, halkın vereceği karar saygıdeğerdir”

Daha önce halka sorulmaya gerek bile duyulmayan statü ilanlarının memleketi bir çatışma sürecine getirdiğini dile getiren Yavuz; ikinci olarak vesayetin geriletilmesi bizim açımızdan son derece önemlidir. 60 ve 80 ihtilallerinden sonra, ihdas edilen bazı vesayet kurumları halk tarafından sorgulanamaz bir yapıya büründürülmüştü. Siyaseten yetkinin elinde olması gereken kişiler, muhtemel bir seçimde bu imtiyazlı statülerini kaybedeceklerini öngördüklerinden yetkiyi kurumlara dağıtmışlar ve kurumlar üzerinden bu vesayetçi ve ideolojik anlayışlarını muhkem hale getirmişlerdi. Şu an 16 Nisan'da HÜDA PAR olarak müşahede ettiğimiz kadarıyla bu kurumlardan bu yetkilerin toplanarak, sivil siyasetin eline geçmesi meselesi gözüyle bakıyoruz. Bu açıdan sivil siyasetin önünün açılması, vesayet odaklarının geriletilmesi, rehin alınan siyasetin tabii mecrasına kavuşturulması açısından önemli gördük ve bu yönde mücadelemizi verdik. Daha önce halka sorulmayan, halka sorulma tenezzülünde bile bulunmayan statülerle alakalı şu anda bir gelişme yaşanıyor ve bu halka soruluyor. Biz bunu önemsiyoruz. Daha önce halka sorulmaya gerek bile duyulmayan statü ilanlarının bu memleketi ne hale getirdiği nasıl bir çatışma sürecine getirdiğine hep beraber şahidiz. O açıdan bunun halka sorulmuş olması bu düzenlemelerin bir referandum yoluyla halka sorulmuş olmasını da önemsiyoruz. Belki de Evet gerekçemizin en önemli hususlarından bir tanesini de bu madde teşkil ediyor. Halktan korkmayalım, halkın vereceği karar saygıdeğerdir.” şeklinde konuştu.

Muş'ta bir beldeye kayyum atandı

Siyaset mekânizmasında belirleyici olan ideolojiler değil adalet olmak zorunda

Adaletin hiçbir ideolojik anlayışa ve devlet çıkarlarına feda edilmemesi gerektiğini ifade eden Yavuz; HÜDA PAR olarak üzerinde durduğumuz bir diğer husus da, Evet dedik bütün eksikliklerine ve yetersizliklerine rağmen. Ama 17 Nisan sabahıyla, Evetin takipçisi olacağız. Evetin takipçisi olmak ne demektir. Siyaset mekânizmasında belirleyici olan, ideolojiler değil adalet olmak zorunda. Adaletin hiç bir şeye sözde değil, özde gerçekten feda edilmemesi gerekiyor. Adalet, hiç bir ideolojik anlayışa, hiçbir devlet çıkarına, hiçbir grupsal çıkara feda edilmemelidir. HÜDA PAR'ın siyaseti tam olarak bunun üzerinde konumlanmıştır. Bir nebze de olsa bu adaletin her yönde tahakkuk edebileceğine dahi umudumuz oluşmuştur. Bu umudumuzu muhafaza ediyoruz ve bunun takipçisi olacağız. 
Türkiye halkının tüm insani ve İslami talepleri yerine gelmeli 
Türkiye'nin sorun olarak gördüğü meseleleri kendi iç dinamikleriyle çözmek zorunda olduğunu dile getiren Yavuz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Memleketimizde ciddi sorunlar vardır. Tabi ki bizler hükümete güvenoyu vermiyoruz, hükümetin ortaya koyduğu, doğru olduğuna inandığımız bir icraatı destekliyoruz. Bu bütün icraatlarını desteklediğimiz anlamına gelmiyor. Şu an memleketimizin içerisinde, çatışmaya sebebiyet verdiğini düşündüğümüz, dışarda ise Ortadoğu denilen İslam coğrafyasını kendi emperyalist emelleri doğrultusunda yeniden dizayn etmek isteyen ve bu yönde haritalar ortaya koymaya çalışan 1916 yılındaki Sykes Pıcot'u güncelleyerek, yeni haritalar ortaya çıkarmaya çalışan emperyalist güçlerin kirli ellerini uzatabilecekleri bir boş alanının olmasını istemiyoruz. Bu açıdan, Türkiye şu anda sorun olarak gördüğü meseleleri kendi iç dinamikleriyle çözmek zorundadır. Kürt meselesinden, siyasallaşan yargıya kadar, aile politikalarından, küçük esnafı bitiren ekonomik uygulamalarına kadar, belki bu anlamda kendi sorunlarıyla yüzleşmesi ve önü açılmış olan siyasetin bütün mekânizmalarını kullanarak bu sorunları bitirebilmesi gerekiyor. Kürt meselesiyle alakalı daha önce de ifade etmişken acilen yapılması ve atılması gereken çok önemli iki adım vardır. Bunlardan birincisi bu memleketin öz ve öz evladı, vatandaşı olan bu halkın insani ve İslami taleplerinin yerine gelmesi. Bu kapsamda acilen anadilde eğitimin önünün açılması ve anayasada ötekileştirici olduğunu düşündüğümüz vatandaşlık tanımının mutlaka değiştirilmesi gerekiyor. Bu yönde atılacak adımlar içteki çatışmaların önünde engel teşkil edecek hem de emperyalist ellerin bu bölgeyi özellikle karıştırmalarının önünde engel teşkil edecek.”

Türkiye ve İran, Rusya ve Amerika'nın emperyalist hamlelerini boşa çıkartmalı 

Son olarak konuşmasında, Suriye'de yaşananlardan dolayı Türkiye ve İran'ın ortak görüşmeler yapmaları ve siyasi adımlar atmaları gerektiğini belirten Yavuz; “6 yıla yakındır devam eden ve özellikle komşumuz olması hasebiyle en fazla etkilendiğimiz Suriye meselesine duyarsız kalmamız elbette mümkün değil. Biz başından beri şunu söyledik; Suriye meselesinde ortaya konulan en önemli yanlışlık, meselenin sadece Esad karşıtlığı üzerinde yürütülmesidir. Meselenin Esad karşıtlığından ibaret olmadığı gelinen aşamada ortaya çıkmıştır. Özellikle Türkiye ve İran'ın, Rusya'nın ve Amerika'nın bu emperyalist hamlelerini, kendi aralarındaki güç mücadelelerini boşa çıkarma adına ciddi inisiyatif almaları ve savaştırılmak istendiklerinin bilincinde olarak kendi aralarında görüşmeler yapmaları ve bu doğrultuda siyasi adımlar atmaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak:DOĞRUHABER

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.