"Artık millet uyandı"

Bilecik Cumhuriyet Meydanı'nda "demokrasi nöbeti"ni sürdüren vatandaşlara hitap eden Akdoğan, meydanlardaki insanların birer demokrasi kahramanı olduğunu ve tarih yazdıklarını söyledi.

Türk milletinin geçen hafta tanklara, uçaklara, helikopterlere "Dur" dediğini ve tarih yazdığını anımsatan Akdoğan, şunları kaydetti:

"Allah hepinizden razı olsun. Türkiye, 15 Temmuz'da çok büyük bir badire atlattı. O hainler, o haşhaşiler, o zombiler, o ruhunu şeytana satmış hainler sadece bir cunta kalkışmasında bulunmadı. Bu, aynı zamanda bir işgal provasıydı. Bu yüzden sizler bugün sadece demokrasiye sahip çıkmıyorsunuz, bir vatan savunması yapıyorsunuz. Bütün milletimize, aziz milletimize teşekkür ediyoruz. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Gazilerimize, yaralılarımıza Allah'tan acil şifalar diliyoruz. Türkiye demokrasisi gerçekten büyük bir badire atlattı. Bu satılmışlar tanklarıyla, toplarıyla, uçaklarıyla geldiler ama milleti geçemediler. Bütün kurumlara sızdılar.

"Her tarafı ele geçirdiklerini düşündüler ama milleti ele geçiremediler"

Her tarafı ele geçirdiklerini düşündüler ama milleti ele geçiremediler. Bu millet bir tarih yazdı. Bunu ileride herkes daha iyi anlayacak. Bu, kirli bir oyundu. Nasıl bir işgal provasıydı, nasıl bir cunta girişimiydi, arkasında kimler vardı, işbirlikçileri kimlerdi daha iyi anlayacak. Bakınız, Sayın Cumhurbaşkanımızın kaç yıldır dilinde tüy bitti. 'Bunlar haindir, Türkiye düşmanıdır, Paralel, hainler' dedi ama bazıları inanmak istemedi. Biz takıntı yapıyoruz sandılar. Her konuşmamızda bunlara vurgu yapınca birileri rahatsız oluyordu. 'Siz de çok abarttınız, takıntı yaptınız' diyorlardı. İşte görüldü. Bunların ne kadar hain, Türkiye düşmanı olduğu görüldü."

"Bu habis yapıyla, bu çeteyle mücadele etmemiz gerekiyor"

Akdoğan, Türkiye düşmanlarına karşı hep birlikte taşın altına ellerini koymaları gerektiğini anlattı.

"Bir habis ur gibi bunlar devletin her tarafına yayılmış." diyen Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yapıyla mücadele, Tayyip Erdoğan'ın kişisel mücadelesi değil, bu Türkiye için beka meselesiydi. Bir vatan, bayrak, istikbal ve istiklal meselesi. İşte bu yüzden değerli kardeşlerim, hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Bu hainlere karşı, Türkiye düşmanlarına karşı hep birlikte taşın altına elimizi koymamız gerekiyor. O uçaklar bomba attığında, helikopterler kurşun yağdırdığında, o şehitlerin alnında AK Parti'li mi yazıyordu? CHP'li, MHP'li mi yazıyordu? Bunlar insanlarımıza kastettiler. TBMM'ye kastettiler. Bu yüzden hep birlikte, bütün vatan evlatları, hep birlikte topyekun beraberlik içerisinde bu habis yapıyla, bu çeteyle mücadele etmemiz gerekiyor. Bu, ilk oyun değil, ilk saldırıları, ilk darbe girişimleri değil. Bazılarına anlatamadık, Gezi olaylarının da arkasında bunlar vardı. Kobani kalkışması, 17 Aralık darbe süreci, MİT tırları operasyonuyla bunlar durmadılar, durmayacaklar.

Buna karşı hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Artık millet uyandı. Gezi'den sonra ne dedi aziz milletimiz? 'Menderes'i astınız, Özal'ı zehirlediniz, Erdoğan'ı yedirmeyiz' dedi bu millet ve yedirmeyecek inşallah."

"Ne kadar hastalıkları varsa hepsi heba oldu"

Akdoğan, Türk milletinin demokrasiye, vatanına, milletin adamlarına sahip çıktığını ve çıkacağını belirterek, söz konusu örgütün ülkede zulmetmediği kimse kalmadığını vurguladı.

FETÖ'nün bütün cemaatler, iş adamları, medya mensupları, STK'lar dahil olmak üzere herkese zulüm ettiğini anlatan Akdoğan, şunları dile getirdi:

"Herkesi fişlediler, dinlediler, şantaj yaptılar. Bu, başarılı olsaydı, Allah muhafaza, o klasik darbeler gibi olmazdı. O darbelerde ne oldu? Bir kuşak gitti, arkasından gelen kuşak işi toparladı. Bunlar başarılı olsaydı sadece bizi asmazlardı. Arkadan gelecek kuşaklar da heba olurdu. Bir esaret rejimi kurarlardı. Kimse nefes alamazdı. Ne iş adamı, ne vakıflar, ne cemaatler, ne siyasi partiler kalırdı. Bunu herkesin anlaması lazım. Bunların ne kadar vicdandan, akıldan, izandan, ahlaktan uzak olduğunu herkesin anlaması lazım. 'Bunlar ruhunu satmışlar' dedik. Evet, bunlar manevi bir hareketti de sonradan bozulmadılar. Bunlar ilk günden bugün için beslenmişler. Bugün için birileri gelmiş, bir istihbarat şebekesi kurmuş, üzerine de dini kamuflaj yapmışlar. Manevi hareket. Oysa bir casusluk şebekesi. Birileri geldi, düğmeye bastı. Kendi kontrollerinde bir cunta hareketi.

40 yıl ilmek ilmek ördüler, her tarafı ele geçirdiler, kurumlara sızdılar ama bir saatte millet başını patlattı. Ne kadar hastalıkları varsa hepsi heba oldu. Arkasındakilerle bunlar şimdi miladını doldurdu. Artık çöpe atılacaklar."

"Bu, vatan millet meselesidir"

Akdoğan, darbe girişiminin dış destekli bir oyun olduğunu kaydederek, Mısır'da açıktan darbe yaptıklarını söyledi.

"Ukrayna'da halk gösterileriyle yıktılar. Aynı şekilde ses kayıtları, şantajlar, tapeler, iktidarları değiştirdiler." ifadelerini kullanan Akdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de bunların hepsini denediler. Gezi olayları, 17 Aralık, sokak gösterileri, tapeleri, şantajlar, açıktan müdahale fakat hiçbiri tutmadı evelallah çünkü bunlar bir şeyi hesaba katmadılar. Bu aziz millet, onun sağduyusu, onun vicdanı, onun basireti, onun feraseti. Bu millet oyunu bozdu değerli kardeşlerim. Bundan sonra da bozacak. Bu ülkede tehlike ortadan kalkmış değil. Bunlar habis ur gibi her yere yayılmışlar. Buna karşı Sayın Cumhurbaşkanımız, 'Tamamdır, normale dönüyoruz' diyene kadar meydanları boşaltmayacağız inşallah. Tamamen kökünü kurutacağız bunların.

'İnlerine gireceğiz' demişti Sayın Cumhurbaşkanımız, girdik. Şimdi köklerini kazıma zamanı. CHP'lisi, MHP'lisi, AK Parti'lisi, kim varsa, bütün toplum kesimleri, vakıflar, dernekler, hep birlikte bu ortak geleceğimizin meselesidir. Bu, vatan-millet meselesidir. Bayrak-mukaddesat meselesidir. Hep birlikte bu mücadeleyi vereceğiz. Bu, bir vatan savunmasıdır."

"Uzun zamandır bir kara kampanya var dünyada"

Akdoğan, bugün meydanların dolu olduğunu, darbecilere ve Paralel Yapı'ya hak ettikleri dersi ve cezayı vereceklerini anlattı.

Akdoğan, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Millet ne derse o olur demokraside. Bakın, ne oldu İngiltere'de. 'Biz istemiyoruz' dediler, referandum yaptılar, Avrupa Birliğinden çıktılar. Millet ne dediyse o oldu. Şimdi orada milletin dediği makbul, Türkiye'de milletin dediği makbul olmayacak. Böyle bir şey olabilir mi? Millet ne derse o olur değerli kardeşlerim. Sayın Erdoğan üzerine karalama kampanyaları yaptılar AK Parti iktidara gelince. Mahalle baskısı, otoriterleşme, tek adam, bunların hepsi psikolojik savaştı. Hiçbiri tutmadı ama uzun zamandır bir kara kampanya var dünyada.

Türkiye karşıtı bir lobi. Arkalarında bu Paralel Yapı vardı. Bu kara kampanyanın maksadı neydi biliyor musunuz? İşte bu darbeye zemin hazırlamaktı. Şartları olgunlaştırmaktı. Psikolojik olarak iklimi ona hazır hale getirmekti. 'Bu Erdoğan gitsin, ondan kurtulalım da isterse darbeciler gelsin' dedirtmekti. Bu oynanan oyunu herkesin çok iyi görmesi gerekiyor. Millet oyunu bozdu değerli kardeşlerim. İnşallah daha fazla bozacak. Hepimiz geleceğimize sahip çıkacağız, vatanımıza, bayrağımıza, mukaddesatımıza sahip çıkacağız."