Yusufi Şehymus Alpsoy'un eşinden Cumhurbaşkanına açık mektup
Kolon kanseri olan ve ameliyat sonucunda bağırsakları dışarı alınan, her iki yanında torbalarla yaşayan 28 Şubat yargısını mağduru 19 yıldır cezaevinde bulunan Şeyhmus Alpsoy, babasıyla birlikte ölüme terk edilmiş durumda.
Alpsoy'un durumun vahametini korurken eşi Suat Alpsoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a açık bir mektup yazarak yaşadıkları mağduriyeti anlattı.
Star Gazetesi yazarlarından Yakup Köse, söz konusu mektubu bugün "Bir acılı eşten Cumhurbaşkanı'na mektup" başlığıyla köşesine taşıdı.
Şehymus Alpsoy'un, 28 Şubat sürecinde gözaltına alındığını ve günlerce süren işkenceli sorguların ardından tutuklandığı ve cezaevinde kolon kanseri hastalığına yakalandığını hatırlatan Köse, aldığı bilgilere göre, Alpsoy'un hastalığının son evresinde olduğunu ifade etti.
Köse, "Alpsoy, ameliyat edildikten sonra, bağırsakları dışarıda zindana tekrar geri gönderildi. Bir yandan, biri epilepsi hastası 5 çocuğuna bakmaya çalışan diğer taraftan da zindandaki hasta eşinin peşinde şehir şehir gezen Suat Alpsoy Hanımefendi, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazarak yaşadığı mağduriyeti anlatmış." ifadelerini kullandı.
Köse, "Suat Hanım gibi yüzlerce anne ve eşin yıllardır neler yaşadığının da izahı babından Cumhurbaşkanımıza yazılan mektubu yayımlıyorum." dedi ve açık mektubu paylaştı:
"Eşim Şehymus Alpsoy 28 Şubat mağduru, 19 senedir cezaevinde. Kolon kanseri hastası... 15 Temmuz darbe girişimi ardından eve telefon açtığında ilk sözü, 'Meydanları boş bırakmayın, bu hainlere fırsat vermeyin' oldu. Eşim, sizi kendi nefsi için değil İslâm ümmetine sahip çıktığınız için, Allah rızası için seviyorum, diyor.
"Bu şartlarda bir kanser hastası nasıl yaşar takdirinize bırakıyorum"
15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ’cülere yer açma bahanesiyle Sincan F2 Tipi Cezaevi’nden Tekirdağ F Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Orada aylarca idrardan kan geldiği halde tedavisi ihmâl edildi. Durumu son raddeye gelince bir gece hastaneye kaldırıldı ve bağırsağı dışarı alındı. Sonra Ankara Numune Hastanesi’nde aylarca kemoterapi gördükten sonra büyük bir operasyonla mesanesi, prostatı ve kolonun bir kısmı alındı. İki bağırsağı dışarı alınıp, sağ ve sol tarafına torba takıldı. Numune Hastanesi 2 defa ceza ertelemeyi uygun gördüğü halde Adli Tıp onaylamadı. Kendi ihtiyaçlarını göremediği ve torbaları tek başına değiştiremediğinden dolayı hastanede kaldığı müddetçe kendisine refakat ettim. Bu hâlde tekrar cezaevine gönderildi. Cezaevi şartları mâlûmunuz; soğuk, doğru dürüst sıcak su akmıyor, hijyen yok. Bu şartlarda bir kanser hastası nasıl yaşar takdirinize bırakıyorum.
"28 Şubat mağdurları adalet bekliyor ama beklerken bazılarının cenazeleri cezaevinden çıktı"
28 Şubat mağdurları adalet bekliyor ama beklerken bazılarının cenazeleri cezaevinden çıktı, bazıları da aile fertlerini kaybetti. Benim 5 çocuğum var, biri zihinsel engelli epilepsi hastası. Çocuklarım babalarına hasret büyüdüler ve babalarıyla hiçbir anıları yok, böyle giderse hiç olmayacak çünkü babalarının ömrü yetmeyebilir. 15 Temmuz darbe gecesinde çocuklarım külliyenin ordaydılar. 15 senedir bu ülkenin selâmeti için bağrımıza taş basıp size destek verdik. 15 Temmuz’da meydanlardaydık. Canımız pahasına PKK’ya karşı çıktık, dik durduk ama öz yurdumuzda garibiz. İkinci sınıf muamelesi görmemek için ne yapmamız gerekiyor?
"Geç kalınsa ömrü yetmeyebilir!"
Bu adaletsizliğin sona ermesi için önce Allah’tan sonra sizden yardım bekliyoruz.
Not: Eşim Şehymus Alpsoy Sincan F1 Cezaevi’nde yeniden yargılama veya sizin affetmenizi istirham ediyoruz. Geç kalınsa ömrü yetmeyebilir!" (İLKHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.