Ebeveynlere yaz hastalıkları uyarısı

Ebeveynlere yaz hastalıkları uyarısı
Dışarıda fazla efor sarf eden, açık gıdalar tüketen çocuklarda yazın hastalıklar ve yaralanmalar daha fazla görülüyor.

Yaz aylarında sıcaklıkların artış göstermesi, hamileler ve yaşlılarla birlikte çocukları de negatif etkiliyor. Dışarıda fazla efor sarf eden, açık gıdalar tüketen çocuklarda yazın hastalıklar ve yaralanmalar daha fazla görülüyor. Artan sıcaklıklar çocuklarda ishal riskini de tetikliyor. Havuzlardan bulaşabilecek idrar yolu enfeksiyonları ise çocuklarınızı bekleyen bir diğer tehlike. Yenidoğan bebeklerde ise isilik ve bez bölgesinde pişik gibi cilt hastalıklarında ciddi bir artışa rastlanıyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Pınar Balgöz Ergül, yazın bebek ve çocukların sıkça karşılaştığı rahatsızlıklarla ilgili önemli bilgiler verdi:

ÇOCUKLARDA YAZ İŞTAHSIZLIĞI SIK GÖRÜLÜYOR

Yaz aylarında çocuklar hem sıcaklıkların artması hem de bu aylarda aşırı efor harcamaları nedeniyle normalden fazla sıvı alırlar. Üstelik suyu da yemek öncesi veya olur olmadık zamanlarda içerler. Bu durum zaten küçük olan mide kapasitesini de etkileyerek çocukların iştahlarını kapatır. Ayrıca dışarıda zaman geçirmekten keyif alan çocuklar eve dönüp yemek yemek istemeyebilirler.

  •  
  • Çocuklarda oluşan iştahsızlığı azaltmak için ebeveynlerin çocuklara yemek yerken çok fazla uyarı yapmaması ve ısrarda bulunmaması gerekir. Bu sorunla başa çıkmak için çocuğunuzla yemek yerken farklı yemekler yemeyin. Aynı ortak menüde yemekler yemeniz çocuğunuzun yemesini daha kolaylaştıracaktır. Çocuğun tabağına konulan besinin miktarı da çok önemlidir. Çocuğun yiyebileceği kadar besin konulmalıdır, yemeği bitirme hazzı yaşamalıdır.
  • Önemli olan bir diğer nokta; çocuğun ne kadar yediği değil, nasıl gıdalar yediğidir. Özellikle iştahı az olan çocuklara besin kalitesi yüksek gıdalar verilmeye çalışılmalı ve kesinlikle miktar için zorlama yapılmamalı, bunu çocuğun belirlemesine izin vermelidir.
  •  
  • Artan sıcaklıklar ile birlikte çocuklarda görülen ishallerde artış göstermektedir. İshale neden olan pek çok durum mevcuttur. Bunların başında mikrobik ishaller gelmektedir ki, yaz ishalleri de bu gruptandır. Yaz aylarında artan sıcaklıklar beraber gıdaların içindeki mikroorganizmaların çoğalması hızlanır. Yaz mevsiminde seyahatlerin artması ve beslenme düzeninin değişmesi, yaz aylarında artan sineklerin besinler arasında bulaş taşıyan köprü vazifesi görmesi nedeniyle yazın ishal şikâyetleri daha da artar.
  • İshal vakalarında önemli olan çocukta görülen diğer belirtilerdir. Eğer çocukta ishal ile birlikte, düşmeyen yüksek ateş ve günde 10’dan fazla kusma varsa, vakit kaybetmeden doktora götürülmelidir.
  •  
  • Çocuğunuza temiz olduğuna inandığınız suları içirin. Eğer su konusunda emin değilse-niz, suyu en az 10 dakika kaynatın ve oda sıcaklığına geldikten sonra içirin. Bebeğinizi sildiğiniz ya da banyo ettirdiğiniz suların temiz olup olmadığı¬na dikkat edin. Eğer emin değilseniz, suyu en az 10 dakika kaynatın ve ılık hale geldikten sonra kullanın. El temizliğine dikkat edin ve ellerin sık sık yıkanmasını sağlayın. Yemek yemeden önce ve tuvaletten çıktıktan sonra ellerin yıkanmasına özen gösterin.
  •  
  • Yiyeceklerin taze olmasına, paketlenmiş olarak pazarlanan yiyeceklerin üzerindeki son kullanma tarihinin geçmemiş olmasına dikkat edin. Taze meyve ve sebzeleri yıkamadan yedirmeyin.
  • Et, balık ve deniz ürünlerini iyice pişirin. Peynir, yoğurt, dondurma gibi ürünlerin pastörize sütten yapıldığına emin olun. Sokaktan yiyecek almamaya dikkat edin.
  •  
  • Tedavinin esası, kusma ve ishal yoluyla kaybedilen sıvı ve tuzların, ağız yoluyla hastaya verilmesi ve neden olan mikroba karşı antimikrobiyal tedavinin birlikte uygulanmasıdır. Ağız yoluyla gerektiği kadar sıvı verilemiyorsa; o zaman hasta hastaneye yatırılarak damar yoluyla aynı tedavi verilir.
  •  
  • Yaz aylarına girdiğimiz şu günlerde, henüz tuvalet alışkanlığı edinmemiş bebeklerimizde, başta isilik ve bez bölgesinde pişik gibi cilt hastalıklarında ciddi bir artış gözlenir. Bebeğimizin cildi, yetişkin cildine oranla daha hassas olduğundan, sıcakların da etkisiyle bez değiştirme ve alt temizliği konusuna daha fazla özen göstermemiz gerekir. Bezin oluşturduğu havasız ortam, nemlilik, idrar ve dışkının ciltle teması gibi sebepler, hassas bebek cildinin tahriş olmasına sebep olur.
  •  
  • Bir bebeğin altının ortalama günde en az 7-8 kez değiştirilmesi gerekir. Özellikle yenidoğan döneminde sık sık dışkılama yapıyor olması nedeniyle; her 2 saatte bir, bazen ise emzirdikten 10-15 dakika sonra altı açılıp temizlenmelidir. Eğer yıkanıp tekrar kullanılabilen kumaş bezler kullanılıyorsa, bebeğin altının çok daha sık aralıklarla açılması gerekir.
  • Temizlik işlemi yapıldıktan sonra 2-3 dakika kadar bez bağlanmadan popo bölgesinin hava alması sağlanır. Daha sora pişik kremi, eğer yoksa zeytinyağı gibi deriyi yumuşatıcı bir yağ kullanılabilir.
  •  
  • Yaz mevsiminin gelip sıcakların artmasıyla beraber güneşin zararlı olan UV ışınlarının yeryüzüne ulaşma yoğunluğu da artıyor. Ozondaki delinme, güneşin cildimize vermiş olduğu zararlı etkileri arttırıyor.
  •  
  • Günümüzde güneşin giderek artan zararlı ışınlarından dolayı çocukların yüksek koruma faktörlü güneş kremi kullanmadan güneşe çıkmaması gerekmektedir. Sürekli güneş kremi sürülerek güneş ışığına çıkarılmasına dikkat edilmelidir. Çocuklar dışarıya çıkarılırken kullanılan güneş kremleri, ultraviyole ışınlarını yüzde 98’e varan ölçüde düşürdüğü için D vitamini eksikliğine neden olabiliyor. Çocukları güneşten koruma için güneşten koruma faktörü (SPF) 50 olan ürünleri kullanmalı, diğer yandan da çocuklarımıza doktor tavsiyesi ile D vitamini vermeliyiz.
  •  
  • Güneşe çıkarken dikkat edilmesi gerekenler: Özellikle 6 ayın altındaki bebeklerin direkt güneş ışığına maruz kalması önlenmeli, gölge yerler (ağaç altı, şemsiye gibi) tercih edilmelidir. Güneşe çıkmadan yarım saat önce kremi mutlaka kullanılmalıdır. Ancak güneşin dik açıyla gelmediği 11.00– 16.00 saatleri dışındaki saatlerde çocukların D vitamini alması açısından yarım saat dışarı çıkılması sağlıklıdır.
  •  
  • Sıcak çarpmasından çocuklarımızı korumamız gerekmektedir. Özellikle havuz başı oyunlar 15 dakikadan uzun sürmemeli, uzun sürecek oyunlarda ise çocuğa bol sıvı verilmelidir. Terleten giysiler giydirilmemeli, açık renkli ve ter çeken giysiler giydirilmelidir.
  •  
  •  
  • Yaz aylarında özellikle açık havada oyun oynayan çocuklarda böcek ve sinek ısırması daha sık görülür. Böceklerin sıklıkla bulunduğu su birikintilerinden ve çiçek bahçelerinden uzak durulması gerekmektedir. Arı ve böcek sokmasından sonra kızarıklık, kaşıntı 24 saat içinde geçiyorsa bu durum karşısında telaş edilmesine gerek yoktur.
  •  
  • Negatif basınçlı pompalar ile arı, akrep, yılan sokmalarında oluşan zehir alınabilir. Ayrıca reaksiyon yerinin şişmemesi için buz uygulanmalı ve alerjiye karşın bir losyon sürülmeli. Ancak alerjik bir durum varsa, çocuğun yüzünde gözünde şişmeler varsa hiç vakit geçirmeden doktora başvurulmalı. Böyle durumlarda hastane şartlarında ağızdan alınan ilaçla, serumla ya da iğne yaparak anti-alerjik ilaç tedavisi verilmesi gerekebilir. Böcek sokmalarına karşı önlem almak için pencereler ince tül storlarla kaplanabilir yine çocuk beşikleri ‘cibinlik’ de denen tüllerle korunabilir.
  •  
  • İdrar yolu enfeksiyonu çocuklarda sık görülen rahatsızlıklardan biridir. Bu enfeksiyonun yazın daha sık görülmesinin nedeni ise yaz tatilinde çocukların temiz olmayan havuzlarda yüzmesinden kaynaklanır.
  • Havuz ve su kaydıraklarından çocukların enfeksiyon kapma olasılığı çok yüksektir. Özellikle başta mide-bağırsak enfeksiyonu olmak üzere pek çok mikrop havuzlardan alınabilir. Bunu önlemek için havuz suyunun yutulmaması ve tuvaletten çıktıktan sonra ellerin bol su ile yıkanması gerekmektedir.
  •  
  • Havuza girmeden önce mutlaka duş alınması gerekir. Özellikle havuzdan kapılan enfeksiyonların küçük çocuklarda, yaşlılarda, gebe ve bağışıklık problemi yaşayan kişilerde ağır geçirildiği unutulmamalıdır.
  •  
  • Okulların tatil olması ile birlikte çocuklar, açık havada daha fazla zaman geçiriyorlar. Bisiklet, paten kullanımı ve basketbol, futbol gibi sporlarda kimi zaman düşme ve çarpmalara bağlı travmalar görülebiliyor.
  •  
  • Açık havada ve parklarda kullanılan bisiklet, kaykay ve paten gibi aktiviteler için çocuğunuzun başlık, dizlik, bileklik, dirseklik gibi koruyucuların kullanılması olası kaza sırasında travma şiddetini belirgin ölçüde azaltacaktır. Çocuklara basit ilkyardım eğitimleri vermekte oluşabilecek kazalarda kendisini korumasını sağlayacaktır. Travma sonucu vücudun bir yerinden kanama varsa çocuk en yakın sağlık merkezine götürülmelidir.
  •  
  • Yazın suda uzun süre vakit geçiren çocukların sık sık kulağına su kaçabilir. Bununla birlikte kulağa kaçan suda bulunan bakteriler kulakta iltihaba (Yüzücü Kulağı Hastalığı) sebep olabilir. Çocuklarda sıklıkla kulak içinde kaşıntı, tıkanıklık ve ağrı, kimi zaman da ateş görülebilir.
  • Çocuklar havuza girmeden önce kulaklarına su kaçmaması için kulak tıpası kullanılabilirler. Eğer hastalıkta görülen belirtiler giderek ağır bir tabloda seyrediyorsa vakit kaybetmeden doktora gitmek gerekmektedir.

Kaynak:HÜR24 Haber

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.