Yerli otomobili üretecek firmalar belli oldu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerli otomobili üretecek firmaları açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yerli otomobili üretecek beş şirketi “Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu Tanıtım” toplantısında açıkladı. Buna göre, Türkiye'nin yerli otomobilini Turkcell, BMC, Kıraça Holding, Zorlu Holding ve Anadolu Grubu üretecek.
Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen toplantıda konuşmasına, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde PKK'lilerle girilen çatışmada hayatını kaybeden 6 asker, 2 güvenlik korucusuna taziyelerini ileterek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 17’si Hakkari, 5’i Tunceli olmak üzere 22 PKK'linin de çatışmalarda öldürüldüğünü aktardı.
Bundan 20-30 yıl önceki yerli otomobil yapımı konusunda oluşan tereddütlerin anlaşılabilir olduğunu söyleyen Erdoğan, 2001 yılında da 91 bin otomobil satıldığını ve bunun da teşebbüs için ekonomik olmadığını ifade etti.
Erdoğan, "Geçtiğimiz yıl itibariyle yılda 757 bin otomobil satışına ulaşmış bir Türkiye’de hala adım atılmıyor olması artık ülkemizin bir ayıbı haline gelmişti. Bugün tarihi bir adıma atıyoruz. İsimlerini tek tek açıklayacağım ortak girişim grubumuzdan beklentimiz, hazırlık sürecini hızla tamamlayarak en geç 2019’da otomobilimizin prototipini tamamlaması, 2021’de de ticari satışına başlamasıdır. Türkiye’nin 2023 hedefleri arasında özel bir yere sahip olduğuna inandığım bu projede en küçük bir gecikme istemiyoruz. Karşınıza çıkacak sorunların çözümü, engellerin aşılması noktasında cumhurbaşkanı olarak bizzat yanınızda yer alacağımı belirtmek isterim." dedi.
"İlk otomobilin bedelini ödemek şartıyla taliplisi de benim"
Projenin takibi ve sıkıntıların bertaraf edilmesi için Cumhurbaşkanlığından bir ekibi görevlendirebileceğinin altını çizen Erdoğan, "Artık zaman kaybına tahammülümüz bulunmuyor. Madem ki bu babayiğit arkadaşlarımız ellerini taşın altına soktular, bize de onlara gereken her yerde destek vermek düşer. Şimdiden açıklıyorum, piyasaya süreceğiniz ilk otomobilin bedelini ödemek şartıyla taliplisi de benim."
"Dünyaya pazarlanması konusunda da her türlü desteği vereceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İkinci dünya savaşına olan dönemi otomobil sektörünün başlangıç yılı olarak ifade etmek mümkündür. 1945’ten 80’lere kadar olan dönem sıçrama dönemidir. 80’den günümüze süreçte sektör küreselleşirken, diğer yandan da Güney Kore Çin Hindistan gibi yeni aktörler devreye girmişler. Hibrid otomobiller, elektrikli otomobiller, sürücüsüz otomobillerle sektörün farklı dönemine şahit oluyoruz. İlk üç dönemini kaçırdık. Terör olayları, darbeler, toplumsal huzursuzluklar gibi faktörler buna imkan vermedi. Aynı hatayı bir kez daha yapmayacak, sektörün dördüncü dönemini inşallah ıskalamayacağız. Dolayısıyla üretilecek otomobilin de bugünün değil geleceğin ihtiyaçlarına uygun olacağından şüphe duymuyoruz. Bu otomobilin öncü ve taşıyıcı gücü ortak girişim grubu olacaktır. Bu otomobil tüm Türkiye’nin katkısıyla ortaya çıkacaktır. Ortaya doğru dürüst bir ürün konduğunda milletimiz buna dört elle sarılacak, tercihini bu araçtan yana kullanacaktır. Dünyaya pazarlanması konusunda da her türlü desteği vereceğimizden emin olunuz. Tüm markaların ortaya çıkışlarında devlet desteği aldıklarını biliyoruz. Bizim de bu şekilde hareket etmemizden daha tabii bir şey olamaz."
Erdoğan, ne pahasına olursa olsun üretim ve bu noktada yüksek teknolojiye sahip üretim anlayışıyla yapılacak yatırımlara hep birlikte öncelik tanınması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, "Bunun yolu örneğin, madenlerimizi taş ve toprak karışımları olarak değil mamul olarak ihraç etmekten geçer. Otomobilin parçalarını üretmekten değil, yazılımının da kendimizin geliştirmesinden geçiyor. Sonuçta ekonominin ve teknolojinin gittiği yön bellidir. Bizim de kendimizi buna göre ayarlamamız şart. Daha önceki fırsatları, girişimcilerimizin ayağına pranga vurarak, işlerini zorlaştırarak, kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan dolayı kaçırmıştık. Milletimiz hala merhum Nuri Demirağ’ın uçak fabrikası projesinin niçin neticeye ulaşmadığını anlamakta zorlanıyor. Uçaklardan birinin düşmesi olsa da işin gerisinde başka tezgahlar bulunduğu da ortadadır. Girişimin akamete uğramasının şirketin iflası olarak gerekçesi de kimseyi ikna etmemiştir. Devrim otomobilinin deposuna yakıt konmadığı için yolda kalması gerçek sebebi asla olamaz." ifadelerini kullandı.
ABD'den bin 500 tabanca alım talebine "Kongreden geçmedi" cevabının verildiğini aktaran Erdoğan, "Biz tabancayı yapıyoruz aslında. Dedik ki bundan böyle gerek yok, Amerika’dan tabanca almayacaksınız. Bizim kendi ürettiklerimizle artık bu süreci devam ettireceksiniz. Ne gerek var? Bu kadar nazı çekmeye ne gerek var?" diye belirtti.
Erdoğan, "Ecdadımız, 'hazıra dağ dayanmaz diye, el atına binen tez iner' diye boşa dememiştir. Biz kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorundayız. Türkiye öyle bir ülke ki, kimse husumetini kazanmak istemez, ama kimse güçlenmesini büyümesini de istemez. Tabi biz başkalarının ne dediğine bakmayacağız, büyümeye devam edeceğiz. Biz güçleneceğiz, kendi ayaklarımızın üstünde durmakla kalmayacak, gönlünü bize çevirmiş tüm dostlarımızın güven kaynağı haline geleceğiz." ifadelerine yer verdi.
"Türkiye’nin otomobilini yapacağız"
Projeye çok büyük önem verdiklerini anlatan Erdoğan, "Mesele otomobil üretmek değil, buradan ortaya çıkacak teknolojiyle birikimle dünyaya meydan okuyacak yeni ve çok iddialı bir çıkış ortaya koymaktır. Muhammed Ali’nin ifadesini kullanmıştım ya. Şimdi de diyorum ki 'İddianız yoksa kanatlarınız yoksa uçamazsınız' Biz ülke ve millet olarak işte burada iddiamızı ortaya koyuyor ve diyoruz ki, Türkiye’nin otomobilini yapacağız. Hiç şüpheniz olmasın. Hem de en güzel tasarımla, en güzel teknolojiyle, organizasyonla bu otomobili ülkemize ve dünyaya kazandıracağız. Böyle babayiğitler bize destek olduğu sürece, otomobille birlikte daha nice başarılara imza atarız.
"Hep babayiğitlerden söz ettik. Şimdi size ortak girişim grubumuzda yer alan beş şirketimizi tanıtmak istiyorum." diyen Erdoğan, şirketleri şöyle sıraladı:
"İlki Anadolu Grubudur, bu grubumuz bünyesindeki 80’e yakın şirket ve 50 bin çalışanıyla ekonomiye çok önemli katkılarda bulunuyor. Anadolu Grubu’nun Türkiye’nin Otomobili projesinde yer almasını isabetli buluyorum.
İkinci babayiğidimiz, BMC Grubudur. Türkiye’nin en büyük ticari ve askeri araç üreticilerinden BMC de yarım asırlık geçmişe sahip. Şirket mülkiyeti 2014 yılında değişen BMC’nin vizyonunu da genişleterek, savunma sanayiinin yanında Türkiye’nin Otomobili projesinde yer alma kararını memnuniyetle karşıladım. Katar ve Türk ortaklığı olan BMC grubu da bu katılımda bir babayiğidimiz.
Üçüncü babayiğidimiz ise Kıraça Holding’dir. Her ne kadar 20 yıl görünüyorsa da İnan Kıraç ile bir birikimi ifade ediyor. Kıraça Holding yenilikçiliğiyle kısa sürede sektörde hak ettiği yeri almıştır. Bu birikimin Türkiye’nin Otomobili projesinde yer almasını çok çok önemli görüyorum. Kendilerini tebrik ediyorum.
Dördüncü babayiğidimiz, Turkcell Grubu. Malum yazılımın ve yüksek teknolojinin önemi olduğu projede Turkcell’in yer alması yapılan işin doğruluğuna işaret ediyorum. Ben, bu kuruluşumuzu da tebrik ediyorum.
Beşinci diğer babayiğidimiz Zorlu Holding'dir. Zorlu, Denizli’den başladığı sanayi serüvenini tüm dünyaya yaymış bir başarı hikayesinin adıdır. Geniş bir alanda faaliyet yürüten Zorlu Holding’in burada yer alması sahip olduğu büyük birikimle, Türkiye’nin Otomobili projesi için önemli bir şanstır." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.