Yusufi baba: "İşledikleri suçları mazlumların üzerine attılar"
28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru Abdulkadir Aktaş'ın babası Mahmut Aktaş, oğlunun 16 yaşındayken tutuklanıp işkencelere maruz bırakıldığını belirterek, suç işleyenlerin kumpas ve uydurma delillerle suçlarını mazlumların üzerine attıklarını söyledi.
28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileleri İnisiyatifi'nden oluşan bir heyet, kumpas ve uydurma delillerle 16 yaşında olduğu 2002 yılında tutuklanıp işkencelerden geçirilen ve cezaevine atılarak hakkında müebbet hapis cezası verilen 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru Yusufi Abdulkadir Aktaş'ın babası Mahmut Aktaş'a (85) ziyarette bulundu.
Ziyarette konuşan baba Mahmut Aktaş, oğlunun henüz 16 yaşındayken tutuklanıp işkencelerden geçirildiğini belirterek, suç işleyenlerin kumpas ve uydurma delillerle suçlarını mazlumların üzerine attıklarına dikkat çekti.
İslam'ı ve İslami olan bütün camiaları bir bütün olarak hedef alan 28 Şubat ve FETÖ yargısının hukuksuz uygulamaları sonucu on binlerce Müslüman ve dindar insan mağdur edildi. Yapılan zulümlerden payını alan ailelerden birisi de Aktaş ailesi oldu. Selahattin adındaki bir oğlunu İslami mücadelede şehid veren ailenin çocuğu olan Abdulkadir Aktaş ise henüz 16 yaşındayken suçsuz yere tutuklanıp cezaevine atıldı.
Unutulan ve gündeme getirilmek istenmeyen 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağduru ailelerin ziyaretlerine devam eden 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Sözcüsü Musap Arasan ve beraberindeki heyet, zulme uğrayan bu kesimlerin adalet beklentisinin devam ettiğine vurgu yapıyor.
"Adalet beklentisi devam ediyor"
"Unutulan, gündeme getirilmeyen, 28 Şubat'ta darbecilerin zulmüne maruz kalan ve daha sonraki süreçlerde FETÖ'cülerin gadrine uğrayan kesimlerin sesi olabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz." diyen platform sözcüsü Musap Arasan, "İnsiyatif olarak bugün de Abdulkadir Aktaş abimizin babasını ziyaret ettik. Oğlu, yaklaşık 18 yıldır çeşitli kumpaslar sonucu cezaevinde. Cezaevinde çeşitli sıkıntılar yaşamış. Zulme uğrayan bu kesimlerin adalet beklentisinin devam ettiğini görüyoruz. Bu kesimler gündeme getirilmek istenmiyorlar. Özellikle FETÖ'nün kumpasları sonucu cezaevine konulanlar maalesef gündeme getirilmiyor, getirilmek istenmiyor. Bizler, sesleri olmaya ve yaşanan mağduriyetleri dile getirmeye çalışıyoruz." dedi.
"İşledikleri suçları mazlumların üzerine attılar"
Oğlu ile birlikte birçok mütedeyyin insanın, FETÖ ve 28 Şubat yargısının hazırladığı kumpaslar sonucu tutuklandıklarına işaret eden Mahmut Aktaş, "Benim oğlum 18 senedir boşu boşuna cezaevinde yatmakta ve onun gibi yüzlerce arkadaşı da cezaevinde bulunuyor. Masum insanlardır. Sık sık kullanılan bir cümle var: Hem suçludur hem güçlüdür. Güçlü olanlar suç işliyor ve işledikleri suçları mazlumların üzerine atıyorlar. Yaptıkları pisliği bir gariban ve fukaranın üstüne atacaklar ve yakalayacaklar. Tabi ki Pisliği, 'Biz yaptık.' demezler." ifadelerini kullandı.
"16 yaşında götürdüler ve işkence ettiler"
Oğluna karşı yapılan hukuk dışı muamelelere dikkat çeken Aktaş, henüz gençliğinin baharında oğlunun tutuklanıp işkencelerden geçirildiğini söyledi.
Aktaş, "Köy çocuğunun gidip eylem yapacak hali yoktu. Abdulkadir, köy çocuğuydu. Doğru-düzgün şehrin sokak ve caddelerini gezmesini bile bilmezdi. Daha 16 yaşındaydı ve şehre Kur'an-ı Kerim kursuna gönderdim. İmam hatipte de okuyordu. Oğlumu aldılar, götürdüler ve işkence ettiler. Aynı zamanda 9 ay cezaevinde tuttular. 16 yaşındaki bir köy çocuğu işkence edilip cezaevine konulur mu?" diyerek tepkisini dile getirdi.
"Annesi görmedi onu bari ben göreyim"
Eşinin çocuğunun hasretiyle dünyadan göçtüğünü dile getiren Aktaş, son olarak şunları kaydetti:
"Eşim, çocuğunun hasretiyle göçtü bu dünyadan. Oğlumun bırakılmasını istiyorum. Eğer hak, hukuk ve adalet varsa Cumhurbaşkanından rica ediyorum; müfettişlerini göndersinler, oğlum hakkında burada benden ifademi alsınlar. Oğlum herhangi bir suç işlememiş. Onlara anlatacağım gerçekleri kendi kulaklarıyla duysunlar. Bu zulüm ve eziyeti bize reva görenlerin kıyamet gününde yakasına yapışacağım. Oğlumu bırakıp, acımı dindirseler… Anası görmedi onu bari ben göreyim." (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.