Gayet insancıl, yapıcı ve toparlayıcı olan bu parola çok hoşuma gitti. Evet, birbirimizdeniz ve kardeşiz. Eğer bu bilinçle hareket eder ve kendimize zarar vermesek, istediğimiz huzur ve ortama hep birlikte kavuşuruz.

        Partiler değişken, seçimler geçici ama insanlık ve kardeşliğimiz daimi olsun. Akıllı insan, partiler için kendini bozmaz ve hiç kimsenin günahına girmez. Şu 2x30 yıllık ömrümüzde neler gördük! Şu anda bile ittifaklara baktığınızda, insan ve partilerin değişken ve değişimlere açık olduğunu görürsünüz. Sakın kendinizi değişmez sanmayın. Belki birkaç sene önce şu anki gibi düşünmüyordunuz ve eğer aklınızla davranır ve hakikate açıksanız, yarınlarda daha doğru düşüncelere ulaşabilirsiniz. Gelişim ve değişimin hayatın realitesi olduğunu bilen insan, hiç kimseye bu günkü düşüncesinden dolayı düşmanlık yapmamalı ve zarar vermemelidir. 

        1970’de çatışmaların en yoğun olduğu dönemde sistem ve sömürgecilere karşı olması gereken fakir fukaranın çocukları, maalesef birbirlerine saldırarak iyi bir şey yaptıklarını sanıyorlardı. Komşu ve hemşeriler vuruştu. Kimi mezara kimi cezaevlerine düştü. Sağ kurtulanlar ise o günleri hatırlamak bile istemiyor. Vuruşanlar kendileriyle birlikte, ailelerini ve toplumu perişan ettiler. Ama sistem ve sömürgeciler dökülen kanlarımızla daha bir güçlendiler. Büyüklerinizin pişman oldukları şeylerden ders alın ve aynı hatalara düşmekten sakının. Okulu önemseyen ve derslerine çalışan öğrenci, bir statü sahibi olarak topluma ve davasına faydalı olur. Çalışan insan zamanla işini ilerleterek mal, makam sahibi olarak toplumda saygın hale gelir. Ama hayatlarını ve zamanlarını parti ve ideolojilere harcayanlar ise, ağa ve örgütlerin tetikçileri olarak hayatlarını heba ederler.

        Sakın seçilmeleri, devletin imkânlarından faydalanmaları için hiç kimse için dünya ve ahiretinizi heba etmeyin. Hiç kimse ne maaşını size verecek, ne de ideallerinizi gerçekleştirecek. Hiç kimse partinizdendir diye daha akıllı ve iyi olmadığı gibi, sizin partinizden değil diye hiç kimse de hain ve kötü olmuyor. Bu yakıştırmalar, sizi kandırmadır veya sizin kendinizi kandırmanızdır. Akıllı olun! İnsanlığınızı, akrabalarınızı ve komşularınızı partiler için harcamayın. Ve ne gariptir ki, coğrafyamızdaki çatışmaları ve yoksulluğu Müslüman kimliğine bağlayan bazı çok akıllılar, ırk ve parti için yoksulluğa da sebep olan çatışmaları bizzat çıkarmakta ve alevlendirmektedirler. Güya şikâyetçi oldukları ayrışma, çatışma ve yoksulluğa bizzat sebep olduklarını görmezler, aksine hep başkalarını suçlarlar. Oysa ırkçılık, partizanlık ve fitne sebebiyle çatışmaların olduğu toplumda; refah, huzur ve özgürlük ancak hayal olur.  

        Nispeten sakin geçen seçim sürecinde parti ve siyasiler de söylemlerine çok dikkat etmelidirler. İnsanın bir tek damla kan ve gözyaşı, bütün partilerinizden ve ideolojilerinizden çok daha değerlidir. Sakın parti, ideoloji ve kendi istikbaliniz için insanlarımız arasında ayrışma ve fitnelere sebep olmayın. Sizin öncelikli göreviniz, parti ve düşünce gibi bütün farklılıklara rağmen insan ve kardeş olduğumuzu vurgulamak olmalıdır. Miting ve konuşmalarınızda bunu sıklıkla vurgulamalısınız. Aramızdaki bağlar, uzlaşı ve kardeşliğimiz, meclisteki koltuklardan çok daha önemlidir. Parti ve düşüncesi ne olursa olsun, EM Ê HEVİN…  

        İnsan olan yapıcı olur; bozmak, kışkırtmak, tahrik etmek… Kötülerin işidir. Toplumsal huzurumuz, komşu, akraba ve arkadaşlığımızın bütün partilerden daha üstün tutulduğu bir şuur ve kazasız, belasız bir seçim dileğiyle…