Yoğun bakıma alınan annenin tek isteği Yusufi oğullarını görmek
İslami hassasiyetlerinden dolayı yıllardır cezaevinde bulunan Mehmet ve Sadun Çiğdem'in annesi, yoğun bakıma alındı.
İslami hassasiyetlerinden dolayı yaklaşık 25 yıldır cezaevinde bulunan Mehmet ve Sadun Çiğdem'in pankreas kanseri olan annesi Şamsa Çiğdem, durumunun ağırlaşması nedeniyle Diyarbakır'da özel bir hastaneye kaldırıldı.
Tedavisine yoğun bakım ünitesinde devam eden acılı annenin son isteği, yıllardır haksız yere cezaevinde yatan oğullarını görebilmek.
Mahkûmların, annelerini görebilmeleri için aile, Siverek Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulundu ancak başsavcılık bu talebi reddetti. Savcılığın kararına tepki gösteren Şamsa Çiğdem'in yakınları, yasal yollarla güvence altına alınan haklarının verilmesini istediler.
Konuyla ilgili İLKHA'ya açıklamalarda bulunan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileleri İnisiyatifi Genel Koordinatörü Mirhan Özbekli, bu mahkûmların annelerini görmelerinin yasal bir hak olduğunu söyledi.
Özbekli, "Tutuklu ve hükümlülerin birinci derece akrabalarından biri eğer iyileşmesi mümkün olmayan hastalığa yakalanmışsa veya ağır hastalık geçiriyorsa tutuklu ve hükümlülerin bunlarla görüşebilmeleri yönünde yasal düzenlemeye gidildi. Bu, insani bir düzenlemedir. Bu yasal düzenlemeyi yapmış olmalarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum ama bunun uygulanmasında önümüze ciddi sorunlar çıkarıyorlar. Bir kısım savcılar, 'Biz güvenliği sağlayamayız.' gerekçesiyle bu konudaki talepleri geri çeviriyorlar, reddediyorlar. Bugüne kadar ailelerini veya vefat eden yakınlarını ziyaret eden hiçbir tutuklu veya hükümlü, yetkililere sorun çıkarmadı. Bu hususta hiçbir adli vaka ve soruşturmaya konu olacak bir problem de yaşanmadı." dedi.
"Yetkililerin bu konuda duyarlı davranmaları gerekiyor"
Özellikle bir kısım savcılıkların, önlerine gelen talebi çok sağlıklı değerlendirmeden üstünkörü bir şekilde reddettiklerini anlatan Özbekli, şunları söyledi:
"Bu, biraz da siyasi iktidarla alakalı. Adalet Bakanlığından biri çıkıp bu konuda bir açıklama yaparsa bence savcıları da bu konuda rahatlatır, yaşanan sıkıntıların önüne geçebilir. Tabi, bir kısım emniyet müdürleri de bu konuda sorun çıkarıyor. Yasal düzenleme şu: Savcı, hastanın olduğu ya da taziyenin olduğu yerdeki ilgili emniyet teşkilatına yazı yazar. 'Siz bunların güvenliğini sağlayabilir misiniz?' der. Emniyet de bu şahısların güvenliklerini sağlayabileceğini belirttiğinde bu sorun çözülmüş olur. Gördüğüm kadarıyla emniyet bu konuda daha insaflı davranıyor. Kimi zaman olumlu yönde rapor yazıyor ama savcılıklar nedense ya bilgi yetersizliğinden ya pratik yetersizliğinden ya da gerçekten kasıt olduğundan dolayı izin vermiyorlar. İnsani olarak olaya bakalım. 20 yıldır annenizi, babanızı ya da kardeşinizi rahat bir ortamda görmemişsiniz ve bunlar ölüme çok yakındır. Tutuklu veya hükümlülerin bunlarla görüşmeleri ya da en azından konuşamıyorsa bile görmeleri insani açıdan gerekliliktir. Yetkililerin bu konuda duyarlı davranmaları gerekiyor."
Öte yandan, 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileleri İnisiyatifi Sözcüsü Hasan Sabaz, inisiyatif üyeleri ve Yusufi-Der'den bir heyet, Çiğdem ailesini ziyaret etti. Aileye geçmiş olsun dileklerinde bulunan heyet, haklarını sonuna kadar arayacaklarını dile getirdi. (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.