Aile Danışmanı Kalkan: Fransız Devrimi'ne dayanan karma eğitimin hiçbir bilimsel yönü yok

Aile Danışmanı Kalkan: Fransız Devrimi'ne dayanan karma eğitimin hiçbir bilimsel yönü yok
Karma eğitim sebebiyle kızların da erkeklerin de kimlik ve kişiliklerinin hasar gördüğünün kanıtlandığını belirten Aile Danışmanı Eğitimci Uzman Adnan Kalkan, Fransız Devrimi'ne dayanan karma eğitimin hiçbir bilimsel yönünün olmadığını söyledi.

 

Kızların ve erkeklerin birlikte eğitim sürecinden geçmesinin kimliklerini hasara uğrattığını dile getiren Aile Danışmanı Eğitimci Uzman Adnan Kalkan, erkeklerin de kızların da kendilerini ifade becerisini geliştirmesi için kızların ayrı erkeklerin ayrı okullarda okutulmasında fayda olduğunu aktardı.

Çocukların cinsel sapıkların tuzaklarına düşmemesi konusunda da uyarılarda bulunan Kalkan, eşcinselliğe giden süreçte özellikle eşcinsel rol modellerin ciddi anlamda medyada yer alması söz konusu olduğunu yetkililerin buna dur demesi gerektiğini belirtti.

Kalkan, "Gençlerde kimliğin ve kişiliğin oluşması özellikle okul öncesi yaşından başlar ve ilkokulda yine en kritik dönem olarak devam eder. Burada kimlik ve kişiliğin oluşması ve olgunlaşması süreci kızların kız kimliğini erkeklerin erkek kimliğini edinme süreci özellikle kızların kendi aralarında erkeklerin de kendi aralarında bir eğitim süreci ve sosyal ortam oluşturmasıyla alakalıdır." şeklinde belirtti.

"Kızların da erkeklerin de kimlik ve kişiliklerinin hasar gördüğünü tüm araştırmalar kanıtlıyor"

Fransız Devrimi'ne dayanan karma eğitimin hiçbir bilimsel yönün olmadığının altını çizen Kalkan, "1924'lerden itibaren özellikle Türkiye'de kabul edilen ve temeli 1879 Fransız Devrimi'ne dayanan bu karma eğitime baktığımız zaman hiçbir pedagojik ve bilimsel yönünün olmadığını görüyoruz. Özellikle yapılan araştırmalara baktığımız zaman da yine kızların da erkeklerin de kimlik ve kişiliklerinin bu anlamda hasar gördüğünü zaten tüm araştırmalar kanıtlıyor. İlkokuldan sonra özellikle ortaokul yaşlarına geldiği zaman cinsel dürtülerin ergenlik yaşıyla birlikte aktifleştiğini görüyoruz. Cinsel kimlik oluşumu da yine bu süreçte aslında belli bir orana kadar yükselmiş yani olgunlaşmış oluyor. Tepkisel koşullanma üzerinden baktığımız zaman da şunu görüyoruz; Bir yerde eğer bir uyarıcı varsa bir tepki meydana gelir. Tepkinin meydana gelmesinin sebebi uyarıcıysa o uyarıcıyı ortamdan kaldırmak gerektiği yine bilimsel bir gerçektir." dedi.

"Kızların ve erkeklerin birlikte eğitim sürecinden geçmesi kimliklerini hasara uğratıyor"

Aile Danışmanı Eğitimci Uzman Adnan Kalkan

Kalkan, devamında şunları aktardı:

"Özellikle kızların ve erkeklerin birlikte eğitim sürecinden geçmesi aynı okulda, sınıfta ve sırada oturması hem kızların hem de erkeklerin kimliğini hasara uğratıyor. Bununla kalmıyor aynı zamanda bir baskılama süreci söz konusudur. Bu baskılama sürecinde de özgün ve özsaygı zayıflıyor. Kişinin aynı zamanda sosyalleşmesi hasar görüyor. Bir taraftan karma eğitim devam ederken bir taraftan da en demokratik hak olan kız ve erkek okullarının açılması hakkı da yine insanlarımızın talebi sonucunda verilmelidir. Karma eğitimin gerçekleşmesi sonucunda bir problem de şudur; çok ciddi anlamda tacizler ve tecavüzler gerçekleşmektedir. Kızların ve erkeklerin aynı okulda cinsel dürtülerin hat safhaya çıktığı ergenlik döneminde bulunması sebebiyle bize özellikle başvuran ailelerde bu anlamda çeşitli taciz ve tecavüzlerin yaşandığını bize aktarıyorlar. Sosyal medya ve haberlerde de aynı şekilde bu tür problemleri görüyoruz."

"Erkeklerin de kızların da kendilerini ifade becerisini geliştirmesi için kızların ayrı erkeklerin ayrı okullarda okutulmasında fayda vardır"

Taciz ve tecavüz vakaların önüne geçmek için tavsiyelerde bulunan Kalkan, "Bir çözüm varsa o da şudur; mümkün olduğu kadar kız okulları ve erkek okulları açılmalıdır. Karma eğitim ortadan kaldırılsın diye bir talebimiz olmadığı gibi en demokratik hakkımız olan kız ve erkek okulları açılsın. Öğretmenler de 'Kızlar olmasa erkekler, erkekler olmazsa kızları nasıl sınıfta susturacağız?’ diyorlar. Bu tamamen yanlış bir yaklaşımdır. Sınıf yönetimi ilkelerine baktığımız zaman kızları erkeklerle, erkekleri kızlarla baskılamak durumu değil tam tersine erkeklerin de kızların da kendilerini ifade becerisini geliştirmesi için kızların ayrı erkeklerin ayrı okullarda okutulmasında fayda vardır." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.