Yusufî ailelerden “İslami Kardeşlik Platformu”na ziyaret
28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağdur Aileleri İnisiyatifi’nden bir heyet, İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu’nu ziyaret ederek, yaşadıkları mağduriyetler hakkında bilgilendirmede bulundu.
Aileler adına konuşan Medeni Kaan, 28 Şubat süreci ve sonrasında FETÖ yargısı tarafından mağdur edildiklerini belirterek, yıllardır devam eden mağduriyetlerinin bir an önce son bulmasını istedi.
“Yıllardır cezaevinde tutulan yakınlarımız var”
Yıllardır cezaevinde tutulan yakınlarının olduğuna dikkati çeken Kaan, “Onların mağduriyetinin giderilmesi için sizden de yardım talep ediyoruz. Yıllardır içeride tutulan insanların yanı sıra dışarıda yaşayan aileler de mağduriyet yaşıyor. İçeride olan kimi mahkûmlar; anne, baba ve yakınlarını kaybetti. Yıllardır devam eden bir haksızlık var, onun giderilmesi için mevcut hükümetten ve siyasilerden yardım talep istiyoruz. Bir 28 Şubat mağduru olan Sayın Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dan bu konunun üzerinde durmasını ve bir düzenleme kapsamında mağdur insanların bırakılmasını talep ediyoruz.” dedi.
“Yıllardır yaşanan bir mağduriyet var ama duyan olmuyor”
Kaan şunları söyledi: “28 Şubat mağdurları olarak 90’lı ve 2000'li yıllardan bu yana içeride mağdur olan kardeşlerimiz var ve bu mağduriyet devam ediyor. Kardeşlerimizin mağduriyetini anlatmak için sizleri ziyarete geldik. Yaşanan sıkıntıları anlatmakta fayda görüyoruz. Belki birileri sesimizi duyar ve bir yerlere ulaşır diye ziyaretler yapıyoruz. 28 Şubat mağduriyetlerini ve sürecini duymayan, o sıkıntıları yaşamayan inançlı insanların belki istisnası var. 25 seneden fazla, içeride olan kardeşlerimiz var. Ben de bir 28 Şubat mağduru olarak 5 yıl cezaevinde yattım, kardeşim şu an 17 yıldır içeride. Ağır hasta. Hastaneye götürülürken, elleri kelepçeli olarak götürülüyor, herkes bunu gördü. Bu kadar ağır hasta olan bir mahkûmun eline kelepçe vurulur mu? Hangi vicdana, insanlığa sığar, bu hareket.”
“Mağduriyetin her yerde dillendirilmesi lazım”
Mağdurları dinleyen Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu Üyesi İlim Yayma Cemiyeti Bingöl Şube Başkanı Nihat Korlaelçi de farklı yerlerde dile gelen mağduriyeti bildiklerini ve dilendirdiklerini söyledi.
Korlaelçi, “Yaşanan bu mağduriyeti farklı platformlarda dinlendiriyoruz, anlatıyoruz. Bu mağduriyeti daha güçlü bir sesle ortaya koymamız lazım. Şu an burada, cezaevinde bulunan insanların aileleri var, çocukları var, kendimizi onların yerine koymamız lazım. En güçlü bir sesle bu mağduriyeti dillendirmemiz lazım. En azından şahitlik görevimizi yerine getirmemiz lazım. Gittiğimiz ve bulunduğumuz her ortamda dillendirmemiz lazım, dillendirmeye, anlatmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Müslümanın sorunu tüm Müslümanların sorunudur”
Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu’na üye STK’lardan Özgür Der Bingöl Şube Başkanı Yusuf Boğatekin ise Müslümanların mağdur olduğu bir yerde sadece mağdur ve sorun yaşayan ailelerin değil, bütün Müslümanların yaşanan mağduriyete ortak olması gerektiğini söyledi.
“Adaletin hâkim olmadığı yerde sıkıntı büyük olur”
Müslümanların en temel şiarlarından birinin "adalet" olduğuna dikkat çeken Boğatekin, “Adaletin hâkim olmadığı yerde sıkıntı büyük olur. Bu sıkıntıyı da Müslümanların içinde hissetmesi lazım diye düşünüyorum. 28 Şubat sürecinde çok büyük mağduriyetler yaşandı; Umut davası, Sivas davası ve buna benzer davalar oldu. Mağduriyetler konusunda mücadele edip bunu daha ileri bir safhaya taşımak lazım. Bu mücadele sadece mağdur aileler ile yapılacak bir durum değil, yıllardır bu mağduriyete şahit oluyoruz. Bir şekilde bir çaba var ama yeterli değil. Bu konuda umutsuz olmamak lazım, ümit var olmak gerekiyor. Bu sürecin kolay bir süreç olmadığının farkına varmamız lazım. Yargının durumuna baktığımızda yargıda ciddi sıkıntıların olduğunu hepimiz biliyoruz. Geçmişte yaşanan sürecin çok trajikomik olaylar üzerine tutuklanan, yargılanan insanların var olduğuna hepimiz şahitlik ettik, okuduk ve duyduk. Kendi ailelerimizde bunu yaşadık, gördük. Bu mağduriyeti gerek sosyal medya üzerinden, gerek haber kanalları üzerinden kitleselleştirerek yaygınlaştırmak lazım.” diye konuştu.
“Adalet hepimize lazım”
Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu’na üye STK’lardan Selahaddin-i Eyyubi Derneği Başkanı Fatih Kartal da şunları söyledi:
“Kardeşlerimizin bu kadar sıkıntılı ve bu kadar mağdur olduklarını tam olarak bilmiyorduk. Bu tarz mağduriyetlere, sorunlara hep birlikte çözümler bulmanız gerekiyor. Müslümanlar kendi aralarında bazen meselelere siyasi olarak bakabiliyor. Dolayısıyla irtibatlar olmayınca bazı koltuklar oluşuyor. Müslümanların birbirine içtimai bir cihetle değil, siyasi bir cihetle bakması lazım. Bu mağduriyetlere adalet nazarıyla bakmak gerekir. Adalet hepimize lazım. Müslüman olsan da olmasan da Adalet herkes için lazım. Müslüman olsa da olmasa da herkese Adalet lazım. Ortada bir adaletsizlik varsa buna hukuki alanda bir çözüm bulunması lazım. Bir Müslüman olarak adaletten, haktan yana olmamız lazım. Mağduriyetin giderilmesi konusunda elimizden geleni yapacağız.” (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.